26 Eylül 2022 Pazartesi
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Bulgaristan’da hükümet kuruldu. Boyko Borisov 3 hükümeti parlamentoda güvenoyu aldıktan sonra yemin ederek, geçici Gercikov hükümetinden görevi devir aldı. Borisov 3 hükümeti Yurtseverler Koalisyonu ile kurdu. NFSB başkanı Valeri Simeonov başbakan yardımcısı görevi üstlenirken VMRO başkanı Krasimir Karakaçanov ise savunma bakanlığı görevi üstlendi. “ATAKA” partisi başkanı Volen Siderov ise görev üslenmeyerek hükümet dışında kalmayı tercih etti. Yurtseverler koalisyon başkanları tek derdi Türkiye ve Bulgaristan’da ikamet eden Türk ve Pomak asıllı Bulgaristan vatandaşları. Seçim öncesi propagandalarını Türk düşmanlığı üzerine yürütmüşlerdi. Aşırı milliyetçi “Yurtseverler” grupları Türkiye’de ikamet eden Türk asıllı Bulgaristan vatandaşları seçim için Bulgaristan’a gitmek isteyenleri sınırda engellemeye çalışmışlardır grubun elebaşısı aynı zamanda NFSB başkanı olan Valeri Simeonov ise yaşlı kadınları tartaklamaya kadar ileri gitmişti. NFSB başkanı Valeri Simeonov televizyonlarda Türkiye Bulgaristan’ın iç işlerine karışıyor söylemine devam ediyor.
DOST Partisi’nin ise Bulgaristan ulusal güvenliğini tehdit ettiği iddiasını da sürdürüyor. Çoğunluğu Türklerden oluşan HÖH hareketi yönetimi, DOST partisini tehdit olarak görmekte. HÖH’ün ‘DOST Partisi, Devlet Ulusal Güvenlik Kurumu sorunudur” beyanında bulunması ülkede ikamet eden azınlıkları üzmüştür. Başbakan Boyko Borisov’un seçim propaganda sırasında “Kırcaali’ye Türk bayrağı dikilebilir” cümlesini kurması maksatlı ve kasıtlıdır. Türk asıllı Bulgaristan vatandaşları hiçbir zaman ayrımcılık söylemlerde veya hareketlerde bulunmamış bulunmayacaklardır. Türküye Cumhuriyeti devleti hiçbir komşunun toprak bütünlüğünü tehdit etmemiştir iç işlerine de karışmamıştır. Başbakan Boyko Borisov görevi devir aldığında “Benim en büyük endişem etnik barıştır, ülkemizde ikamet eden partimizde yüzlerce Türk üyemiz vardır, çoğunlukta olan bölgelere yollar yaptık, su olmayan yerlere su götürdük, hatta camiler bile inşa ettik. Onlarla sorunumuz yoktur“ konuşması yapmıştı. Bu konuşmasından sonra Başbakan Boyko Borisov’a birkaç soru sorulması gerekmiyor mu?
Türk asıllı Bulgaristan vatandaşları anadilini okul müfredatına seçmeli değil normal ders olarak alınması istemesi ulusal güvenliği tehdit midir?
Resmi okullarda Hıristiyan ve Müslüman çocukların din eğitimi almak istemeleri ulusal güvenliği tehdit midir?
Komünist rejiminden el konulan Vakıf mallarını sahiplerine iade edilme istemesi ulusal güvenliği tehdit midir?
Komünist rejimin tarafından Türklere ve Müslümanlara silah zoruyla verilen Bulgar ve Slav isimleri kütüklerden silinmesi istemesi ulusal güvenliği tehdit midir?
Bulgaristan Ulusal Televizyonu’nda Türkçe yayın yapan televizyon kanalı olması istemesi ulusal güvenliği tehdit midir?
Bulgaristan’da Müslümanlar kendi Baş müftülük yönetimini seçme istemesi ulusal güvenliği tehdit midir?
Cami minarelerden kısıtlı da olsa ezan sesi ulusal güvenliği tehdidi midir?
Yetersiz olan camiler avlu dışında Müslümanların Cuma namazını kılmak ulusal güvenliği tehdit midir?
1991 yılı kabul edilen Bulgaristan anayasasından Türk azınlığı ulusal güvenliği tehdit ettiğinden mi çıkarıldı?
Bulgaristan Müslümanların kendilerini tanımladıkları gibi örf ve adetlerine bağlı yaşam sürdürmek istemesi ulusal güvenliğe tehdit midir?
Sayın Başbakan Boyko Borısov’un yol ve su götürmek ile ya da bir iki camii inşa edilmekle ülkede iki milyona yakın olan Müslüman nüfusuna sahip çıkılıyor demesi ne kadar doğru olur. Kendilerini Yurtseverler olarak tanımlayan “aşırı milliyetçi” kesim hükümet ortağı pozisyonundan yararlanmaya kalkıştıkları takdirde pamuk ipliğine bağlı olan etnik barışı ciddi manada tehlikeye atmış olacakların ciddi bir şekilde oturup düşünmeleri gerekiyor.
Bulgaristan’da var olan iki milyona yakın Müslümanları düşman gözüyle değil vatandaş gözüyle bakmaları gerekiyor ayrıca görmezden gelerek değil onlara ancak eşit şartlar tanıyarak etnik barış sağlanmış olacağının farkına varmalıdırlar. Bulgaristan sadece kendilerini Bulgar olarak tanımlayanların değil ülke sınırları içinde ikamet edenlerin tamamına ait olduğunu kabullenmek zorundalar.