Sevgini vermesini öğren.
Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış.
Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış.
(Hz. Mevlâna)
Yaşım kaçtı o zaman hatırlayamadım ama 90’ yıllardı galiba. Ukrayna’da Sevgililer Günü bir Bayram havası ile kutlamalar başladı. Zamanla, Amerika’dan kopya çektiğimiz davranışlar ve gelenekler, bizde de oturdu.
Hala da kutlamalar devam ediyor fakat sadece Ukrayna’da değil. Birçok ülkelerde Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü kutlanıyor. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.
Biz kopyayı ABD’den çektik ama aslı kökeni Antik Roma. Roma Katolik Kilisesi‘nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda “Aziz Valentin Günü” (İngilizce: St. Valentine’s Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Sevgililer gününde hemen herkes sevgililerine veya eşlerine bu günün ruhu ile bütünleşen, karşı tarafa sevgilerini anlatan hediyeler verir. Bu hediyelerin başında çiçekler ve çikolata gelir.
Sevgililer Gününü çiftler genellikle başbaşa geçirirler. Başbaşa gidilen romantik bir yemek ya da evde hazırlanan romantik bir sofra en yaygın kutlamalardandır.
Peki ya SİZCE, bunların hepsi doğru mu? Bizim sevmeye ve sevilmeye senede sadece bir gün mü ihtiyacımız var? Bizim sevgiye %’de kaç ihtiyacımız var? Ayrıca, sağlıklı olmak için sevgiye ihtiyacımız var mıdır?
Bütün bu soruların cevaplarını ben size vereceğim 😊
Cevabımı Hz. Mevlâna ile başlamak istiyorum: ‘Sevgi şifadır. Sevgi güçtür. Sevgi; değişimin mührüdür’.
Sevgi ve aşk, yaşınız her ne olursa olsun hayati ihtiyaç, çünkü bu iki duygu, ruh sağlığı ve psikolojik dayanıklılık için oldukça önemlidir. Peki neden?
Kendini sevme, bir başkasını sevme ve sevilme, yaşamsal sevgiye duyulan ihtiyacın 3 ayrılmaz bileşenidir ve bunların doyumu, insanlara gelecekteki içsel dengeleri ve gelişimleri için anahtar olacaktır. Tanınma, kabul ve ilgi görme, sevilme duyguları bireyde özgüven, özsaygı ve özşefkat duygularını besler.
Sevgi, motivasyonun anahtarı: yaşamayı, yaratmayı, kendinizi ilerletmeyi ve başkalarına dokunma isteğinize olanak tanıyan şeydir. Yani sevgi de tıpkı beslenme gibi, bedensel ve ruhsal bütünlüğünüz için hayati bir ihtiyaç. Seven ve sevilen kişiler bir başka bireye göre çok daha özgür, daha mutlu, bağımsız ve sağlıklıdır.
Sarılıp okşanmayan, sevgi ve şefkatten mahrum kalan, sevgiden yoksun olan yetişkin ya da çocuk kendisini bu ihtiyaçtan soyutlama kapasitesine sahip değildir.
Günümüzdeki suçluların altında yatan en temel nedenlerden birinin de sevgi eksikliği kaynaklı şiddet olması, tüm teorisyenleri doğrular nitelikte.
Bazı insanlar rasyonel düşündüklerini ifade ederek kendilerini sevilmeden ve sevmeden yaşayabileceklerine ikna etmek isterler. Ancak bu sadece savunma mekanizmasıdır ve halbuki tek yaptıkları sevgisizlikten kaynaklanan acılarını maskelemeye çalışmaktır.
Sevgi, sadece insanlar arasında yaşayan bir duygu değildi. Vatana sevgi, hayvanlara sevgi (istatistiğe göre, en çok sevgiye muhtaç olan sokakta yaşayan kediler ve köpekler), çiçeklere ve ağaçlara sevgi, yaptığımız işe, uğraştığımız bir projeye sevgi duymak, bence, çok hoş, çok güzel ve önemli bir duygudur. Çünkü sevgi ve güven; insan gelişiminin en temel taşlarından biridir. Bizim her gün sevmeye ve sevilmeye ihtiyacımız vardır! Bazen uzaktakiler yakındır, yakındakiler uzak. Önemli olan ruhî-kalbî-fikrî yakınlıkların varlık derecesidir.
Gerçekliğimizi bu var oluşun şartları belirler. Ruhen, kalben, zihnen sevgiyle yaşamak, hayata bir başka türlü bakmakla mümkün. Öyle bakacaksınız ki içinize bir aydınlık doğacak.
Asla unutmayın ki,
– Sevgiyle yaşayan insan, her şeyi sevmez ama her şeye sevgiyle bakar!
HABERLER
3 gün önceHABERLER
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
6 gün önceKÖŞE YAZARLARI
11 gün önceKÖŞE YAZARLARI
17 gün önce