Halkbank, verimlilik ile sürdürülebilir geleceğe yatırım yapıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

İSTANBUL (AA) – Halkbank, “Bizim Dünyamız, Bizim Geleceğimiz” projesinin başlangıcı kapsamında Halkbank Verimlilik Tepesi’nin birincisini gerçekleştirdi.

Zirve kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, sürdürülebilirlik, sıfır atık, güç verimliliği, yeşil ve dijital dönüşüm üzere yaklaşımların birbiriyle ilintili olduğunu söyledi.

Ana mevzunun, kıt olan kaynakların verimli ve aktif bir biçimde kullanılması olduğuna dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:

“Finans idaresinde verimlilik çok değerli, zira nakdî kaynaklar olmadan ne yatırımlar ne de kentsel, dijital dönüşümler gerçekleşiyor. Bu açıdan kaynaklarımızı gerçek öncelikli alanlarda kullanmak gerekiyor. Hasebiyle sürdürülebilirlik yaklaşımlarımız uzun müddettir Türkiye’nin gündeminde ve iktisada katkı sağlıyor. Finans dünyasından bir örnek verecek olursak, başta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Merkez Bankası ve iktisat idaresiyle ilgili bakanlıklar, kaynaklarımızı verimli bir biçimde kullanmaya yönelik düzenlemeler yapıyorlar. Selektif kredi anlayışı, aslında kıt olan tasarruflarımızı üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata dönüştürmeye yönelik bir maksat.”

Arslan, yüksek teknolojiyi de devreye alarak ihracat bazlı bir ekonomik modelin, dış dünyanın zenginliğini Türkiye’ye getirmek manasına geldiğini söz etti.

Türkiye’de tasarrufların istenen düzeyde olmadığını vurgulayan Arslan, “Burada israf ve harcama kültürünün güzelleştirilmesi noktasında çalışmalar yapılıyor ancak dış dünyanın zenginliğinin gerek ihracat kanalıyla gerekse turizm ve gibisi faaliyetler yoluyla ülkemize gelmesi çok kıymetli.” diye konuştu.

Mobil bankacılık ile verimlilik ve kaynak tasarrufu

Halkbank Genel Müdürü Arslan, dijitalleşme ile gelen taşınabilir bankacılığın hem müşteriler hem de bankalar için vakit tasarrufunun yanı sıra birtakım avantajlar sağladığını belirtti.

Bu avantajları anlatan Arslan, şöyle devam etti:

“Mobil bankacılık, şube artışını engelliyor ve hatta giderek şubesiz bankacılık kullanımı artıyor. Nakit para dolanımının giderek azalması ve dijital paranın ekonomilerde tartısının artmasıyla birlikte fiziki para talebine duyulan gereksinim da azalacak. Bu açıdan teknoloji ve taşınabilir bankacılık kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Biz de Halkbank olarak taşınabilir ve dijital bankacılığa büyük değer veriyoruz zira bankacılık süreçlerimizin yüzde 96’sının şube dışından yapıldığını görüyoruz.

BDDK artık dijital banka kurma müsaadeleri veriyor. Bu adımlar, kaynaklarımızı verimli kullanmamız açısından değerli gelişmeler. Mali kaynaklarımızı şube yatırımları ya da büyük bina yatırımlarından çok teknolojiye yönlendirerek kaynak tasarrufu sağlıyoruz. Bu tasarruf sayesinde, gereksinim duyulan alanlara daha fazla kaynak transferi mümkün oluyor.”

“TAM ATM projesi hoş bir verimlilik örneği”

Arslan, otomatik para çekme makinelerinin (ATM) şubesiz banka üzere olduğu için çok yaygın olduğunu lakin bölümde bu kadar ATM’ye gerek olmadığını söyledi.

Uygun teknolojik yatırım ve yazılımlarla ortak ATM oluşturup, her banka müşterisinin bu ATM’lerden faydalanmasını amaçladıklarını lisana getiren Arslan, şu bilgileri verdi:

“Kamu bankaları öncülünde Türkiye’nin ATM Merkezi (TAM) projesini başlattık. Bu projeye bizim dışımızda Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat İştirak Bankası, Vakıf İştirak Bankası, Emlak İştirak ile PTT dahil oldu ve bu bankalar yeni ATM yatırımlarını TAM ATM’ler üzerinden yapıyor. Böylelikle, her bir bankanın başka ATM’si yerine tek bir ATM ile tasarruf sağlanacak zira ATM’ler dışarıdan ithal ettiğimiz bir eser.

Modeline nazaran maliyeti 15 bin dolardan 30-40 bin dolara çıkabiliyor. Ayrıyeten, heyetim, bakım-onarım ve güvenlik üzere ek maliyetleri de olabiliyor. Kesimde bankaların toplamda 50 binden fazla ATM’si var. Kamu bankalarının 20 bin ATM’sinin 6 bin 210’u TAM ATM’ye dönüştü. Halkbank olarak yaklaşık 5 bin ATM’mizin 1600’ünü dönüştürdük. Bu sayı giderek artacak. Bu proje hoş bir verimlilik örneği. Bu adımlar, ithalatı önleyip cari açığa katkı sağlamakla birlikte tüketiciler açısından da kolaylık sunuyor, zira kapsam genişliyor.”

Muhabir: Serap Doğan