16 Temmuz 2024 Salı
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Vefa Tiyatrosu Yeni Sezonun İlk Oyunu ile Perdelerini Açtı
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
İnsan gençliğinde öğrenir
ihtiyarlığında anlar.
–Eschenbach
İster Türkiye’de ya da Ukrayna’da; ister İngiltere’de ya da Afrika’da; ister Japonya’da ya da Amerika’da ‘genç’ kelimesinin anlamını Dünyanın her yerinde aynıdır.
Bir gün, Wolfgang Van Goethe demiş ki: ‘Dünya bütün olarak ilerlerse de gençlik her seferinde yeniden baştan başlamak ve birey olarak dünya kültürünün keşfetmek zorundadır’.
Genç olmak – her şeyi yapabilmek demektir. Hayatımızda en güzel, en güçlü ve umutlu dönemidir. Gençlik – hayatımızın ilkbaharıdır. Bahardaki bitkilerin yaz mevsimindeki sıcaklığa karşı hayatını devam ettirmeleri için nasıl ciddi bir bakıma, ilgi ve alakaya ihtiyaçları varsa; hayatlarının ilkbaharını yaşayan gençlerimizin de gelecekte yaşayacakları hayat şartlarına karşı dayana bilmeleri için itina ile bakılması ve yetiştirilmeleri gerekiyor.
Türkiye’de nüfusunun 1/3’ü 15-24 yaş arasındadır ve yaklaşık 20 milyondur. Ukrayna’da ise %14’ü 0-14 yaş ve %12’si 15-24 yaş aralığında. Mesela, Japonya’da 14 yaş ve altı çocuk nüfusu, 1 Nisan 2021 itibariyle 14,93 milyon olarak kayda geçti.
Hayal dünyasının çok zengin ve geniş olduğu, nefretlerin ve özlemlerin, aşkların ve sevgilerin, yeni arkadaşlıkların ve ilk ayırmaların yaşandığı bir dönemdir.
İnanılmaz sorulara cevap aradığı bir dönemdir. Bizim bu dünyaya neden geldiğimiz, nereden geldiğimiz ve niçin geldiğimiz, hatta sonrasında da, nereye gideceğimize dair soruların sorulup cevap almak isteyenler bir hayat devresidir.
Hepimiz, gençlik dönemlerimizde, mutlaka varlığımızı ispatlamaya, kimliğimizi arama ve bulma gayreti içinde olmamızın yoğunlaştığı, yeniliklerimizin ve doğru atılımlarımızın yapılması gereken bir süreci yaşamışız.
Çünkü gençlik – bir geçiştir, bir köprüdür, bir gelişme dönemidir. Topluma katılım öncesi bir zaman dilimidir. Kendi benliği ve özgürlüğünü kazanmaya bir hazırlık aşamasıdır. Hayatta birlikte olacağı arkadaşlarına karşı meyillerin oluştuğu ve geliştiği bir süreçtir. Amaç ve hedeflerin belirlendiği ve oluşturmaya çalışıldığı ilk adımlarıdır. Sınırlarını herkese kabul ettirme, farklı olduğunu ispat etme çabasındadır. Bu yüzden itiraz cümleleri kurar, isyan eder ve bazen de hey şeye ‘HAYIR’ der. ‘Ben farklığım ve ben yetişkinim’ gibi şeyler.
Günümüz gençliği özellikle toplumsal yer edinme dışında cinsel gelişim sürecinde de aktif bir dönemdedirler. Bu dönemlerde doğru bilgi edinme ve karşı cinsel ilişkide doğru tavırlar belirleme açısından da kafaları karışık olabilir.
İnternet ya da sosyal çevreden edinilen doğru olmayan bilgiler onların bu gelişimini olumsuz etkileyebilir. Madde kullanımı, intihara meyil, özenerek yapılan birtakım davranışlar ile karşılaşılabilir. Bunlar için baştan beri çocuğumuzla kurduğumuz pozitif ve destekleyici tutum işe yarayacaktır. Soğuk, mesafeli ve katı tutumlarla kurduğumuz bir ilişki var ise bu dönemde gence ulaşmak daha zor olacaktır.
Eğitim soruları, işsizlik, toplumsal kaygılar, ekonomik sıkıntılar ve bu gençlere yüklenen beklentiler sadece onların tek başına aşması gereken sorunlar değildir.
Bu dönemde sadece anne-babalara değil, aslında hepimize iş düşmektedir. Gençlerin bu dönemden olgunlaşmış, hayata hazır çıkmaları için aile, okul, sosyal çevre, medya ve mevcut yönetim sistemi olarak birlikte el ele çalışmalıyız.
Hayatlarında destek olmak, çözümlerde yardımcı olmak daha güçlü bir toplum olmamızı sağlayacaktır.
Unutmayalım ki, bugünün gençleri GELECEĞİMİZ olacaklardır!
Aklımızda olsun, büyürken tuttuğumuz el ne kadar büyüse de yanında olarak, onları severek, değer vererek, anlayarak, mutlu, eğitimli bir gelecek kendimize sağlayabiliriz!
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden SİZSİNİZ.
SİZ olmakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık meziyetinin vatan muhabbetinin fikir hürriyetinin
en kıymetli timsali OLACAKSINIZ.
-Mustafa Kemal Atatürk