Anadolu Basınını tanımlayan sözler
Yerel gazeteler Anadolu Basını olarak da tanımlanır. Anadolu Basını olarak bilinen yerel basın, Kurtuluş Savaşımızı desteklemiş, milli mücadele yıllarında da halka karşı büyük bir sorumluluğu yerine getirmişlerdir. Bundan dolayı aynı zamanda Gazi Basın olarakta tanımlanır. 1978 yılında Muğla Teknik Lisesi’nde öğrenci olduğum zaman Muğla Gazetesi’nin tüm sayfaları gazete bürosunun penceresine asılır ve bizlerde oradan okurduk. Bugün internette gazetelerin okunduğu gibi o yıllarda da Muğla’da insanlar özel olarak Muğla Gazetesi’nin bürosuna gider ve günlük olarak gazeteyi pencerede asıldığı yerde okurlardı.
Muğla Gazetesi okulda görülen ders gibiydi. O yıllarda Muğla Gazetesi’nin yönetiminde rahmetli Hasan Nuri Öncüer vardı. 1978 yılında bir gün hiç unutmuyorum evde ‘Amatörler ve Basın’ başlıklı bir spor köşe yazısı yazarak Muğla Gazetesi’nin bürosundan içeri girip yazıyı rahmetli Hasan Nuri Öncüer’e yayınlanması için verdim. Rahmetli Hasan Nuri Öncüer, benim yazımı aldı ve okuyarak bana bundan sonrada köşe yazısı yazmamı söyleyip ‘Amatörler ve Basın’ başlıklı yazımı bir sonraki gün yayınladılar. Ben de basın camiasına böylece Muğla Gazetesi aracılığı ile ilk adımımı atmış oldum.
BÖLGENİN AYNASI
Daha sonraki yıllarda Muğla Gazetesi’nde düzenli olarak köşe yazarlığım devam etti. Ankara’da öğrenci olduğum yıllarda bir ara Ankara Barış Gazetesi’nde çalıştım. Daha sonra 1988 yılından bu yana Fethiye Gazetesi’nde aralıksız olarak köşe yazarlığı yaparken, köşe yazarlığının yanı sıra 2 Kasım 2009 ile 10.06.2010 tarihleri arasında Yazı İşleri Müdürlüğü görevinde de bulundum. Bu zaman içerisinde 1996 yılında Ankara’da Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Anadolu Basını Özendirme Yarışmasında Makale Dalı ödülünden ayrı Muğla Gazeteciler Cemiyeti’nden de beş defa gazetecilik ödülü aldım. Yerel basın bulunduğu bölgenin aynasıdır. Son yıllarda Anadolu Basını da kendini gelişen teknoloji karşısında olanakları çerçevesinde yenilemeye başladı. Aynı zamanda Anadolu Çınarları olarak isimlendirilen yerel gazetelerimizin değerleri şimdi daha iyi anlaşılıyor. 25–26 Kasım 1996 tarihinde Ankara’da yapılan birinci Anadolu Basın Kurultayı’na Muğla’dan davet edilen 5 gazeteci delegeden birisi olarak katılmıştım. Sayın Nazmi Bilgin konuşmacılar arasındaydı ve yerel basın ile ilgili çok anlamı sözler söylemişti. Ne zaman yerel basın ile ilgili konuşulsa o sözleri hatırlarım. Bu sözleri aynen yazıyorum.
‘Şu anda sizlere hitap etme onurunu taşıyan ben, çocukluğumu Erzurum Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan bir binanın bodrum katında yayınlanan, Doğu Gazetesi’nde geçirdim. Kasalarda kurşun kokan harfleri dizen o mürettiplerin ellerini gördüm ve Anadolu Basını’nın Cumhuriyeti kurma konusunda onurlu mücadelesini biliyorum. Milli mücadele yıllarında matbaasını Adana’dan Toroslar’da mağaralara taşıyarak mücadelesini sürdüren Yüreğirlileri tanıyorum. Milli mücadele yıllarında Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’ne tanık olmak için doğru yerde, doğru zamanda yurtsever insanlarla bulunmak için, matbaasını İstanbul’dan Ankara’ya taşıyan Yunus Nadi’leri biliyorum ve bunları şükranla anıyorum’.
İşte bu sözler Anadolu Basını’nı alın teri ve göz nuruna dayanarak tanımlamaktadır.