26 Temmuz 2024 Cuma
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Yunanistan, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 26.sırada yer alarak ciddi bir krizin eşiğinde. Aşırı sıcaklıklar ve kuraklık nedeniyle ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi.
Yunanistan’ın su kaynaklarındaki azalma, sadece içme suyu temininde değil, aynı zamanda turizm sektöründe de derin etkiler yaratıyor. Özellikle yaz aylarında artan su talebi, mevcut kaynakların yetersizliği ile birleşince, turistler ve yerel halk büyük bir sıkıntı yaşıyor. 21 Temmuz, küresel sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir gün olarak tarihe geçti. Yunanistan, son yılların en sıcak ve kurak haziran ayını yaşadı ve bu durum, ülkenin coğrafi yapısında önemli değişimlere yol açıyor. Deniz suyu seviyelerindeki artışlar, sahillerin gerilemesine, yarımadaların adaya dönüşmesine hatta bazı adaların sular altında kalmasına neden oluyor.
Bu su krizinin yanında, ülke son dönemde çıkan orman yangınlarıyla da boğuşuyor. İklim krizinin etkileri, sıcaklıkların artmasına ve yağışların azalmasına neden olurken, kuraklık riski de had safhaya ulaşmış durumda. Son dönemde yıldırım düşmesi sonucu çıkan 39 yangın, Yunanistan’ ı zor durumda bıraktı. Yangınlar, geniş ormanlık alanları yok ederken, yerleşim bölgelerini ve turistik alanları tehdit ediyor.
Yangınlarla mücadele eden itfaiye ekipleri ve gönüllüler, yangınları kontrol altına almak için canla başla çalışıyor. Ancak, su kaynaklarının kısıtlılığı, yangın söndürme çalışmalarını da olumsuz etkiliyor. Bu durum, Yunanistan’ın hem ekosistemi hem de turizm sektörü için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Yunanistan, dünyanın en popüler turizm destinasyonlarından biri olmasına rağmen, su krizinin ve yangınların etkisiyle turizm sektörü büyük bir darbe almış durumda. Oteller ve tatil köyleri, su kullanımını kısıtlamak zorunda kalırken, turistler de su kıtlığının olumsuz etkilerini hissediyor. Sıcaklık nedeniyle yükselen deniz suyu seviyesi nedeniyle bazı yarımadaların adaya dönüşmesi bazı adaların da sular altında kalması bazı sahillerin yok olma tehlikesi bulunuyor. Bu durum, ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyerek, turizm gelirlerinde büyük düşüşlere yol açacak gibi gözüküyor.
Uzmanlar, Yunanistan’ın su krizinin ve yangınların önüne geçebilmek için acil olarak iklim kriziyle mücadele etmesi gerektiğini vurguluyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, su tasarrufu sağlamak için yeni politikalar geliştirmek ve orman yangınlarını önlemek için daha etkin tedbirler almak, ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor.
Yunanistan hükümeti, su yönetimi ve yangınla mücadele konularında yeni stratejiler geliştirmek için uluslararası işbirliklerine açık olduğunu belirtiyor. Avrupa Birliği’nden ve diğer uluslararası kuruluşlardan sağlanacak destekle, su krizine ve iklim değişikliğine karşı daha güçlü adımlar atılması hedefleniyor.
Yunanistan, iklim krizinin etkileri ile mücadelede önemli bir dönemeçte bulunuyor. Su kaynaklarının korunması ve yangınlarla etkin bir şekilde mücadele edilmesi, hem ülkenin doğal güzelliklerini korumak hem de turizm sektörünü ayakta tutmak için büyük önem taşıyor. İklim krizine karşı alınacak önlemler, sadece Yunanistan’ın değil, tüm dünyanın geleceği için kritik bir rol oynayacak.
1- | Katar |
2- | İsrail |
3- | Lübnan |
4- | İran |
5- | Ürdün |
6- | Libya |
7- | Kuveyt |
8- | Suudi Arabistan |
9- | Eritre |
10- | Birleşik Arap Emirlikleri |
13- | Hindistan |
19- | Kıbrıs Adası |
26- | Yunanistan |
28- | İspanya |
32- | Türkiye |
41- | Portekiz |
50- | Avustralya |
56- | Çin |
62- | Almanya |
69- | Kuzey Kore |
75- | Japonya |
91- | Nijerya |
112- | Brezilya |
162- | Jamaika |
163- | Liberya |
164- | Surinam |
Burcu ÖZMEN
Muhabir
Balkan ülkelerinde göç olayları son yıllarda önemli bir dönüşüm yaşamaktadır. Her bir ülkenin kendi dinamikleri ve Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik süreçlerindeki ilerlemeleri, bölgedeki göç hareketlerini etkilemektedir. İşte Balkan ülkelerinde göç hareketleri ;
Sırbistan
Sırbistan, Balkanlar’daki en büyük ülkelerden biri olup, ekonomik istikrarsızlık ve işsizlik nedeniyle önemli bir göçmen kaynağı haline gelmiştir. 2023 yılında Sırbistan’dan AB ülkelerine yönelik göçlerin sayısı %10 artarak 50.000 kişiye ulaşmıştır. 2019*da 6,945 milyon olan nüfus 2024*te 7.094 milyona ulaşmıştır. (Population Today ve Dünya Bankası verilerine göre).
Kuzey Makedonya
Kuzey Makedonya, AB’ye üyelik sürecinde ilerleyen bir ülke olmasına rağmen, ekonomik kalkınma fırsatları sınırlı kalmaktadır. Son beş yıl içinde nüfusun %4’ü ülkeyi terk ederek Avrupa ülkelerine göç etmiştir. Kuzey Makedonya 2019 yılında 2.077 milyon olan nüfusu 2024 yılında 2.085 olduğu gözlemlenmektedir. (Dünya Bankası ve Milliyet gazetesi verilerine göre).
Arnavutluk
Arnavutluk, AB üyeliği sürecinde önemli reformlar gerçekleştirmiş olmasına rağmen, işsizlik ve yolsuzluk gibi yapısal sorunlar göç olgusunu etkilemektedir. 2022 yılından bu yana Arnavutluk’tan AB ülkelerine yapılan göçlerde %15 artış gözlemlenmiştir. Arnavutluk’un 2019 yılında 2.854 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 2.825 milyona düşmüştür.(Populatıon Today verilerine göre)
Kosova
Kosova, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle genç nüfusunun önemli bir kısmını göç veren ülkelerden biridir. Son beş yılda nüfusun %3 azaldığı görülmektedir. Kosova’nın 2019 yılında 1.782 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 1.586 milyona düşmüştür. ( KOHA verilerine göre)
Bosna-Hersek
Bosna-Hersek, etnik bölünmeler ve ekonomik durgunluklar nedeniyle göç olgusundan önemli ölçüde etkilenmektedir. Özellikle genç nüfusunun iş bulma umuduyla AB ülkelerine göç ettiği gözlemlenmektedir. Bosna-Hersek’in 2019 yılında 3.361 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 3.193 milyona düşmüştür. (Dünya Bankası ve Population Today verilerine göre.)
Karadağ
Karadağ, küçük bir nüfusa sahip olmasına rağmen, ekonomik büyüme ve istikrar eksiklikleri nedeniyle göç veren ülkeler arasındadır. AB üyelik sürecinde ilerlemeler kaydetmesine rağmen, göç olgusu devam etmektedir. 5 yıl içerisindeki nüfus artışı ise 2019 yılında 622.500 iken 2024 yılında 626.074 ( Populatıon Today ve Akşam gazetesi verilerine göre ) neredeyse hiç artış olmadığı gözlemlenmektedir.
Hırvatistan
Hırvatistan, AB üyesi bir ülke olmasına rağmen, ekonomik gelişim fırsatlarının sınırlı olması nedeniyle genç nüfusunun göç etme eğilimi gösterdiği bilinmektedir. Hırvatistan’ın 2019 yılında 4.065 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 3.985 milyona kadar gerilemiştir. (Dünya Bankası ve Population Today verilerine göre.)
Slovenya
Slovenya, Balkan ülkeleri arasında en yüksek yaşam standardına sahip olmasına rağmen, AB üyeliği sonrası göç olgusunun etkilerini görmektedir. Özellikle iş fırsatları ve daha iyi yaşam koşulları arayışıyla genç nüfusun hareketliliği dikkat çekmektedir. Slovenya’nın 2019 yılında 2.088 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 2.118 milyon olmuştur.(Dünya Bankası ve Population Today verilerine göre.)
Bulgaristan
Bulgaristan, AB üyeliği sürecinde ekonomik durgunluklar ve yüksek işsizlik oranları nedeniyle göç veren bir ülke konumundadır. Son yıllarda Bulgaristan’dan AB ülkelerine göç edenlerin sayısında belirgin bir artış yaşanmıştır. Bulgaristan’ın 2019 yılında 6.976 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 6.614 milyona gerilemiştir.(Dünya Bankası ve Population Today verilerine göre.)
Yunanistan
Yunanistan , AB üyesi olmasına rağmen ekonomik krizler ve işsizlik sorunları nedeniyle hem göç veren hem de göç alan bir ülke konumundadır. Özellikle diğer Balkan ülkelerinden ve Ortadoğu’dan gelen göçmenlerin varış noktalarından biridir. Yunanistan’ın 2019 yılında 10.72 milyon olan nüfusu, 2024 yılında 10.300 milyondur.( Dünya Bankası ve Population Today verilerine göre.)
Her bir ülkenin göç olgusu, bölgesel kalkınma politikalarının yanı sıra AB üyeliği sürecinin etkileriyle şekillenmektedir. Serbest dolaşım hakkı, iş arayanlar için avantajlar sunarken, göçün kalıcı nüfus azalmasına neden olabileceği endişeleri de bulunmaktadır.
Uzmanlar, Balkan ülkelerinin bu göç olgusunu yönetmek için bölgesel işbirliğine ve sürdürülebilir kalkınma politikalarına ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Bu veriler, her bir ülkenin ulusal istatistik kurumları ve uluslararası göç ve ekonomi uzmanları tarafından sağlanmıştır.
Sevnur KILINÇ
Muhabir
Türkiye’nin önde gelen hava yolu şirketlerinden AJet, yurtdışı seyahat severler için cazip bir kampanyayı duyurdu. 25-26 Temmuz tarihlerinde başlayacak olan kampanya kapsamında, yurtdışı uçuşlar için başlangıç fiyatları 9 Euro ve 9 Dolar + vergilerden başlayacak. Bu özel fırsatla, 16 Eylül 2024 tarihinden itibaren 27 Mart 2025’e kadar seyahat edebilecek olan yolcular, Türkiye çıkışlı tek yönlü uçuşlarda 9 USD + vergilerden başlayan fiyatlarla seyahat edebilecekler. Gidiş-dönüş seçenekleri ise 18 USD + vergilerden temin edilebilecek.
AJet’in yeni kampanyası, Almanya, Avusturya, Belçika, Bosna-Hersek, Danimarka, Fransa, Hollanda, Macaristan, Kuzey Makedonya, İngiltere, İsviçre, İtalya, Kosova ve Sırbistan gibi birçok Avrupa ülkesine seyahat etmek isteyenler için ideal bir fırsat sunuyor. Kampanya kapsamında toplamda 175 bin koltuk arz edilirken, bu fırsatı değerlendirmek isteyenlerin erken rezervasyon yapmaları tavsiye ediliyor.
Detaylı bilgi ve rezervasyon için AJet’in resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu fırsatla, uygun fiyatlarla Avrupa’nın keşfine çıkmak isteyenler için kaçırılmayacak bir şans sunuluyor.
İktidar, muhalefetin yönettiği belediyelerin çalışmasını engellemek için düğmeye bastı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, belediyelerin SGK toplam prim borcunun 96 milyar lirayı bulduğunu belirterek, “Tüm borçlu belediyelere, herhangi bir parti farkı gözetmeksizin borç bildirimlerini gönderdik” açıklaması yaptı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “Hazine ve Maliye Bakanlığımız belediyelerin borçlarının kaynağında tahsiline başlayacak” açıklamasının ardından hükümet harekete geçti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelere borç bildirimleri gönderildiğini duyurdu.
“31 Mart yerel seçimlerinden önce SGK’ye prim borçları biriken belediyelerin olduğuna dikkati çekmiş ve belediyelerin borçlarını ödemesi için bir çağrı yapmıştık” diyen Işıkhan, “Bunu sözde bırakmadık, SGK aracılığıyla tüm borçlu belediyelere, herhangi bir parti farkı gözetmeksizin borç bildirimlerini gönderdik. Bazı belediyeler bu çağrılarımızı dikkate alıp borçlarını ödeme iradesi gösterdi. Buradan kendilerine teşekkür ediyorum. Ancak bunca uyarıya rağmen hala harekete geçmemiş olan belediyelerin sayısı da ne yazık ki oldukça fazla” ifadelerini kullandı.
“BİR AN ÖNCE TAHSİL EDİLMESİ GEREKİYOR”
SGK’nin alacaklarını tahsil etmesi gerektiğini belirten Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elbette bu bizim tercih ettiğimiz bir yol değil, ancak ilgili belediyelerin prim borçları artmış durumda ve her geçen gün de bu borçlar büyümekte. Bu noktada yapılması gereken neyse, usulüne uygun şekilde duruma müdahale edilmesi gerekiyor. SGK’ye olan prim borçlarının bir an önce tahsil edilmesi gerekiyor. Bugün itibarıyla belediyelerin prim borçları toplam 96 milyar liraya ulaşmış durumda ve bu borcun yüzde 80’i belediye şirketlerine aittir. Esasında bu milli bir kaynaktır. Vatandaşımızın çalışarak, üreterek, alnının teriyle bütçeye kazandırmış olduğu doğal bir gelir kaynağıdır. Ve yine vatandaşlarımızın yararına kullanılması gereken bir kaynaktır. Belediye çalışanlarının emeğinin karşılığı ve gelecek yatırımları olan sigorta primlerinin ödenmeyerek bu paraların başka kalemlere aktarılması asla doğru bir yaklaşım değildir.”
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Erdoğan, CHP’yi ve Özgür Özel’i hedef almıştı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e emekli maaşları için ‘çağrı’ yaparak, “Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını ödesin” diyen Erdoğan, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız belediyelerin borçlarının kaynağında tahsiline başlayacak. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok” ifadelerini kullanmıştı.
*BirGün
Trabzonspor, transfer görüşmesi için Karadağlı savunma oyuncusu Stefan Savic’i Trabzon’a getirdi.
Trabzon
İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga) ekibi Atletico Madrid’de forma giyen savunma oyuncusu Savic, Trabzon Havalimanı’nda bordo-mavili taraftarlarca tezahüratlar eşliğinde karşılandı.
Trabzonspor’a geldiği için oldukça heyecanlı olduğunu dile getiren Karadağlı oyuncu, “Taraftarlarımızı gördüm, oldukça heyecanlıyım, çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Savic, transfer sürecine ilişkin gelen soru üzerine, “Süreç biraz uzundu ama sonu güzel oldu. Taraftarlarımız ve takım arkadaşlarım ile tanışmak için sabırsızlanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Özel uçakla yolcuğu sırasında “Bize her yer Trabzon” sloganını kullandığı hatırlatılan Savic, teknik direktör Abdullah Avcı ile de görüştüğünü ve sezon başında büyük bir beklenti ile sezona başladıklarını aktardı.
Taraftarlara üçlü çektiren Savic, daha sonra kulüp aracına binerek Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’ne hareket etti.
*AA