16 Temmuz 2024 Salı
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Adnan FİŞENK
Yunanistan’ın tarihi kara lekesi olan Mora Katliamı, Bundan 200 yıl önce Mora Türklerini büyük bir vahşet ile Rumlar tarafından katledilmesi ile sonuçlandı.
Rumlar tarafından yaklaşık 40 bin savunmasız masum Mora Türkü vahşice işkence edilerek acımasızca öldürüldü.
Mora yarımadası Türk hakimiyeti döneminde, Mora yarımadasında bulunan Türklerin haricindeki yaşayan hiç kimse dinine, milliyetine, ırkına göre muamele görmedi. Türk yönetimi hiçbir şekilde hiçbir kimseye ayırım yapmaksızın herkese hizmet veren yüzlerce vakıf eseri yapmıştır. Türk yönetiminin gidişi ile birlikte yapılan tüm Türk imzalı birçok eser yok edilmiştir. nefret, kin ve eziklikle yıkıldılar, yakıldılar, yok edildiler. Çünkü silinmek istenen Türk tarihinin ayak izleriydi, günümüze sadece eserlerden ne yazık ki çok az kısmı ayakta kalabildi.
1821’de Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını bir şekilde alan Yunanistan kurulurken Türkler için büyük acıların, katliamların da başlangıcı olarak dökmüş oldukları masum insanların kanları üzerine kuruldu. Yunan bağımsızlığı sürecinin en büyük mağdur edilenleri ise 361 yıl boyunca Mora topraklarını vatan edinen, nesiller boyu burada yaşayan masum Mora’lı Türklerdi. Türkler o devirde eşine az rastlanır işkence ve katliamlara uğradı. Avrupalıların da istemeyerek de olsa kabul ettiği gibi, 1821 Yunan ve Rum isyanı çok kısa bir sürede acımasız bir din ve ırk savaşı haline geldi.
Yunan ve Rum İsyanı başladığında Mora Yarımadasında 90 binin üzerinde Müslüman nüfus yaşadığı tahmin edilmektedir. Türk yönetimine karşı isyan edilerek bağımsızlık ilan edilince bu 90 binin üzerinde Müslüman nüfustan eser kalmadı. Büyük çoğunluğu isyanlar sırasında katliama uğratıldı. Bişekilde katliamlardan sağ kurtulanlar ise nesiller boyu yaşadıkları evlerini, topraklarını, anılarını, atalarının mezarlarını kısacası vatanlarını geride bırakıp Mora’dan göç etmek zorunda bırakıldı.
Bu konuda yıllarını Mora Türklerini araştırmaya adeta vakfeden Prof. Dr. Ali Fuat Örenç, Mora Türklerine yapılan katliamları ile ilgili araştırma sonucu tespitlerindeki bizlere aktarımları şu şekildedir ;
”Tarihin en büyük katliamlarından birinin eşiğinde olan Mora’daki Tripoliçe şehri, 5 ay boyunca 50–60 bin Rum tarafından aralıksız kuşatıldı. Rum isyancılar Tripoliçe’de Rum isyanı boyunca meydana gelen en büyük katliamlardan birini gerçekleştirdi. Şahit olanların kanının donduran saldırılarda, şehirde bulunan 40 bine yakın Türk’ün hemen tamamı 3 gün içinde vahşice öldürüldü. Burada bulunan komutanlar ile ailelerinden oluşan 97 kişi rehin alındı. Kin dolu Rumlar Türk mezarlığını dahi kazıp, kemikleri çıkarıp yaktılar. İsyancılar, kuşatma esnasında Türklere gayret vererek isyana karşı koymaya teşvik eden Tripoliçe Kadısı Halim Efendi’yi de üzerine yağ döküp yakmak suretiyle katletti.”
1821’de başlayan isyan yaklaşık 10 yıl devam etti. Dönemin Avrupalı büyük devletleri olan İngiltere, Fransa ve Rusya isyancı Yunanlıların lehine diplomatik ve askeri müdahalelerde bulundu. Avrupalılar isyancıları açıktan destekledi. Bu da Osmanlı Devleti’nin isyanı bastırmasını imkansız hale getirdi.
Prof. Dr. Ali Fuat Örenç, Yunanistan’ın bağımsızlığının Avrupasız olamayacağını, şu cümlelerle anlatıyor:
“Avrupa’da sahip oldukları uygarlığın kültürel ve laik köklerinin Antik Yunanistan’dan kaynaklandığı tezi kabul görüyordu. Her rütbeden subaylar ve halk gönüllü yazılıyordu. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa’nın pek çok yerinde kurulan komiteler para topluyor, isyana fiilen katılan gönüllü gruplar Mora’ya akın ediyordu. New York gibi büyük şehirlerde para ve mühimmat yardımları toplanıyor, gönüllülerle birlikte isyan bölgesine gönderiliyordu.”
Kaynak :
Prof. Dr. Ali Fuat Örenç
Nuray Yardımcı