Balıkesir’de prematüre doğan bebek İstanbul’dan gelen kalp cerrahının operasyonuyla sıhhatine kavuştu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

BALIKESIR (AA) – Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesinde hemşire olarak görev yapan Yeşim Serpen Bilen ve eşi Abdulbaki Bilen’in yaklaşık 36 gün evvel 1150 gram tartısında 26 haftalık bebekleri dünyaya geldi.

Yapılan tetkiklerde, Alp Ege ismi verilen bebeğin kalbinden çıkan iki büyük atar damarın ortasında açıklık bulunduğu belirlendi.

Alp Ege’nin, uygulanan tedavilerle olağana dönmemesi üzerine ameliyat edilmesine karar verildi.

Bebeğin diğer bir hastaneye sevkinin riskli olacağını göz önünde bulunduran Yenidoğan Uzman Tabibi Atike Çağlar, hastane ve il sağlık müdürlüğü idaresi, Alp Ege bebeğin kuvözünde ameliyat edilmesi gerektiği kanaatine vardı.

Bunun üzerine resmi müsaade alınarak irtibata geçilen İstanbul Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ali Rıza Karaci, Balıkesir’e davet edildi.

Alp Ege bebek, Karaci tarafından yaklaşık 1 saat süren başarılı bir ameliyatla yine hayata tutundu.

Bebeklerinin güzelleşmesine sevinen Yeşim Serpen ve Abdulbaki Bilen çifti ise ağır bakım ünitesinde tedavisi süren Alp Ege’yi kucaklarına almak için gün sayıyor.

“İnşallah 3-5 gün sonrada teneffüs aygıtından ayrılabilecek”

Gerçekleştirdiği operasyon hakkında gazetecilere bilgi veren Prof. Dr. Ali Rıza Karaci, küçük bebeklerde ambulansla öteki bir hastaneye sevk edilerek ameliyat yapılmasının büyük risk taşıdığını söyledi.

Karaci, kalp ile akciğer ortasındaki damarların olağan kaidelerde bebeğin dünyaya geldikten sonra zaten kapanması gerektiğini lakin Alp Ege’de bu durumun gerçekleşmediği bilgisini vererek, şöyle konuştu:

“Bu tip olaylarda en yeterli sonuçları hastanın kendi yatağında, kendi hastanesinde opere edilmesiyle alıyoruz. Bulunduğumuz hastanede yattığı ağır bakım, ameliyathane kurallarına dönüştürüldü. Burada bu koşullar müsait olduğu için buraya geldim ve ameliyatını da gerçekleştirdik. Kalple akciğer ortasında bir damar var. Bu damarın olağanda kapanması gerekiyor. Anne karnındayken bu damar genelde açıktır. Onunla çocuk yaşar fakat erken doğduğu için bir halde hala anne karnındaki hayat devam ediyor halinde olmuş. Kalpte kolay bir halde göğüs boşluğundan girerek bu damarı bir metal kliple kapatıyoruz. Teneffüs aygıtına bağlıydı uzun müddettir. İnşallah 3-5 gün sonrada teneffüs aygıtından ayrılabilecek.”

Yenidoğan Uzman Hekimi Atika Çağlar ise prematüre bebeklerde bu durumla orta ara karşılaştıklarını ancak ilaç tedavisiyle birçoğunun güzelleştiğini söz etti.

Alp Ege’nin ilaç tedavisiyle sıhhatine kavuşamadığını anlatan Çağlar, “Ali İstek hocamızla irtibata geçtik ve sonrasında da hocamızın çalıştığı hastaneden müsaadelerin alınması ile ilgili vilayet sıhhat müdürümüz, kamu hastaneler liderimiz, başhekimimizin katkılarıyla buraya transferini sağladık. Yaklaşık 1 saat süren operasyon sonucunda bebeğimiz sıhhatine kavuştu. Ben Ali İstek hocaya ve bunları sağlayan büyüklerimize teşekkür ediyorum.” dedi.

“Bebekten başka kalmak, daima durumunu sorgulamak çok güç bir durum”

Anne Yeşim Serpen Bilen de 34 gündür ağır bakımda olan bebeğinin tedavisi sürecinde çok gerilimli günler yaşadıklarını lisana getirdi.

Çocuklarının başarılı bir ameliyat geçirmesine çok sevindiklerini belirten Bilen, şunları kaydetti:

“Araştırdık, doktor beyin daha önce gittiği vilayetlere baktık, başarılı ameliyatlarını gördük, çok memnun olduk. Tekrardan bu türlü bir avantajı, bu türlü bir imkanı bize sunduğu için Atike Hanım’a, doktor beye, başhekimimize, hemşirelerimize ve tüm personellerimize teker teker teşekkür ediyoruz. Bebekten farklı kalmak, daima durumunu sorgulamak açıkçası çok sıkıntı bir durum. Bebek için de bizim için de ailelerimiz için de çok sıkıntı ve yıpratıcı bir durum. Tabibimiz buraya gelmeyip nakille bebeğimiz gitseydi tahminen yolda hayatından olabilirdi. Öbür bir vilayette kalmak için bizim açımızdan da güç olabilirdi. Burada hem kendi konutumuzda hem bebeğimiz hareket etmeden kuvözün başında bu türlü bir imkan sağlandı. Bu mevzuda nitekim çok memnunum.”

Muhabir: Miraç Kaya