Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert tepkisine rağmen bürokratlara yönelik çağrısını yineledi

Chp lideri Kemal Kılıçdaroğlu önceki günlerde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bürokratlara yönelik ifadeler kullanmıştı. CHP lideri, bürokratların bireylerin çıkarı için değil devletin çıkarları için çalışması gerektiğini belirterek, "18 Ekim Pazartesi itibariyle bu düzenin illegal isteklerine verdiğiniz tüm desteğin sorumluluğu size de ait olmaya başlayacaktır. 'Emir almıştım' diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız. Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa Pazartesi itibariyle durun" demişti.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: HAYDİ BAKALIM NE YAPACAĞINI GÖRECEĞİZ

Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik bu çağrısı iktidar kanadının sert tepkisine neden olurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bugün Afrika ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı'na sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, "Daha önce hakimlerden başladı, polislere öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. Pazartesi'den sonra memurların vay haline, haydi bakalım ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal bu alan boş değil" dedi.

"TÜRKİYE'YE GERÇEK ANLAMDA İDARİ BÜROKRASİ GELDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla açıklamalarının devamı şu şekilde:

"Değerli arkadaşlar CHP zihniyetinin vesayet zihniyetini biliyoruz. CHP zihniyetinin ilk çılgınlığı da değildir. Bu hukuk dışı çağrı kamu düzenine tehdittir. Bunlar devlet yönetimini bilmiyorlar. Parlamenter sistemde bürokrasi ile seçilmiş zihniyet arasında çatışmalar olmuştur. CHP zihniyeti, seçilmiş iradeyi sınırlamak istedi. Bundan milletçe bıktık. Milletimiz de bunlardan bıktığı için başkanlık sistemini tercih etti. Yeni sistem bürokrasinin siyasi olma özelliğini ortadan kaldırdı ve gerçek anlamda idari bürokrasi haline getirdi.

"SEN KİMSİN, NASIL BÖYLE BİR ŞEY YAPARSIN"

Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri artık geriden kaldı. Diğer taraftan Türkiye bir hukuk devletidir. Burası bir hukuk devletidir, kabile devleti değildir. Bay Kemal'in oyun oynadığı bir alan değildir. Heves ettikleri vesayet günleri geride kaldı. Cumhurbaşkanı'ndan en alttaki memura kadar herkes görevini hukuka uygun biçimde yapmakla yükümlüdür. Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerine yönelik tehdidi, açıkça bir suçtur. Nasıl olur da bu ülkenin memurlarını tehdit edersin. Bir taraftan öğretmenleri, bir taraftan memurları, yeri geliyor polisi, yeri gelir yargıyı tehdit ediyorsun. Sen kimsin, böyle bir şeyi nasıl yaparsın.

"HAYDİ BAKALIM NE YAPACAĞINI GÖRECEĞİZ"

AK Parti'den 19 yıl içinde böyle bir şey duydun mu? Belediyeleri boşaltıyorsunuz. Kılıçdaroğlu'nun kamu görevlilerini hatta milletimizi ilk tehdidi de bu değildir. Daha önce hakimlerden başladı, polislere öğretmenlere kadar pek çok kamu görevlisine tehditler savurdu. Şimdi bir de tarih veriyor. Pazartesi'den sonra memurların vay haline, haydi bakalım ne yapacağını göreceğiz. Bay Kemal bu alan boş değil. Hakimlerin, polislerin haklarını savunan bir iktidar vardır. Merkez Bankası'nın bağımsızlığını tartışıyorsun.

"MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLMASAYDI RANDEVU VERMEZDİ"

Eğer Merkez Bankası bağımsız olmasaydı, bu randevuyu vermeyebilirdi. Yalan yanlış açıklamalarla da ziyaretten çıktıktan sonra hâlâ halkı kandırmaya kalkıyorsun. Verdiğiniz rakamlar baştan aşağı yanlış. Tabii Bay Kemal yeri geldi çiftçiyi tehdit etti, yeri geldi esnafı tehdit etti. Her şeyden önce bu dil vesayet ve darbe dönemlerinin dilidir. Biz CHP'nin bu diline alışığız"

KILIÇDAROĞLU'NDAN JET YANIT: YOLSUZLUKLARA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİM

Afrika ziyareti öncesinde, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik çağrısını suç olarak değerlendirip "Bay Kemal'in heves ettiği vesayet günleri geride kaldı" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a CHP liderinden jet yanıt geldi. Çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu "Yolsuzluklarına karşı mücadele edeceğim. Yolsuzlukları savunanlara karşı mücadele edeceğim. Bunu en başta bilmesi gereken de Sayın Erdoğan'dır" dedi.

Anadolu Buluşması-Yerel Medya 2021 Çalıştayı'na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bürokratlara yönelik sosyal medya üzerinden yaptığı çağrısını yineledi. Kendisinin 27,5 yıl kamuda görev yapan bugün de siyasette bulunan biri olarak kamu görevlilerine hitap ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şu görüşleri paylaştı:

"Gazetecilik ne kadar önemli, değerli, gerçekten etik değerleri yüksek bir alansa kamu görevlileri için de aynı değerler geçerlidir. Görev alanları yasalarla tanımlanmıştır. Kamuda görev yapan kişi, bir ailenin, bir partinin militanı olamaz. Sempati duyabilir, oy verebilir ama görevini yasalar çerçevesinde yapması gerekir. Görevini yasalar çerçevesinde değil, gelen talimata göre yapıyorsa o zaman toplumda gelir dağılımının bozulmasının temel aktörü konumuna geliyor. Kamu görevlisi bir ailenin veya sarayın memuru değil, onlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin şerefli memurları olmak zorundadır. Bu çağrıyı yaptım, bu çağrıyı yapmak zorundaydım zaten. Güneydoğu veya Doğu Anadolu bölgesinde fakir ailelerin çocuklarının en büyük umudu devlet memuru olmaktır. 'Devlette memur olacağım, güvencem olacak, belli bir aylığım olacak'. Siz bu beklentileri onların elinden alıp bir vakıf aracılığıyla belli kişilere verirseniz, bunun savunulacak yönü var mıdır, bunun ahlaki yönü var mıdır, adalet yönü var mıdır? Bunu eleştirdim. Devleti yöneten kişi, kendisi ve ailesi, topluma örnek olmak zorundadır. Siyasi iktidarın görev yaptığı alan yetkiyi halktan alır. Aile boyu bir devlet yönetilmez. Aile boyu girerlerse seçime eyvallah, itirazım yok ama bir kişi girip, aile boyu yönetiliyorsa bu olmaz. Devlette çürüme başlar."

"DEVLET MEMURUNUN MUHALEFET ŞERHİNE RAĞMEN UYGULAMAYA DEVAM EDİLDİ"

Son Dakika: Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara çağrısına sert tepki: Haydi bakalım ne yapacağını göreceğiz


Haberler.com

Benzer Videolar