DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

İsmet TOPALOĞLU

İsmet TOPALOĞLU

26 Eylül 2022 Pazartesi

    Türk Birliği Örgütü

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Bulgaristan Türklerinin tarihinde 1984 yılı en karanlık yıl olarak tarihe geçti. Bulgar komünist rejimi daha önce ülkede yaşayan Müslüman Pomakların isimlerini değiştirmişti sıra Türklere gelmişti. Tek ulus hayaliyle komünist rejimi ülkede yaşayan Türklerin isimlerini Aralık ayında silah zoruyla  değiştirmeye başladı. Ülkede çeşitli yerlerde Türkler protestolar gerçekleştirdiler. Protestolar sırasında başta Mestanlı kasabasında hükümetçe silahlandırılmış gözü dönmüş Bulgar milliyetçileri Türkleri şehit etti. Ülke çapında gerçekleşen ayaklanmalar kendiliğinden gerçekleşmedi. 1983 yılı başlarında Mestanlı Tren Garı İstasyon Şefi Yardımcısı Osman Salifoğlu ilk olarak isim kampanyasına karşı ülke çapında gösteriler düzenlemesi fikrini ortaya atıyor. Ayaklanmaların gerçekleştirilmesi için yeraltına inilmesi gerekliliğinin bilincinde karara varıyor.

    Mesai arkadaşı olan Mustafa Ömer ile fikrini paylaşıyor. Mustafa Ömer’in içindeki milliyetçi duyguları daha da hareketleniyor. İki mesai arkadaşı Türk halkını isim kampanyasına karşı nasıl bilinçlendiririz diye fikir yürütüyorlar. Aynı garda çalışan İzzet Güner ile görüşlerini paylaşıyorlar. Üç arkadaş Bulgaristan’da Türklerin yaşadıkları bölgeleri dolaşmak için yeraltına inme kararı alıp faaliyete geçiyorlar. Böylece Bulgaristan’da isim kampanyasına karşı mücadele edilecek örgütün temel atılıyor. Örgütün adı “Türk Birliği” olarak tescil ediliyor. Örgüte katılacak arkadaşlar birbirilerini tanıyamayacak bir sistem geliştiriyorlar.

    OSMAN SALİFOĞLU ÖNDERLİĞİNDE

    “Türk birliği” örgütü Osman Salifoğlu önderliğinde Bulgaristan’da yaşayan Türklerin bölgelerine ziyaretler gerçekleştirerek hücre evler kurmaya başlıyorlar. Böylece örgüt Kuzeydoğu Bulgaristan, Orta Bulgaristan ve Kırcaali bölgesinde merkezler kurup ağıyı daha da genişletiyorlar. Çalışmalar Aralık 1984 yılına kadar gizlilikle sürdürülüyor. Bulgaristan devletin istihbaratı ülke çapında toplu kalkışmalar gerçekleşeceğinin istihbaratını alır almaz Aralık ayında geceleri eksi yirmi dereceyi geçen soğuklara aldırmayarak ordu tarafından gece vakti köyleri abluka altına alarak köy halklarını muhtarlığa götürüp Türk isimli pasaportları ellerinden alınarak üç Bulgar ismi yazılı bir kağıt veriyorlar. İç işlerine bağlı birlikler kalkışma gerçekleşen bölgelere sevk edilerek tutuklamalar başlıyor. Osman Salifoğlu, Mustafa Ömer, İzzet Güner ile İsmet Topaloğlu’nu Bulgaristan Türkleri’ni kalkışmaya teşvik etmekle tutuklayıp Sofya Razvigor Popov No 1 DS/Devlet Güvenlik/ merkez binasına götürüyorlar. Aynı zamanda Mestanlı olaylarını organize eden arkadaşlarımız;  Abdullah Veli, Burhan Mutlu, Halil Kahraman ile Mümin Köse Ömer de tutuklanıyorlar ve aynı sorgu merkezine götürülüyor. Böylece Kırcali bölgesinden yüzlere tutuklama gerçekleştiriliyor. Kimileri cezaevine kimileri Belene Kampı’na gönderiliyor.

    Mustafa Ömer 1985 yılında Kırcaali Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastanesi’nde şehit ediliyor. 21 Mayıs 1984 yılı Osman Salifoğlu Kırcaali Polis Merkezi’nde tutuklama hücreleri bulunan beşinci kattan gardiyanlar tarafından boşluğa bırakılıyor. Yere çakılma esnasında kırıklar hariç karın ve bağırsaklar dışarı çıkıyor. Tesadüfen Kırcaali polis merkezinde bulunan içişlerinden bir general Sofya Askeri Hastanesi’nden iki genel cerah ile helikopter isteyip Osman Salifoğlu’nun tedavi edilmesi emrini veriyor. Böylece Osman Salifoğlu hayatta kalıyor. 06.10.1985 yılı Kırcaali polis merkezi beşinci katta bulunan hücrelerin birinde Osman Salifoğlu sabaha karşı akli dengesini yitiriyor. Böylece Osman Saifoğlu, İzzet Güner ile İsmet Topaloğlu duruşması 07.10 1985’te Kırcaali İl Mahkemesi tarafından belirsiz bir süreye erteleniyor.

    ŞİZOFRENİ HASTALIĞINA YAKALANIYOR

    Sofya Merkez Hapishanesi’nde Osman Salifoğlu ve iki arkadaşı tekli hücrelerine kapatılıyorlar. Bir hafta sonra Osman Salifoğlu’nun bulunduğu hücre kapısı açılıyor ve Osman’ın anadan doğma hücrenin köşene çöktüğü görülüyor. Osman kemik üstüne örtülmüş ince bir deri görünümü almış. Ancak gözlerinden Osman olduğu anlaşılıyor. Bir haftadan sonra dava arkadaşının ısrarları neticesinde onun hücresine götürülüyor. Osman şizofreni hastalığına yakalanıyor. Bir hafta dava arkadaşının hücresinde kaldıktan sonra hapishane idaresi tarafından cezaevleri hastanesine kaldırılacak diye hücreden çıkarılarak hapishanenin bodrum katındaki hücrelerin birine kapatılıyor. Osman açlıktan komaya girinceye kadar müdahale yapılmıyor ve ölüme ramak kala Lofça Hapishaneler Hastanesi’ne cankurtaran ile gönderiliyor. Bir yıldan sonra Ekim 1986 yılı Osman Salifoğlu Kırcaali il mahkemesi tarafından sağlık durumu hapis cezasına uygun olmadığı sebebiyle serbest bırakılıyor. İki dava arkadaşı tutuklanma tarihinden iki yıl tekli hücre hayatından sonra mahkûm edilerek Eski Zaara siyasi ceza evine gönderiliyor.

    Osman Salifoğlu Bulgaristan’da 1983 yılı asimilasyon politikasına karşı koymak amacıyla ilk olarak “Türk Birliği” örgütünü kurmuştu. Örgütün yeraltı çalışmaları sayesinde Bulgaristan Türkü, Bulgar hükümetinin Türklere uygulamak istediği asimilasyon politikasını açığa çıkararak seslerini dünya kamuoyuna duyurulabilmek için ulusal çapta barışçıl gösteri düzenlenmesi için ciddi çalışmalar yapmıştı. Ulusal çapta gösteriler düzenlenemese de bölgelerde gösteriler düzenlenmişti. Böylece yerel gösteriler dünya kamuoyuna Türklerin isimlerinin Bulgar makamları tarafından iddia edildiği gibi gönüllü değil silah zoruyla yapıldığını duyurmuştu. Bugün Osman Salifoğlu malulen emekli, Bursa’da oturmakta ve kanser tedavisi görmekte. Arkadaşımıza Allah’tan acil şifalar sağlık ve esenlik diliyoruz.

    Cezaevi, Belene ve dava arkadaşları adına İsmet Topaloğlu.