Makedonya Bilim ve Sanat Akademisi tarafında hazırlanan ve Makedonya hükümeti finans edilmiş “MAKEDONYA ANSiKLOPEDiSi”, Eylül ayın ortasında, bu ansiklopediyi
hazırlanan grup akademsiyenler tarafında halka ve medyaya tanıttılar.
Buraya kadar, herşey normal ve doğaldır, hatta,
insanlar, “ne kadar güzel Makedonya’nın bilim
adamları kendi Ansiklopedisini hazırlamışlar” diye
düşünmeye başladılar, yani artık, “Makedonya
Cumhurriyeti emin adımlarla Avrupa birliğine
girmek için iyi bir çalışma”, düşünüyorsun, daha
da ileri gidersek “acaba Yunanistan, Makedonya’ya
karşı kulandığı “veto” (NATO üyeliği için)
haksızlık mı yapmıştır” düşünmeden duramazsın.
Fakat.
Bu “Ansiklopedi” okuduğunda, yukarda düşündüklerimizin
hiç biri doğru değilmiş.
Bütün “Ansiklopedi” yanlış olduğunu da demiyorum.
Ben detaylara girmeyeceğim, tek bir olaya odaklayacağı
m.
Ansiklopedi yayından çıktıktan sonra bir hafta
içerisinde tepkiler başladı, eliştiriler hiç durmadı.
Herkes bu tepkilere karşı böyle bir cevap bekliyordu
“olabilir baskı hatasından dolayı ve hemen
düzelteceğiz”. Fakat tam tersi oldu “ansiklopedisini”
hazırlanan grup başkanı (Blazhe Ristovski)“hayır” dedi
“bu ansiklopedi doğrudur ve değişiklik
yapılmayacaktır”.
O, Makedonya politik sınırın içerisinde yaşayan
diğer ırklar (Arnavut, Bulgar ve Yunan,) için haksızlık
yaptığını kabul etmek istemiyordu.
Burası yanlıştır.
Çünkü Makedonya bir “Multietnik” devletidir ve
diğer ırkları saymazsan yada daha düşük gösterirsen,
bu bir “Irkçılıktır”.
“Irkçılık”.
Aşırı “ırkçılık” yüzünden Yugoslavya parçalandı.
Irkçılıktan, sivil savaşlar çıktı hatta bu sebepten
dolayı dünya savaşı da oldu.
Yani, “Irkçılık” beslemeye başlarsan, sonuç savaş
demektir.
Savaş kötüdür. Hiçkimse istemez. Halk ise hiç istemez.
Fakat Makedon akademisyenler, (hepsi değildir)
bu hareketler ile “ırkçılık” beslemektedir.
* * *
Ben bu yazı, gerçek bir hikyaye ile anlatarak kapatmak
istiyorum:
“1912 yılında Avrupa’nın büyük ve güçlü devletleri,
batı Balkanlarda oluşan yeni politik durumunu
değerlendirdikten sonra yeni oluşan ülkeleri
sınırları tespit etmek için, 10 kişilik (avrupalı) bir
komisyon Shkodra (Arnavutluk) şehrine göndermişti.
Bu komisyon olayları yerinde tespit edip
ve kendi ülkelerine rapor hazırlanacaklardı. Komisyon
çalışmalar esnasında bir gün bölgenin
bütün bilgi kişiler toplamaya kararı aldılar yani
her bölgeye gitmek yerine, o, bölgelerin yöneticileri
toplayıp herkese bir günde anlatmak istedileri.
Böylece, bolgenin bütün yöneticiler toplandı.
Sonunda toplantı başladı. Avrupadan gelen kişiler
ise tabiki okumuş, bilgili insalardı. Avrupa’nın
aldığı kararı ile (bölgenin politik sınırlar ile ilgili)
Arnavutların etnik sınırları değiştirme bir karardı.
Yani komisyondaki kişiler bu kararı ile ilgili anlatı
rken, Arnavutlaradan biri izin alarak şöyle bir
cevap vermektedir “Biz Arnavutlar, yani ben, benim
babam, benim dedem ve onun dedenin dedesi
bu topraklarda yaşamaktayız, bizim çişiklerde
20 yıldan fazla çalışan bir işçi için, biz onu
yaşlandığıda topraklarımızdan kavmıyoruz, ama,
kendimizden bir parça toprak vererek onu toprak
sahipi yaparız. Siz ise, geliyorsunuz ve bizi
kendi topraklarımızdan kovmaya çalışıyorsunuz”.
Avrupadan gelen kişiler toplantı hemen durdurup
ve şöyle dediler “biz size akıl vermeye geldik,
fakat siz okumuş olsaydınız, Avrupa’ya siz gelip
akıl verecektiniz”. Boylece toplantı kapandı ve
bu komisyon verdiği rapor dorultusunda bölgede
sınır değişikliği yapılmadı.