Şuna inanmak lazımdır ki,
Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir!
-Atatürk
Paha biçilemeyen tek şey anne sevgisidir.
Anne bir sanatçıdır, en güzel eseri de yavrusudur. Hiçbir zaman sevgisini, şefkatini eksik etmeyen, her zaman evlatları için yaşayan, kendinde olmasa bile çocuğuna elinden her şeyi yapan annelerdir!
Bir zaman, Gaspard Mermillod demiş ki: ‘Herkesin yerini tutan ama onun yerinin doldurulmadığı tek kişi annedir!’
En kırılmaz bağlardan biri anne ve çocuk arasındaki bağdır. Ne kadar büyük olursan ol, nerede olursan ol, annen her zaman senin annendir.
Bu kocaman, farklı dillerden oluşan ve farklı kültürler içeren DÜNYADA ‘ANNE’ kelimesini farklı telaffuz edebiliriz. En az 25 dilde anne kelimesi ‘mmm’ sesini barındıran mama, ma, amme, mater gibi benzer kelimelerle karşımıza çıkar.
Mesela, Ukrayna’da ‘matı’ ve ‘mamo’.
Rusya’da ‘mama’ kelimesini kullanılıyor.
Romanya’da iki seçeneğimiz var, ‘mama’ ve ‘maica’.
Polonya’da, ‘matka’ ve ‘mama’, tıpkı Slovakya’da olduğu gibi.
İspanyada, ‘mami’, ‘mama’ veya ‘madre’.
Japonya’da ‘okaasan’ kelimesini kullanılıyor.
Macaristan’da annenizi ‘fu’ ya da ‘anya’ olarak selamlanır.
Yunanistan’dan ilham almak isterseniz ‘mana’ veya ‘mitera’ kullanabilirsiniz.
Fransızca başka bir popüler Avrupa dilidir. Burada ‘maman’ ve ‘mere’ kelimelerden seçebilirsiniz.
Brezilya’nın kendi dili olduğunu biliyor muydunuz? Yerliler annelere başvurmak için ‘mae’ kullanırlar.
Değişik kültürleri olan çeşitli ülkeler vardır ve bunların farklı gelenekleri olsa dahi, ortak bir şeyleri vardır – o da ANNE.
Anne kelimesi çok şeyi çağrıştırıyor insanda. Kimi zaman mutlu olmak, kimi zaman başını göğsüne bastırarak ağlamak demek. Kimi çocukluğu hatırlamak, kimi memleketini ve gençliği unutmamak demektir…
Annelerimizin kokusu farklıdır. Çok yoğun, anlatılmaz yaşanır. Masumdur ve sevgi yüklüdür. Bu dünyadaki bir hangi parfüm kokusuna benzemez. Anne kokusu tüm yorgunluğumuzu alıverir, sakinleştirir, sıkıntılarımızı yok eder, doğru yol gösterir ve kötü insanlardan korur.
Bir de annelerimizin gülüşü… Her çocuk için anne melektir ve onun gülüşü için çocuklar her şeyi yararlar. Annesinin öpücüğü kazanmak için her şey verirler. O öpücük dünyalara bedeldir. Onu aldıktan sonra ne dert kalır ne tasan. Annenin öpücüğü sihir gibidir. Tüm vücuduna nüfuz ederek seni mutlu etmeyi, dertlerden kurtulmayı ve iyi hissetmeni başarıverir. O anda dünyanın en mutlu insanısındır.
Annelerimizin kıymetini ancak ‘ANNE’ olduğumuz zaman anlarız. Bazı kelimeleri ve onlara ayıt sözleri çocuklarımızın için kullanırız ve bir anda fark edip, ‘annemiz de bize söylerdi aynısı’ içimizden deriz. İşte o zaman O SÖZLERİN kıymetini anlarız ve annemiz bizi ne kadar sevdiğini de. Biz ne kadar büyüsek annemizin yanında biz hep küçücüğüz. Hiç büyümeyiz gözünde. Zaten hangi çocuk annesinin gözünde büyür ki, değil mi?
‘Anne hakkı ödenmez, sevmeye ömür yetmez…’ derler ya. Bana göre de böyledir. Ülkemi değiştirdim, başka bir dil eklendi ve değişik bir kültürün içinde yaşamaya başladım. Evlendim ve ANNE oldum, büyüdüm sanki, her sene yaşımda bir rakam değişiyor ama ben hep annemin küçük prensesi, tatlı bir kızı kalacağım.
Annem her yerde… bir papatya kokusunda, bir kuşunun sesinde, bir kitabın sayfalarında, yediğim ve pişirdiğim yemeklerde, denizin fırtınasında, gün batımında ve parlayan yıldızında.
Başta ANNEM olmak üzere
tüm annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun…
ALLAH Sizleri başımızdan eksik etmesin…