0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığınca paylaşılan bildiride, 2025 yılının Türkiye ile Mısır ortasında diplomatik münasebetlerin kurulmasının yüzüncü yılına işaret ettiği belirtilerek, iki ülkenin her alanda iştirak ve işbirliklerini stratejik seviyeye yükseltme iradeleri tabir edildi.

İki ülke ortasında karşılıklı çıkar ve dayanışma prensibine dayalı yeni işbirliği yollarının araştırılmasının değerine işaret edilen bildiride, tarafların etraflarında ve ötesinde barış, refah ve istikrarı teşvik etmeyi amaçlayarak ve milletlerarası hukukun prensip ve normlarına ve Birleşmiş Milletler Kaidesi’ne bağlılıklarını yinelediği aktarıldı.

Bildiride, iki ülkenin sürdürülebilir kalkınma, iklim değişikliği, etrafın korunması ve besin güvenliği dahil global zorluklarla uğraş ve memleketler arası gayretlere katkıda bulunmak emeliyle milletlerarası alandaki eşgüdüm ve işbirliğini güçlendirme konusunda kararlı olarak, imtiyazlı, verimli ve karşılıklı fayda sağlayan bir ekonomik iştirak yoluyla, ekonomik işbirliğinin halklarının refahına ve sosyo-ekonomik kalkınmasına muazzam katkısı konusundaki farkındalıklarını tabir ettikleri belirtildi.

“Ortak gayretlerin artırılması”

Maliye, etraf, şehircilik, sıhhat, güç, işletme, tarım, sivil havacılık, bilgi ve irtibat teknolojileri, yükseköğretim, çalışma ve istihdam, işbirliği ve kapasite geliştirme, demir yolu, rekabet siyaseti ve diplomasi akademileri ortasında işbirliği alanlarında Mutabakat Zaptı imzalanmasına yönelik memnuniyetin aktarıldığı bildiride, “İki ülke, tüm alanlarda mevcut ikili yasal çerçeveyi gereksinimlere uygun formda güncelleyerek taraflar ortasındaki çok boyutlu işbirliği ve uyumun çeşitlendirilmesi ve derinleştirilmesi hedefiyle, ortak uğraşların artırılmasına karar verirler.” sözleri kullanıldı.

Dışişleri Bakanlarının eş başkanlığındaki Ortak Planlama Kümesi’nin, Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Kurulu’nun bir sonraki toplantısında onaylanmak üzere iki ülke ortasındaki ikili bağlantıların her alanda daha da ilerletilmesi için çalışmalara başlayacağı aktarılan bildiride, “İki taraf, ekonomik ve ticari bağları daha da teşvik ederek ve mevcut potansiyelden yararlanarak ticaret hacimlerini 15 milyar ABD dolarına çıkarmaya istekli olduklarını söz ederler.” tabirine yer verildi.

Bildiride ayrıyeten, tarafların, iş adamları için kendi ülkelerindeki yatırım ortamını güzelleştirmeye devam etmeyi ve bu bağlamda yatırımcıların ve şirketlerin her iki taraftaki problemlerini ortadan kaldırmak ve yeni yatırımları teşvik etmek için gerekli tedbirleri almayı kabul ettikleri kaydedildi.

Ülkelerin, direkt yabancı yatırımı destekleme konusundaki isteklerini yinelediği, sanayi ve altyapı alanlarındaki işbirliklerini güçlendirmeye istekli olduklarını tabir ettiği aktarılan bildiride, genç girişimcilerin ortak projeleri uygulamaları için desteklenerek mikro işletmeler ve girişimcilik alanlarında ikili işbirliğinin teşvik edileceği belirtildi.

Bildiride, tarafların Afrika, Avrupa ve dünyanın başka bölgelerindeki üçüncü ülkelere ihracatın yanı sıra üretim, tüketim açısından entegrasyon sağlamak hedefiyle her alanda ortak ekonomik projeleri ve karşılıklı yatırım fırsatlarını teşvik etme ve artırma taahhütlerini söz ettikleri tabir edildi.

Ayrıca, Türkiye ve Mısır’daki ticaret fuarları ve stantlar ile forumlar, seminerler, konferanslar, çalıştaylar üzere ekonomik etkinliklere sistemli iştirakin yanı sıra iki taraf ortasında ticaret ve iş heyetlerinin değişiminin teşvik edileceği aktarıldı.

“Enerji alanında yakın işbirliği”

İki ülke ortasındaki siyasi ve diplomatik diyaloğu sürdürme ve askeri, güvenlik ve konsolosluk işleri üzere farklı alanlarda istişareleri genişletme konusundaki istekliliklerin yinelendiği aktarılan bildiride, şunlar kaydedildi:

“Taraflar, güç alanında yakın işbirliğinin sürdürülmesinin ve ikili münasebetler, ortak projeler ve yatırımlar konusunda diyaloğun ilerletilmesinin yanı sıra başta yenilenebilir güç ve güç verimliliği alanlarında olmak üzere, güç geçişinde karşılıklı fayda prensiplerine dayalı işbirliğinin desteklenmesinin değerinin altını çizerler.

İklim değişikliği ile çaba, biyolojik çeşitlilik kaybının bilakis çevrilmesi, çölleşmenin önlenmesi, arazi tahribatı ve gibisi zorluklarla gayret gayesiyle etraf hususlarında ikili olarak ve her iki ülkenin de üyesi olduğu milletlerarası örgütler çerçevesinde işbirliği yapılmasının kıymetini kabul ederler.

Sivil havacılık alanında ikili işbirliğinin güçlendirilmesini desteklerler ve ilgili makamları hava yolu operasyonları için prosedürleri kolaylaştırmaya, uçuş sayısını arttırmaya, hava yolu şirketlerinin çalışmalarını kolaylaştırmaya ve yeni güzergahlarda uçuşlar başlatarak hava nakliyeciliği irtibatlarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunmaya teşvik ederler.”

“Yeni bir mutabakat zaptı”

Bildiride, tarafların konut ve kentsel planlama alanlarında ikili işbirliğini güçlendirmeyi kabul ettikleri, çalışma, istihdam ve toplumsal güvenlik alanlarında iş birliklerini derinleştirmenin değerini tabir ettikleri, bayanların, ailenin, çocukların, engellilerin, yaşlıların korunması ve toplumsal yardım da dahil olmak üzere toplumsal siyasetler alanında işbirliklerini geliştirmeyi kabul ettikleri belirtildi.

Tarafların, Diplomasi Akademileri ortasında 2007 tarihli Mutabakat Zaptı’nın yerini alacak yeni bir Mutabakat Zaptı imzalamak suretiyle ikili ve çok taraflı seviyede diplomat eğitimi konusunda işbirliklerini güçlendirme isteklerini tabir ettikleri aktarılan bildiride, şunlar yer aldı:

“Taraflar, iki ülke ortasındaki kültürel ve tarihi bağları vurgular ve turizm, kültür, eğitim, gençlik ve spor alanlarında işbirliklerini daha da güçlendirmeyi kabul ederler. Medya, bağlantı ve dezenformasyonla uğraş alanlarında işbirliğini geliştirme niyetlerini söz ederler. Teknik ve mesleksel eğitim alanında işbirliği fırsatlarının araştırılması konusunda mutabık kalırlar. Sıhhat ve tıp bilimlerinde ikili işbirliğini güçlendirmeyi kabul ederler. Denizcilik, hava ve kara yolu nakliyatı da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirme taahhütlerini söz ederler.”

Bildiride, tarafların, ilgili makamları ortasında, terörizmin her türlü biçim ve tezahürüne karşı koymayı ve yasa dışı göçmen kaçakçılığı, insan ve uyuşturucu ticareti de dahil olmak üzere hudut aşan organize kabahatlerle çabayı amaçlayan işbirliğinin güçlendirilmesinin kıymetini vurguladıkları da kaydedildi.

Tarafların, işbirliklerini arttırma, çok taraflı eforları destekleme ve milletlerarası ve bölgesel örgütler bünyesinde ortak çıkarlara yönelik tavırları koordine etme ve bu örgütlerde iki ülke ortasındaki eşgüdüm ve istişareleri sürdürme ve mümkün olan hallerde milletlerarası örgütlerdeki adaylıklara karşılıklı takviye verme taahhütlerini tabir ettikleri de aktarıldı.

Ülkelerin, Afrika kıtası için kapasite oluşturulması ve bölgesel bahislerdeki istişarelerin daha da artırılması için isteklerini söz ettikleri belirtilen bildiride, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı da dahil olmak üzere milletlerarası ve bölgesel örgütler bünyesinde yakın iş birliğini sürdürmeyi ve Türkiye ile Arap Devletleri Ligi ortasında diyalog ve işbirliğinin ilerletilmesini teşvik etmeyi kabul ettikleri, D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı kapsamında işbirliğini güçlendirme niyetlerini yineledikleri belirtildi.

“Bölgede barışın ivedilikle tesis edilmesi çağrısı”

Bildiride, İsrail’in Gazze’ye yönelik taarruzlarına ait şu sözlere yer verildi:

“Taraflar, İsrail’in, Gazze’de 11 aydır devam eden sivilleri ve sivil altyapıyı maksat alan atakları da dahil olmak üzere, Memleketler arası Hukuk ve Memleketler arası İnsancıl Hukuku alenen ihlal etmeye devam etmesi ve Gazze’de devam eden insani felaket karşısında, acil ve kalıcı ateşkes, rehinelerin ve tutukluların hür bırakılması, BM Güvenlik Kurulu kararları çerçevesinde Gazze’ye ve Gazze Şeridi’nin tamamına kesintisiz ve manisiz insani ve tıbbi yardım akışı davetinde bulunurlar. Buna ek olarak, Gazze’deki insani duruma yönelik gayretleri desteklemek için Türkiye ile Mısır ortasındaki eşgüdüm ve işbirliği seviyesini daha da güçlendirmeye hazır olduklarını söz ederken, Gazze’nin yine inşası için güçlü bir dayanışma gösterilmesinin yanı sıra tansiyonun daha da tırmanmasını önlemek hedefiyle bölgede barışın ivedilikle tesis edilmesi davetinde bulunurlar.

İsrail’in, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria’daki yasa dışı uygulamalarıyla ilgili derin kaygılarını tabir ederler ve bu bağlamda İsrail’in yerleşim faaliyetlerini, yerleşimcilerin uyguladığı şiddeti tırmandırıcı ve kışkırtıcı telaffuzları ve İsrail’in Filistin kentlerine askeri akınlarını kınarlar. Memleketler arası toplumu, Filistin Ulusal İdaresi’ni Gazze’de ve Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria’da Filistin halkına karşı misyon ve sorumluluklarını yerine getirmesi için güçlendirmeye ve İsrail’in kısıtlamaları ile yasa dışı siyaset ve uygulamalarına karşı koyma ve bunları kaldırma gayretlerini desteklemeye çağırırlar.

Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin sona erdirilmesi davetine ve Filistin halkının 4 Haziran 1967 sonlarına dayalı, başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız, hâkim ve toprak bütünlüğü olan bir devlet kurma konusundaki legal hakkına ve tüm Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkının korunmasına yönelik sarsılmaz takviyelerini yinelerler. Filistin Devletini şimdi tanımamış olan ülkeleri bu tarafta süratli adımlar atmaya davet ederler. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Devletleri Ligi’nin oluşturduğu Gazze Temas Kümesi’nin bu bahisteki teşebbüslerinin kıymetini yinelerler.

Filistin davasının mevcut evresinde, Filistinliler ortası birliğin sağlanmasına yönelik uğraşları takviyeler ve bunun kıymetini vurgularlar.”

“Terörizmin tüm biçim ve tezahürüne karşı çabanın önemi”

İki ülkenin, Suriye’deki ihtilafa, kalıcı ve kapsamlı bir tahlil bulunması istikametindeki ortak taahhütlerini yineledikleri belirtilen bildiride, BM Güvenlik Kurulu’nun 2254 sayılı kararı uyarınca Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün ehemmiyetini vurguladıkları aktarıldı.

Bildiride “Taraflar, terörizmin tüm biçim ve tezahürüne karşı uğraşın kıymetinin altını çizerler; Suriye halkına yönelik insani yardım ve erken kalkınma projelerinin ehemmiyetini vurgularlar ve bu uğraşların tatmin edici bir seviyede sürdürülmesi için memleketler arası topluma davette bulunurlar.” tabirleri kullanıldı.

Tarafların, Irak’ın egemenliğini ve istikrarını desteklemenin ehemmiyetini vurguladıkları aktarılan bildiride, Irak’ın kalkınma ve yine yapılanma gayretlerine verdikleri dayanağın altını çizdikleri kaydedildi.

İki ülkenin, Libya’nın güvenliği, istikrarı, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması hedefiyle Birleşmiş Milletler kolaylaştırıcılığında Libyalıların sahipliği ve öncülüğündeki bir siyasi süreci desteklemeye yönelik iradelerini teyit ettiği bildirildi.

Bildiride, iki ülkenin, Afrika Boynuzu’nda barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının ehemmiyeti ve âlâ komşuluk ve dostça bağlantıların hakim kılınması ve her ülkenin toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşılıklı hürmet gösterilmesi konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Türkiye ve Mısır’ın, Sudan’da devam etmekte olan, ülke ve bölge genelinde yıkıcı insani sonuçlara yol açan çatışmalardan duydukları keder ve kaygıyı lisana getirerek, krizin barışçıl yollarla çözülmesine yönelik teşebbüsleri memnuniyetle karşıladıkları ve bu taraftaki ortak diplomatik uğraşları destekledikleri kaydedildi.

Bildiride, “Taraflar, gücünü esaslı dostluk bağlarından alan alakalarını, iki dost ve kardeş halkın ve tüm bölgenin faydasına olacak biçimde her alanda daha da güçlendirmek için ortak uğraşlarını sürdürme kararlılıklarını teyit ederler.” sözleri kullanıldı.

Muhabir: Ferdi Türkten