* RİFAT SAİT
Bir şey ima etmiyorum ama bu seçimler öncesi kendi öngörüm neticesinde bir takım ilginçlikler, anlayamadığım hususlar olmadı değil. Böyle bir şey doğru mu yoksa ben mi çok evhamlıyım bilemiyorum. Ben ve daha birkaç yazar sürekli bu seçimlerin hayati önemini anlattık. Reis ve siyasiler de beni doğruladılar. Buna rağmen çözemediğimiz ya da bize göre doğrusu farklı olan şeyler vardı. Belki de biz seçimin ardındaki gelişmeleri iyi hesaplayamıyoruz. Nedenini burada tartışmayacağım. Bilmediğimiz ya da bizi aşan derin şeyler de olabilir. Fakat ne olursa olsun, Reis’e sonuna kadar inanıyor ve bildiği bir şey vardır diye düşünüyorum. Ülkemi çok seviyorum ve seçim sonuçlarının ülkeme ve milletime güzel şeyler getirmesini istiyorum. Müspet düşünerek inşallah her şey güzel olacak diyorum. Siyasi milat olarak gördüğüm bu seçimlerin ülkemiz geleceğine yeni ve güzel kapılar açacağını bekliyorum. Reis akıllı ve tecrübeli bir siyasetçidir. Hey şeyden önce görevleri olan ve bunları da bilen önemli bir liderdir. Bazıları onu farklı yerlere ve ulaşılmazlara taşıyabilir. Oysa ben tıpkı bir baba gibi sevdiğim bir büyüğüm olarak görüyorum. Ülkem için ne kadar önemli olduğunun da farkındayım. Ama buna rağmen bazen de haddimi aşarak neden diye sorduğum şeyler olmuyor değil. Tıpkı bu seçimler öncesi kendi kendime sorduğum sorular gibi. Dediğim gibi ya bilmediğimiz şeyler var. Ya Reis çok yalnız ve yanlış bilgiler veriliyor. Ya da biz yanlış biliyoruz. Ama bundan sonra bize düşen görev bu seçimlerde sonuna kadar Reise destek vermektir. Onu da yapacağız.
Öyle veya böyle adaylar hemen hemen belli oldu. Öncesinde konuşup yazabilirdik ancak bu aşamadan sonra eleştirmek, doğru veya yanlış gibi bir yorumlar yapmak asla uygun olmaz. Bundan sonra artık 31 Mart akşamı halkın verdiği karar, doğru ve yanlışı açıkça belirleyecektir. Şimdi nasıl yorum yapmak doğru değilse siyasi partilerin “Doğru Aday” dediklerine 31 Mart akşamı halkın: “Hayır yanlış aday” olarak karar vermesi sonucunda tepki göstermeleri de doğru olmayacaktır. Doğru aday sanılan kişinin halkın nezdinde yanlış aday çıkması sadece o adayın yanlışlığını değil, o adaya referans olup onun aday yapılmasında lidere yanlış bilgi veren ve bu konuda ısrarcı ve etkili olanların da yanlışlığını ortaya koyacaktır. Hangi siyasi parti olursa olsun o kişiler kaybedecektir.
Seçim sonuçlarında birkaç ilçe veya küçük çaplı kayıplar tol öre edilebilir. Buradaki kabul edilebilir yanılma payı en fazla %12-15 dolaylarında olacaktır. Daha net bir ifadeyle Ankara, İstanbul ve Antalya gibi Büyük Şehirlerin kaybedilmemesi ve ayrıca partinin öngörüsü veya beklentisinin %12-15 altına düşmemesi önemlidir. Hayır, çok önemlidir, hatta elzemdir. Oranlar derken yerel seçimlerde iktidar partisinin belli bir yere kadar kaybı normal görünebilir. Buna iktidarda olmanın yıpranma payı diyebilirsiniz. Siyasi partiler 31 Mart akşamı çıkacak sonucu, en son yerel ve genel seçim sonuçlarına göre kıyaslayabilir. Örneğin son genel seçimlerde AK Partinin %7’lik düşüşü Reisin değil partinin puan kaybetmesiydi. Buna rağmen Reis yine %52 ile hedefine ulaşmıştı. Partinin puan kaybını ise birçok kişi yanlış adaylara bağlamıştı. Şimdi AK Parti ve MHP ittifakından toplamda yine yaklaşık %50 ve üzeri oy almasını bekliyoruz. Böyle olursa normaldir. Ancak farklı diğer sonuçları ne düşünmek ne de konuşmak hoş olmaz. İşte bahsettiğimiz önemli sınır veya maazallah “1 Nisan şakası “ da bu olur. Yani hepimizin beklentisi olan %50’nin maazallah %40’ların altına düşmesidir. Bunu yazıyorum çünkü şimdi yazmak bir zarar vermez ama olabileceği endişesi hepimizi çok iyi düşündürür ve aklımızı başımıza almamıza neden olur.
Evet, adaylar belirlendi, bu aşamadan sonra değişiklik olmaz ama çok küçük bir ihtimal de olsa Yüksek Seçim Kuruluna kesin aday listeleri verilmeden önce belki ince ayarlar yapılabilir. Ancak bundan sonra esas yapılması gereken şey doğru bir strateji uygulamaktır. Doğru stratejilerden aşağıda biraz bahsedeceğim. Ancak bu arada yukarıda anlattığımız maazallah beklenti altında gelebilecek bir sonucu yani tabiri caizse “1 Nisan şakasını” meydana getirenler, herkesi tenzih ediyorum ama bu konuda Reis’e yanlış bilgi verip grupçuluk, arkadaşçılık ve hatta çıkarcılık adına bile bile yanıltanlar, bilmelidirler ki; bunun vebalini bu dünyada siyasi intiharla, ahirette ise kul hakkı, ülke hakkı, dava ve İslam hakkı adına asla ödeyemezler. Zira AK Parti teşkilatlarında varını yoğunu verip çalışanlar var, bu kardeşlerimizin beklentileri var, bu milletin hizmet beklentisi var, Ülkenin siyasi ve ekonomik denge ve istikrar beklentisi var, Bölge, komşu ve İslam ülkelerinin maddi ve manevi beklentileri var. Maazallah “1 Nisan şakasına” sebebiyet verenler olursa bunun vebalini çok iyi düşünsünler. Mesela ben eğer varsa böyle insanlara asla hakkımı helal etmeyeceğim. Biz hep söyledik, yazdık ve çizdik. Yazdıklarımız hep kayıtlıdır. Söylediğimiz 3 şey vardı: Sadakat, liyakat ve bereket. Diğer yandan benim gördüğüm kadarıyla Abdurrahman Dilipak, Akit gazetesinde, Serdar Arseven Milat gazetesinde Cem Küçük ve Süleyman Özışık Türkiye gazetesinde uyarıcı ve öğüt verici yazılar yazdılar. Dün de Milletvekili arkadaşım sevgili Metin Külünk ilginç bir uyarı yaptı. Neyse artık adaylar konusu kapandı. Adaylar belli oldular, hayırlı olsun. Yukarıda da dediğimiz gibi artık adayların doğruluğuna millet karar verecek. Milletin verdiği karara saygı duyacağız. Hiçbir siyasi parti veya aday, sonuçlara kılıf uydurmasın ve bahane üretmesin. Kaybeden millete sakın kızmasın, hatayı kendinde bulsun ve karara saygı duysun.
Meclis üyelerinin belirlenmesi :
Adaylar belli olduğuna göre artık stratejileri ve yapmamız gerekenleri konuşmamız lazım. Şimdi sırada meclis üyelerinin belirlenmesi var. Mahallelerin Demografik durumlarına göre aday belirleme etkili olur. Her bir meclis üyesi çok önemli. Doğru adaylar seçilmesi lazım.
Küskünlerin kazanılması:
Diğer partilerde olduğu gibi AK Partide de en önemli konu küskünlerdir. Eskiden de vardı ama bu kadar değildi. Kimse itiraz etmesin, AK Parti içinde bana göre ciddi oranda küskünler var. Son seçimdeki 7 puanlık kaybın en büyük nedeni de bu küskünlerdir. Küskünlerin neden dargın oldukları bilinirse onlarla barışmak ve kazanmak daha kolay olabilir. Peki, ama nedir onlar?
1-Teşkilat içinde yıllardır koşturup duran ama sorunlarına ve beklentilerine deva bulamayanlar. 2-Yine teşkilat içinde görev bekleyip alamayanlar 3-Teşkilat içinde bilerek veya bilmeyerek bir davranış, saygısızlık ya da bir lafla küstürülenler 4-İlçe veya Belediye başkan Aday adayı veya meclis üyesi aday adayı olup aday gösterilmeyenler 5-Haksızlığa uğrayanlar 6-Muhatap alınmayanlar 7-Bürokraside sıkıntı yaşayanlar 8-Feto olaylarında küçük te olsa mağduriyet yaşayanlar 9-Hükümetten beklentisi olup bunu bulamayanlar.
Bütün bunlar çözülebilir. Şimdi bu küskünlerin çözümü yine AK Partinin bizatihi kendisindedir. Hem AK Parti buna muktedirdir. İstenirse makul olanlar çözülebilir. Bunun için samimi olmak, çözüm odaklı olmak, herkesi dinlemek, istişare etmek, mütevazı olmak gibi özellikler gerekiyor. Küskünleri kazanın. Ama ne olur, klasik ahde vefa yemekleri düzenleyip formalite toplantılar düzenlemeyin. İnanın kimse yemiyor. Başkan adaylarımız herkesi samimiyetle kucaklasın. Belki bağıracaklar ve kızacaklar. Olsun, sarılın, dinleyin, ellerini öpün, gerekirse özür dileyin. Bu saatten sonra hiçbir bahane yok. Samimi olun, mütevazı olun, ısrarcı olun, iyi niyetli olun. Kimseyi kaybetme lüksümüz yok.
Denetim:
Başkan adaylarının hepsi istediğiniz gibi olmayabilir. Takip edip denetlemek önemlidir. Ayrıca denetlenmesi gereken başka yerlerde var. AK Parti teşkilatları, bürokrasi ve tüm yöneticiler. Bütün bunların milletle arasındaki davranış ve ilişkileri takip edilmeli.
Seçim döneminde kamu :
Seçim döneminde gereksiz cezalar, kamudan kaynaklı sıkıntılar, beklemeler olmamalı. Hastanelerde, okullarda, vergi dairelerinde, elektrik dağıtım firmalarında, SGK’da, Belediyelerde, trafik ve diğer polislerde, imamlarda, Telekom’da, Bankalarda v.s. halkı üzecek yanlış şeyler ne şimdi ne daha sonra asla olmamalı. Zira her yanlış hükümeti, devleti ve dolaylı yönden AK Partiyi bağlar.
Aidiyet ve görevlendirilme:
Diğer taraftan herkese görev verin. Bu görev ille de resmi bir görev olmayabilir. Danışma ve istişare grupları kurun. Fahri başkanlıklar oluşturun. Görevler ve sorumluluklar verin. Raporlar isteyin. Ama bunları laf olsun diye değil gerçekten isteyin ve değerlendirin. Herkesi kendinize bağlayacak bir aidiyet oluşturun. Herkes bir şekilde sorumluluk hissetsin. İşe yaradığını ve fayda getirdiğini bilsin ve hissetsin.
Halkın beklentilerini karşılayın
Şunu asla unutmamak gerekir. Halk siyasetten bir şeyler bekler. Beklenileni vermeniz gerekir. Tabi müspet ve menfi çıkarları ayırmak gerekiyor. İllegal ve haram olan şeylerle işimiz yok. Ama Allah (CC) bile insanlardan kulluk beklerken (istese yapmayabilirdi ) ödül olarak Cenneti ve ceza olarak Cehennemi yarattı. Seçmenleriniz sizlerden bir şeyler bekleyecektir. Bu gayet normaldir. Onlar siz kazandığınızda beklentilerinin olacağını bilirlerse destekleri de gelir. Halk ne ister? En çok iş yani istihdam ister. Yaşanabilir bir ilçe ister. Eğer mevcut değilse oturabileceği bir ev ister. Çocukları, öğrenci iseler burs ister. Adil olmanızı ve çözüm odaklı olmanızı ister. Bunlar için projeler üretin ve halka istediklerini verin. Verebileceğinizi de hissettirin. Oturdukları yerde sorunlar varsa mutlaka çözün.
Aynı ailede olmak:
Her toplumdan, her mahalle ve semtten partiye kazandırdığınız birileri olsun. Hatta her aileden en az bir kişi. Böylece oy vermese bile düşman olmaz. Ya da militanca hareket etmez. Aile ve Aidiyet duygusu oluşturun.
Projeler:
Bölgedeki kronik sorunlara çözüm getirecek projeler ve yatırımlar önemlidir. Her ilçe için orta ölçekli bir iki proje ama her mahalle için mutlaka küçük de olsa en az bir proje.
Diğer:
Başka neler var? Aslında hep söylenen ve bilinen şeyler. Etkileyici ve ikna edici hitabet, sıkılmadık el bırakmamak, sandık görevlilerini itina ile seçmek, sandıklara sahip çıkmak, sistemli çalışmak, kimseleri kırmamak, pozitif olmak, tebessüm ve güler yüz, çok çalışmak ve inanmak. İnşallah olacak.
* RİFAT SAİT
24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )
Mail: rifatsait@gmail.com
Linkedin: www.linkedin.com/in/rifat-sait-b54b0980/ Twitter https://twitter.com/saitrifat
Facebook : www.facebook.com/rifat.sait İnstagram : https://www.instagram.com/rifat.sait/
ARAŞTIRMA-İNCELEME
23 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce
Harikasiniz sayin vekilim. Oncelikle vefa vefa sayin vekilim Bizlerde ayni fikirdeyiz saygilar