0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

İSTANBUL (AA) – Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü takımları tarafından, yasal düzenlemelere ters inşaat faaliyeti gerçekleştirildiği tespit edilen ve inşaat çalışmaları durdurulan alanda evvelki gün başlatılan yıkım çalışmaları devam ediyor.

Alandaki ruhsatsız, kaçak yapılar ve iskanlı yapıdaki eklentilerin yıkımı, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü takımlarının denetiminde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) grupları tarafından gerçekleştiriliyor.

Bakan Kurum’dan yıkıma ait açıklama

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da Zeytinburnu’ndaki Basketbol Gelişim Merkezi’ni ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin Vaniköy’de müsaadesiz inşaattaki ruhsatsız ve kaçak yapıların yıkımına ait sorusuna Kurum, kaçak yapıları tek tek tespit ettiklerini, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğünün nezaretinde yıkımları gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bugün de yıkımın devam ettiğini belirten Kurum, “Orada tabiata verilen ziyanlara ait de yine ağaçlandırılmak, bitkisel peyzajın yapılması suretiyle tekrar o kesilen ağaçların yerine yenilerini dikmek suretiyle süreci yürütüyoruz. Belediye liderinin orada yaptıkları, tekrar başkanlığın yaptıklarını da gülümseyerek izliyoruz. Liderin bu açıklamaları büsbütün suçluluk psikolojisidir.” diye konuştu.

Bakan Kurum, Vaniköy’deki etraf katliamına müsaade verenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğunun altını çizerek, “Burada ‘basit tadilat’ diye müsaade veren, bu kaçak yapıların yapılmasına müsaade eden kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Biz bunu görmüşüz, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak tespit etmişiz, ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesini yazılı, kelamlı uyarmışız. ‘Burada kaçak yapı yapılıyor, siz de buna göz yumuyorsunuz, müsaade ediyorsunuz, çabucak gerekli önlemleri alın, inşaatı durdurun ve kaçak yapıların yıkımını gerçekleştirin’ diye yazılı ve kelamlı söylemişiz. Buna karşın duymazlıktan gelmişler, görmezlikten gelmişler ve biz onların bu aymazlığı karşısında, bu vurdumduymazlık karşısında gidip kaçak yapıların yıkım sürecini başlattık.” tabirlerini kullandı.

İstanbul Boğazı’na, dünyanın incisine ziyan veren Vaniköy’deki kaçak yapıların yıkım sürecini başlattıklarını hatırlatan Kurum, şöyle devam etti:

“Bunlar apar topar, güya biz bunlara ‘yıkın’ dememişiz, güya kaçak yapılara müsaade edenler kendileri değilmiş üzere, güya orada etraf katliamı yapılırken bunu izleyen, seyreden kendileri değilmiş üzere biz oraya gittiğimizde ‘Aman biz de yıkıma ortak olalım’ üzere saçma sapan, ki onu yaparken de tekrar orada ağaçlara, takımların çalışmasına resmen müsaade etmeyecek, onları engelleyecek bir çalışma anlayışıyla oraya gelmeye çalıştılar. Bedelli arkadaşlar sormak lazım, yani akılları neredeydi, biz oraya gidene kadar ellerinden tutan mı vardı, engelleyen mi vardı? Niçin gidip yıkmadınız? Günlerce İstanbul’u, Türkiye gündemini meşgul etmiş bir işe karşı siz duymazdan, görmezden geldiniz, biz oraya gidince mal bulmuş Mağribi üzere çabucak oraya yıkım gruplarınızı göndermeye kalkıyorsunuz. Evvel samimi olacaksınız. Bu İstanbul Boğazı, yalnızca İstanbul’u ilgilendirmiyor, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Nasıl Abdi İpekçi Spor Salonu’nda bu anıları anlatıyoruz, işte orası da bizim anılarımızın yaşandığı yer.”

Bakan Kurum, inceledikleri Basketbol Gelişim Merkezi’nin devlet yatırımı olduğunu, gençler ve atletler için yapıldığını aktararak, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi yemiyor, içmiyor, bu yatırımı durdurmak için elinden gelen uğraşı gösteriyor. Burada yapılan ne? Spor salonu. Lakin İstanbul Boğazı’ndaki katliama sessiz kalıyor. Hasebiyle tek kaygıları gösteri yapmak, algı üretmek. Algıyı kendi alanlarında, kendi niyetleri çerçevesinde bu iftiralarla bu palavralarla milletimizin aklını çelmeye çalışıyorlar. Zabıtalarıyla yol kesiyorlar, iş makineleriyle yeniden oradaki yıkımın engellenmesi ismine türlü türlü hareketler yapıyorlar ve kendisi ‘oyuncak’ olarak tabir etmiş.” formunda konuştu.

Bakan Kurum, kendilerinin İstanbul Boğazı’nı dünyanın incisi olarak tabir ettiklerini lisana getirerek, şunları kaydetti:

“Dolayısıyla biz onların yaptıklarına gülüp geçiyoruz. Bakın burayı da mühürlediler. Biz haksız, hukuksuz mühürleri yıktık, bugün harika bir spor salonunu İstanbul’a armağan ediyoruz. Onlar ne yaparsa yapsınlar, onlar nasıl bakarsa baksın biz bu emanete, Sultan Fatih’in emanetine gözümüz üzere sahip çıkacağız. İşimizde, hizmetlerimizle ön planda olacağız, polemikten uzak duracağız. Onlar polemikle beslenmeye devam etsinler, onlar meydanlarda kelam verip, unutmaya devam etsinler. Lakin biz milletimize 22 yıldır olduğu üzere bu hizmetleri yapmaya devam edeceğiz.”

Ne olmuştu?

Üsküdar Vaniköy’de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde müsaadesiz inşaat yapıldığı ihbarı üzerine Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü grupları, 22 Ağustos’ta bölgeye giderek incelemelerde bulunmuştu.

İncelemede, müsaadesiz inşaatın İBB’nin müsaadesiyle başlatıldığı tespit edilmiş, akabinde inşaat durdurulmuştu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü gruplarının, müsaadesiz inşaata ait hazırladığı tespit tutanağında, doğal taban ve bitki örtüsüne fizikî müdahalede bulunularak tahribat yapıldığı tespit edilen alandaki tüm inşai faaliyetlerin durdurulduğu belirtilmişti.

Yapının bulunduğu alanın daha evvel organize hata örgütü elebaşı Adnan Oktar’a ilişkin olduğu, yakın vakitte Rus işadamı tarafından satın alındığı anlaşılmıştı.

İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğünce, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına Vaniköy’deki müsaadesiz inşaata ait 22 Ağustos’ta bulunulan hata duyurusunda, bahse husus yerde inşai faaliyeti yapan yapı sahibi Boris Borisenko hakkında 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu’nun mevzuata karşıt yapılarla ilgili hususu ile Türk Ceza Kanunu’nun “imar kirliliğine neden olma” unsuruna nazaran yasal süreç yapılması istenmişti.

İnşaatı durduran Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Boğaziçi Öngörünüm Bölgesinde yer alan yapıya ait cürüm duyurusunda bulunulduğu belirtilmişti.

Açıklamada, şunlar kaydedilmişti:

“Söz konusu yapının, imar kirliliğine neden olduğu, ‘Tescil Edilen Sit Alanları, Korunması Gerekli Kültür-Tabiat Varlıkları ile Korunma Alanlarının ziyan görmesine sebebiyet verme’ kabahatlerinden Bakanlığımızca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 2 başka kabahat duyurusunda bulunulmuştur. Süreç titizlikle takip edilmektedir.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İl Müdürlüğü grupları, yasal düzenlemelere karşıt inşaat faaliyeti gerçekleştirildiği tespit edilen ve inşaat çalışmaları durdurulan alandaki yapıların yıkımına dün başlamıştı.

Muhabir: Uğur İslamoğlu,Hikmet Faruk Başer