Bulgar Gizli Servisinin, Naim Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye kaçtığı dönemde tekrar Bulgaristan'a döndürülmesi için büyük çaba sarf ettiği ancak başarısız olunca büyük üzüntü yaşadığı ortaya çıktı.

Komşu ülkede geçmişe ait resmi evrakları belli aralıklarla kamuoyuna açıklayan Gizli Dosyalar Komisyonu, milli haltercinin vefatının ardından Naim ile ilgili belgeleri de yayınladı, bazı bilgiler ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.

"BUKALEMUN DOSYASI"

Gizli Dosyalar Komisyonu yetkilisi Ekaterine Boncheva Nova TV'de katıldığı programda, Bulgar Gizli Servisi'nin Naim Süleymanoğlu için oluşturduğu özel dosyaya 'Bukalemun' adını verdiğini açıkladı. 1987'de açılan dosyanın, Bulgaristan'da 1990'da rejim çöküşüne dek açık kaldığı bilgisini paylaştı.

Komisyonun açıkladığı, Bulgar Gizli Servisi'nin Naim dosyasında sır olarak olarak kalmış diğer detaylar şunlar:

TÜRKİYE'DE DE İZLEDİLER

Naim Süleymanoğlu Türkiye'ye kaçtığı 1986'dan 1990'a kadar Türkiye'de de Bulgar ajanlar tarafından adım adım izlendi. Bu süre boyunca Türkiye'de neler yaptığı Gizli Servis tarafından not edilerek kayıt altına alındı.

BULGARİSTAN'A GERİ KAZANDIRMAYA ÇALIŞTILAR

Bulgar Gizli Servisi, halterci Türkiye'ye geçtikten sonra Naim Süleymanoğlu üzerindeki stratejisini iki ayak üzerine kurdu. Bunlardan birincisi yıldız sporcuyu tekrar Bulgaristan'a kazandırmak, ülkeye geri döndürmekti.

"YARIŞAMAZ HALE GETİRELİM"

İkincisi ise, eğer ilk plan başarılı olamıyorsa, sporcuyu komşu ülke için yarışamaz hale getirmekti. Bu bağlamda psikolojik baskı oluşturmak temel araçtı. Sporcunun direncini kırmak, mental olarak kendisini zayıflatarak Türkiye adına önemli başarılar kazanmasına engel olmak hedeflendi. Naim'in Bulgaristan'ı bırakıp Türkiye'ye iltica ettiğinde Gizli Servis'te yaşanan hayal kırıklığı da belgelere yansıdı. Servis'in ve Bulgar halter camiasının adeta çöktüğü belirtilerek şu ayrıntılar paylaşıldı:

MORALLER SIFIRA İNDİ

Avustralya'dan Türkiye makamları tarafından alınıp götürüldüğünde Bulgar Gizli Servisi'nde büyük bir panik havası oluştu. Ne yapacaklarını bilmiyorlardı ve halter camiasındaki herkes büyük bir üzüntü içindeydi.

BÜYÜK TOKAT OLDU

Kaçışın ardından ne yapılabileceği düşünülmeye başlandı. Bu olay büyük bir tokat ve tam bir utanç olarak değerlendirildi. Ünlü haltercinin elden kaçırılmasının büyük bir başarısızlık olarak görüldüğü, olayın o dönem istihbarat servisinde moralleri sıfıra indirdiği not edildi.

(Milliyet)