İsrail, ordusu ve fanatik Musevilerin hücumlarıyla Batı Şeria’daki Filistinlileri göçe zorluyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

RAMALLAH (AA) – Ortalarında mahallî yöneticilerin de bulunduğu Filistinliler, topraklarını gasbeden İsrailliler ile İsrail ordusunun “rol değiştirerek” İsrail’in Filistin halkı üzerindeki “planını” hayata geçirmek için çalıştığı görüşünü paylaşıyor.

İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’yı “ilhak etmeye hazırlık” çerçevesinde huzursuz bir ortam oluşturduğunu belirten Filistinliler, İsrail ordusunun bölgedeki akınlarını artırdığını ve İsrailli bakanların birçok sefer Batı Şeria’nın ilhak edilmesine yönelik açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.

İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria planı

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok sağcı İsrail hükümetinin emelinin Filistinlilere ilişkin daha fazla toprağı gasbetmek ve Filistin topraklarını boşaltmak olduğunu söyledi.

Batı Şeria’da 190’dan fazla gasbedilmiş Filistin toprağı bulunduğunu belirten Şaban, İsrail’in gayesinin tüm Filistin topraklarını ele geçirmek olduğunu söz etti.

İsrail’in hedefine ait Şaban, “İsrail, Filistinlilerin ölmesini, pes edip yerleşim yerlerinde köle olarak çalışmasını yahut Batı Şeria ve Kudüs’ü terk etmesini istiyor.” dedi.

Şaban, İsrail’in planını gerçekleştirmek için Yahudi yerleşimcilerin Batı Şeria’da güvenlik ve yönetimin İsrail’in elinde bulunduğu C bölgesinde Filistinlilere saldırdığına, İsrail ordusunun da birebir maksatla mülteci kamplarına baskınlar düzenlediğine dikkati çekti.

“Filistin topraklarının gasbpı İsrail metodolojisi”

FKÖ Yürütme Kurulu Üyesi Vasıl Ebu Yusuf da İsrail’in metodolojisinin Filistin topraklarını gasbederek toprağı denetim altına almak olduğunu söyledi.

Buna nazaran, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, ordunun muhafazası altında Filistin beldelerine ve bedevi topluluklara daima akınlar gerçekleştirdiğini, meskenlerini yaktığını ve sokaklarda düzensizlik çıkardığını lisana getiren FKÖ yetkilisi, “Yerleşimciler, İsrail hükümetinin uygulayıcı kanadıdır. İsrail hükümeti, projelerini uygulatmak için yerleşimcileri silahlandırır ve eğitir. İsrail birebir emel uğruna kamplardaki altyapıyı ve Filistinlilerin konutlarını yok ediyor.” formunda konuştu.

İsrail ordusu ile yerleşimciler ortasındaki rol değişiminin Filistinlileri Batı Şeria’dan göç ettirmek için yapıldığına vurgu yapan Ebu Yusuf, “Filistin halkı topraklarına sarılmış durumdadır ve asla terk etmeyecektir.” dedi.

Ebu Yusuf, Gazze Şeridi’nin gündemde daha fazla yer almasını İsrail’in suiistimal ederek Batı Şeria’daki “planlarını” hayata geçirmek için çalıştığını söz etti.

FKÖ Yürütme Kurulu Üyesi, “Batı Şeria, ismi ‘toprak’ olan öbür bir savaş yaşıyor ve bugün yaşananlar, işgalci İsrail ile olan çatışmanın bel kemiğini oluşturuyor.” tabirlerini kullandı.

“İsrail, Filistin toplumunu yine yapılandırmaya girişti”

Filistinli siyasi uzman ve müellif Ahmed Ebu el-Hica, “İsrail mağlubiyet kurallarını kabul etmek için Filistin toplumunu demografik ve coğrafik olarak tekrar yapılandırma süreci uyguluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail’in demografik yapıyı bozma planına ait Hica, “Demografik manada yerleşimciler, Siyonist hareket ve Dini Siyonizm, Batı Şeria’nın C bölgesinde, güya İsrail toprağıymış üzere, yavaşça ilerleme, hareket ve inşaat özgürlüğünü kısıtlama sürecine başladı. Yani Filistinlilerin oraya girişini yasakladı.” dedi.

Filistinli müellif bu durum için “Batı Şeria’daki geniş alanlara Filistinlilerin girmesinin yasak olduğu demografik bir kısıtlamadır.” sözünü kullandı.

Hica, Batı Şeria’nın doğusundaki Filistin’in Ürdün Vadisi ve Kudüs’ün dış mahallelerindeki meralar da dahil geniş topraklara “sanki İsrail toprağıymış gibi” Filistinlilerin erişiminin yasaklandığını aktardı.

Bölgedeki duruma ait Hica, “Batı Şeria topraklarının yaklaşık yarısı Filistinlilere yasak hale geldi, demografik kısıtlamaya yol açan coğrafik bir kısıtlamadır. Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria’da demografik bir farklılık ortaya koyamıyor bu yüzden de orada yaşayan Filistinlilerin hayatını kabusa çeviriyor. Böylelikle bölge halkı orada yaşayamaz hale geliyor ve göç etmek zorunda kalıyor.” biçiminde konuştu.

İsrail’in Filistinlileri yüksek işsizlik oranıyla ekonomik açıdan ıstıraba sokarak hayatı yaşanmaz hale getirmeye çalıştığını belirten Hica, bu durumun Filistinlileri göç etmeye iten faktörler ortasında yer aldığını tabir etti.

Hica, Batı Şeria’daki mülteci kamplarının Filistinlilerin geri dönüş hakkını simgelediğine dikkati çekerek, bu sebeple İsrail’in Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA) ortadan kaldırmak için gayret gösterdiğini lisana getirdi.

İsrail ordusunun bilhassa Batı Şeria’nın kuzeyinde son vakitlerde artırdığı baskın ve taarruzlarına ait Hica, bunların mülteci kamplarını ortadan kaldırmak ve oradaki Filistin halkını göçe zorlamak için yapıldığını söz etti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne hücum başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve taarruzlarda artış yaşanıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin ataklarında 699 Filistinli hayatını kaybetti.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Üniteleriyle Uğraş Kurulu’nun datalarına nazaran, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler’in 7 Ekim’den bu yana düzenlediği ataklarda 19 Filistinli hayatını kaybetti, 785 kişi yaralandı, 28 Filistinli bedevi topluluk göçe zorlandı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaklaşık 720 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Memleketler arası hukuka nazaran, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşim üniteleri yasa dışı sayılıyor.

Filistin ile İsrail idaresi ortasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.

Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin idaresi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari idaresi Filistin’e güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin yönetim ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı.

Filistin resmi bilgilerine nazaran, İsrail ordusu 2024 yılının birinci yarısında Filistinlilere ilişkin 318 yapıyı yıktı.

Muhabir: Qais Omar Darwesh Omar,Muhammed Emin Canik