4 Şubat 2010 tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda Yunanistan’a uygulanan gözetim mekanizmasının yeterli olmaması nedeni ile üst düzey bir AB yetkilisinin Yunanistan ekonomisinin yönetiminde yer alması talebi ile ilgili bir önerge sunuldu. Deustche Welle Türkçe’nin haberine göre Avrupa Parlamentosu üyesi bir grup milletvekili, Avrupa Birliği’nden bir yetkilinin Yunanistan’da görev yaparak Hükümet’in istikrar programının uygulanmasında aktif bir rol üstlenmesini içeren bir öneride bulundular.
Habere göre Avrupa Parlamentosu Ekonomik ve Mali İşler Komitesi üyesi Wolf Klinz, “Avrupa Birliği’nden bir yetkilinin Yunanistan’da olması iyi olur. Tıpkı Uluslararası Para Fonu’nun yaptığı gibi… Uluslararası Para Fonu destek verdiği ülkelere özel bir görevlisini gönderiyor ve bu görevli maliye ve ekonomi bakanları ile birlikte kararlara ortak oluyor. Ancak ben bu kadar aşırıya kaçmıyorum. Bence Yunan hükümeti planlarını kendisi hazırlamalı, kendisi sunmalı, zaten yaptı da. Ancak bu programın uygulanmasında ortaya çıkabilecek sorunları konuşmak ve yola nasıl devam edileceği hakkında görüş almak için birinin orada olması iyi olur.” Avrupa Parlamentosu milletvekili Markus Ferber ise Yunanistan’ın kısa süre içinde toparlanmaması halinde ekonomi yönetiminde egemenlik haklarından yoksun kalabileceğini belirtti. Ferber, Yunanistan’a yaptırım uygulayabileceklerini ifade ederek eğer önlem alınmazsa Yunanistan’ın ekonomik alanda egemenlik haklarının daha büyük bir bölümünü kaybedecek. Ferber şöyle ekledi: “Bu somut olarak şu anlama geliyor: Hangi giderlerin yapılacağına Yunan Maliye Bakanı değil, Avrupa Birliği Komisyonu yetkilisi karar verecek. Bu çok, çok büyük bir ceza”.
Yunanistan, AB’ye düzenli olarak rapor verecek
Ekonomisi iflasın eşiğine gelen Yunanistan, büyük bir mali kriz yaşıyor. Bütçe açığı Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) yüzde 13’üne varan Yunanistan, 300 milyar avro tutarında kamu borcuna sahip. 4 Şubat 2010 tarihinde AB Komisyonu, Atina’yı kurtaracak pakete, katı önlemlerin uygulanması koşuluyla destek verdi. Bundan böyle katı bir kemer sıkma politikası uygulayacak olan Yunanistan, düzenli aralıklarla Brüksel’e rapor verecek. Yunanistan, Avrupa Komisyonu tarafından onaylanan bütçe açığını kısma planıyla, bütçe açığı/milli gelir oranını 2012 sonunda yüzde 3’ün altına indirmeyi hedefliyor. 4 Ekim 2009 seçimlerinde iktidara gelen PASOK Hükümeti, İstikrar Programı hazırlamış, Avrupa Komisyonu’nun onayının ardından uygulamaya geçti.
Yunanistan sıkı bir kemer sıkma politikası uygulayacak. Buna göre kamu sektöründe istihdam askıya alınacak, memur maaşları düşürülecek, sosyal güvenlik yasasında reforma gidilerek emeklilik yaşı 67’ye yükseltilecek. Benzin, alkol ve tütün ürünlerine uygulanan vergi oranı artırılarak kamu gelirleri yükseltilmeye çalışılacak.
Yunan hükümeti bütçesinde gelir ve gider dengesi konusunda Avrupa Birliği Komisyonu’na üç aylık dönemler halinde raporlar sunacak. İlk rapor ise Mart ayı ortasında verilecek. Yunan vatandaşları ise Avrupa Birliği’nin acı reçetesine tepkili. Ülkede, bu karara karşı protesto gösterileri düzenlenmesi bekleniyor. Kamu çalışanlarını temsil eden sendikalar, şimdiden, 10 Şubat’ta 1 günlük iş bırakma kararı aldı.
Avrupa Merkez Bankası’ndan Yunanistan’a uyarı
4 Şubat 2010 tarihinde Avrupa Merkez Bankası, faiz artırımına gitmeyerek yüzde 1 düzeyindeki faiz oranını dokuz aydır değiştirmemiş oldu. Avrupa Merkez Bankası Jean Claude Trichet, bölgede hiç bir ülkeye bütçe kuralları konusunda iltimas geçilmeyeceğini belirterek bütçe kuralları konusunda hiç esnek olmadıklarını ifade etti. Yunanistan’ın bütçe açığını düşürme hedefini “hayati” olarak nitelendiren Trichet, ülkenin mali planı hakkında “Vergi artırımları, kamu maaşlarının dondurulması ve emeklilik reformu doğru adımlar ve bunlar ülkede orta vadeli büyüme ve istihdam için hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
