Amaç Bağcıyı Dövmek!

Günlerdir  “Gezi Parkı” eylemleriyle yatıp kalkıyoruz. Olay gerek yazılı gerek görsel medyada gerekmediğinden fazla asparagas olarak ta sosyal medyada yer almakta. Tabiri caizse facebook’u twitter’i olan kendi medyasını yaratmış. Doğru yanlış kime ne mantığıyla önüne geleni yazıyor. Paylaşıyor. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bakılmadan ve bu insanlar vatan millet sevgisinden bahseden insanlar. Ve yine aynı insanlar ki geçen haftaki yazımda da belirtmiştim tekrar belirtiyorum bunlar arasında akademisyen gibi bilgili (!) insanlarda var, sosyal medyadan NATO’yu, BM’yi göreve çağırıyor. Bu nasıl bir vatan millet sevgisidir. Birisi yazıyor esnaf durumdan şikayetçi değil. Destek veriyor. Herkes paylaşıyor. Esnaf 12 gündür dükkanını açamamış, bir dokunup bin ah işitiyorsun ama sosyal medya uzmanları (!) durumu hiçte öyle göstermiyor. THE ECONOMİST’İN KAPAĞI   Daha önce seçim döneminde CHP’ye destek veren İngiliz ekonomi dergisi The Economist son kapağına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı taşıdı. Türkiye’deki “Gezi Parkı” olaylarına dikkat çekmek isteyen dergi, Başbakan‘ı Sultan gibi çizmiş. Başbakan’ın kafasının oturtulduğu vücut, Sultan III. Selim’in vücudu. Dergi kapağında Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Sultan Mehmet gibi Osmanlı'nın güçlü padişahlarından birisini kullanmak yerine Yeniçeriler tarafından katledilen III. Selim'i kullanmış. Burada neden III. Selim kullanılmış? Verilmek istenen mesaj ne? Avrupa’dan devletler neden üst üste açıklamalar yaptı olaya müdahil olmaya çalıştı? Neden Türkiye’den canlı yayınlar yapıldı? Türkiye neden Ortadoğu gibi gösterilmeye çalışıldı? İzmir ve Ankara’da meydana çıkan bazı insanlara sordum. Neden meydanlardasınız. Kimisi kürtaj  ile ilgili olduğunu kimisi alkol yasağı ile kimisi hükümetin uygulamalarını sevmediğini ve bunların bir geri dönüşü olarak sokağa çıktıklarını ama 12-13 günlük süreçte 1-2 defa birkaç saat gidip geldiklerini söylediler. Peki aklı selim insanlar tepkilerini bu şekilde ortaya koyarken bu gececiler kim? Arkasında kimler var? Diğer sağduyulu insanlar gibi tepkilerini oraya koyup gitmek varken yakıp yıkmalar, yıpratma çabaları, polisle çatışmalar, sosyal medyada hükümeti yıpratma çabaları neden? Burada bir çıkar söz konusu mu? Sandıkta iktidar olamayanların bir oyunu mu yoksa Sayın Başbakan’ında, yurtdışı ziyaretinden döner dönmez havaalanında yaptığı konuşmada değinmiş olduğu faiz lobisinin bir işimi. Bunları tam kestirmek mümkün değil lakin olayların gözüktüğü kadar basit ve yüzeysel olmadığı kesin.   İSTEKLER!   Başbakan yurtdışı gezisinde iken kendilerini “Gezi Parkı” eylemcilerinin  temsilcisi olarak  niteleyen bir grup Başbakanvekili Sayın Arınç’la görüştü ve bir takım isteklerde bulundu. Burada görünürde 7 maddelik bir istek listesi vardı. Bu 7 madde dışında basına yeterince yansımayan; Başta 3. köprü yapımı, HES’ler ve 3.havaalanının yapılmasın olmak üzere; alevi yurttaşlarımızın hassasiyetleri, savaş siyasetine karşı barışçıl duruş, kadın bedenleri üzerinde denetim kuran erken muhafazakar erkek hakimiyeti, eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşım gibi konularda yer alıyordu. Burada bu grubu kim ne amaçla seçti gönderdi? Bu maddelerin “Gezi Parkı” eylemleriyle ne ilgisi var. Ve bu istekleri hangi hakla öne sürüyorlar. Zaten seni ve senin, isteklerini konuşsun diye TBMM’ye temsil göndermedin mi? Tekrar belirtmek istiyorum iş gözüktüğü kadar basit değil.   NE KADAR DEMOKRASİYLE YÖNETİLİYORUZ?   Günlerdir binlerce insan sokakta eğleniyor, söylüyor, kırıyor, taş atıyor, hükümete dayatma maddeler sunuyor ve sonra diyor ki; bu ülkede demokrasi yok. Diktatörlüğe gidiyoruz. Bu söylemlerin sahiplerine şunu söylemek gerek; Mevcut hükümet bunu “Dersim” olayı gibi çözüme kavuşturmayı da bilirdi, lakin bunu yapmadı. Hala anlamıyorsan. Sen demokrasi kavramını bilmiyorsun demektir.Git öğrende gel!
Benzer Videolar