0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

BURSA (AA) – Bursa’da, hayalindeki karakterleri farklı gereçler kullanarak kuklalara dönüştüren, Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Abdullah Beyaztaş, el emeğiyle yaptığı uzunluk, el, duvar, parmak, kaşık, çorap kuklası, ipli kukla ve Karagöz tasvirleriyle dünyaya açılmayı hedefliyor.

Ortaokul yıllarında tiyatroya merak salan ve alaylı olarak özel tiyatrolarda çalışıp kendini geliştiren 40 yaşındaki Beyaztaş, 2011 yılında yurt dışından bir vantriloğun (karından konuşma sanatçısı) gösterisinden etkilenerek bu alanda çalışmaya başladı.

Eğitim almadan kukla üretimine başlayan Beyaztaş, atölyesinde 9 farklı cinste kukla geliştirdi. Özgün ve yöresel tiplemeler, Yeşilçam sanatkarları ve dünya starlarının da kuklalarını yapan Beyaztaş, başta kukla oynatım sanatkarları olmak üzere yurdun dört bir yanına eser gönderiyor.

Vantrilokluk ile kukla üretim ve oynatımı sanatçılığını sürdüren Beyaztaş, atölyesindeki 300’ü aşkın kuklayla şovlar hazırlayıp programlara, şenliklere ve fuarlara katılarak izleyenlere keyifli anlar yaşatıyor.

Abdullah Beyaztaş, AA muhabirine, kukla yapma ve oynatmanın dışında farklı yaş kümelerine yönelik eğitimler verdiğini söyledi.

İnternette bir vantriloğun görüntüsünden etkilenip bu hususta kendini geliştirmeye çalıştığını belirten Beyaztaş, “Acaba ben de yapabilir miyim diye düşündüm. Zira karından konuşma tekliğinde gırtlak aksanı gerekiyor. Muhakkak bir çalışmadan sonra yapabileceğimi gördüm lakin biraz yetenek de gerekiyor.” dedi.

Vantriloklukta kendini geliştirdikten sonra 2015’te bir yetenek yarışına katıldığını anlatan Beyaztaş, Türkiye’de bu tekniği uygulamalı gösteren birinci bireylerden olduğunu lisana getirdi.

“Hayalim, Türkiye’de bu sanat kısmında en yeterlisi olabilmek”

Beyaztaş, vantrilokluğu “Alfabedeki 29 harfin 29’unu da çıkararak ve farklı bir ses tonu kullanarak, kuklayla yapılan güldürü yüklü bir stand-up gösterisi” diye tanımladı.

Mesleğini çok sevdiğini ve izleyicilerin yansısının kendisi için çok değerli olduğunu vurgulayan Beyaztaş, şunları kaydetti:

“Hayalim, Türkiye’de bu sanat kolunda en güzeli olabilmek. Daima yıllarca bunu düşündüm. Aslında birinci amacım o. Türkiye’de olmayan nitelikte bir kukla atölyesi yapmak istiyorum. Çeşit çeşit, rengarenk, farklı kuklaların bir ortaya geldiği bu görsel şölen hoşuma gidiyor. Gayem, Türkiye’nin en güzeli olabilmek; onun için uğraşıyorum. Yeni jenerasyona, bizden sonra gelecek jenerasyona de en hoşunu nasıl gösterebiliriz, daha güzelini nasıl yansıtabiliriz; aslında niyetim bu.”

Vantrilok Beyaztaş, kuklaları sünger, ip, çorap, kil ve çeşitli gereçler kullanarak yaptığını belirtti.

Bunların tiyatro oyunlarında kullanıldığını lisana getiren Beyaztaş, “Bu mesleğe gönül veren, bilhassa vantrilok olmak isteyen öğretmenler var. Onların istediği biçimde yapıp gönderiyorum. Eserlerimizi kukla sanatkarlarına, tiyatro sanatkarlarına gönderiyoruz. Türkiye’nin birçok yerine, birçok kentine gönderdim. Tahminen ileride bir gün yurt dışına da üretimlerimiz olur. Onu da vakit gösterecek.” diye konuştu.

Beyaztaş, çocuklara ve yetişkinlere yönelik projelerinin de olduğunu aktardı.

Kukla ve insan karışımı bir sitcom yapmayı istediğini anlatan Beyaztaş, “Komedi yüklü, dizi formatında, hatta yazdığım bir sinopsis ve bir kara metin var, bir kısımlık. Bunun dışında spor programıyla alakalı bir niyetim var; güldürü yüklü. Çocuklar için yaptığım bir proje var. Farklı bir formatı var ve Türkiye’de bilinmeyen bir alan.” tabirini kullandı.

Muhabir: Saliha Parıltı Köksal