Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sen çok yaşa !

Evet sayın okuyucularım, geçtiğimiz 15 Kasım Salı günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 28. kuruluş yıldönümünü büyük bir coşku ile kutladık. Ancak resmi geçitleri yoğun yağmurlar nedeniyle ertelenmek zorunda kalındı. Bizler Kuzey Kıbrıs Türk halkı, bu mutlu günümüzü kutlarken öteki taraf Kıbrıs Rumları da Türk düşmanlığını doruğa tırmandırdı.  KKTC Devleti’nin ilânını kınadılar. Güneydeki Rum öğrencilerin toplu katılımlarıyla karşıt mitingler düzenlediler. Güney Kıbrıs Rum kesimindeki hemen, hemen tüm Rum gençlik ve öğrenci birliklerinin haykırarak söyledikleri bazı sloganlar aynen şunlardır, "En iyi Türk ölü Türk'tür, sınırlarımız Girne'dedir, Atilla Kıbrıs'tan dışarı, KKTC sahtedir." Kıbrıs Rumları her 15 Kasım KKTC'nin kuruluş yıldönümünde ve her 20 Temmuz Mutlu Barış Harekâtı'nın yıldönümünde de büyük taşkınlıklar çıkarıyorlar. Onlara göre "KKTC sahtedir, KKTC yasa dışıdır." Güney Kıbrıs'taki Rum'un, Yunan'ın kilisenin ve tümünün bunca feveranı nedendir!!! cevabı çok basit, KKTC onların Enosis'lerinin önünde engeldir, maniadır. KKTC'nin ilânına yalnız Kıbrıs Rum'u Yunan'ı değil... ABD'si, AB'si, Garantör İngiltere'si velhasılı vahşi batının tümü karşıdır. Bütün bunların yanı sıra, aramızdaki işbirlikçilere ne demeli, onlar da KKTC'nin yıkılmasına Enosis'in oluşmasına adeta çanak tutuyorlar!!! Onlara da sorulacak olan hesaplarımız elbette olacaktır.

BİZ NE YAPIYORUZ?

Rumların yalan, dolanla sürdürdükleri bu akıl almaz eylem ve propagandalarına karşı bizler ne yapıyoruz? Rumların 1963'te Kıbrıs Türk halkına uyguladıkları "Akritas Soykırımı"na  karşı niye KKTC Meclisimizden bir "Soykırım kararını" bugüne dek çıkaramadık? KKTC Meclisimizin oturup derhal 21 Aralık 1963'ü Soykırım tarihi olarak ilân etmelidir. 2012 yılı kapının ardında, Ocak ayı içerisinde New York'ta BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon başkanlığında yapılacak olan görüşmelerden, çıkacak olan sonucun hiç olacağını muhtelif defalar yazdık.

Neden mi?

1- AB Güney Kıbrıs'ı içine tek taraflı üye yapmak gafletini işledi.

2- BM Güvenlik Konseyi Mart 1964'te aldığı kararla Rum Yönetimini; Kıbrıs'ın meşru hükümeti yapma gafletini işledi.

3- 2012'in ikinci yarısında Güney Kıbrıs AB dönem başkanı oluyor.

4- Hristofyas'a göre "Kıbrıs'ın tümünün kendilerinin ve dolayısıyla AB toprağı" olduğu savıyla, bulunacak olan doğalgaz konusunda da, Türkiye ile AB'yi, İsrail'i ABD'yi karşı karşıya getirme gafletini işliyor.

Bu gerçekler ortadayken Rum'ların cidden bir çözüm istemeleri, bir hayâlden öteye gitmez.  İşin özü bizde bu evlat acısı, Rum’da da kuyruk acısı varken, çözüm olmaz olamaz. KKTC, gemisinin seyir defterini yeniden oluşturmalı, rotasını değiştirip yeni ufuklara yelken açmalıdır. Bunu yapacak gücümüz ve irademiz vardır.