15 Temmuz gazisi Şefkatlioğlu protez bacağına kavuşarak tekrar ayağa kalkmanın hayalini kuruyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Üç çocuk annesi 47 yaşındaki Vahide Şefkatlioğlu, 15 Temmuz’da konutta bulunduğu sırada kız kardeşinin telefonla arayarak “darbe girişimi” olduğunu söylemesi üzerine eşi ve bir oğluyla sokağa çıktı.

Çok sayıda vatandaşla Atatürk Havalimanı’na yürüdükleri sırada üzerlerinden tank geçmesi sonucu eşi şehit, kendisi de gazi olan Şefkatlioğlu, 1 yıl hastanede tedavi gördü.

Bacağına takılan protezi kullanamayan, 8 yılı daima birilerine muhtaç geçiren Şefkatlioğlu, artık kendi işlerini yapabilmek, çocukları ve torunlarıyla hoş anılar biriktirmek için bacağına uygun yeni bir protez yapılması gayesiyle Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2 aydır tedavi görüyor.

“Benim Türk askerimin bana saldıracağı 40 yıl düşünsem aklıma gelmez”

15 Temmuz günü ve sonrasında yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Şefkatlioğlu, kız kardeşi darbe teşebbüsü olduğunu söylediğinde iç savaş çıktığını düşünerek ağladığını ve çabucak dışarı çıkmak istediğini belirtti.

“Normalde o kadar yüreksiz bir insanımdır ki lakin o gün Allah’ın sahiden büyük lütfu, içimde bir gram bile dehşet yoktu.” diyen Şefkatlioğlu, o vakit 9 yaşında olan en küçük kızı ile ablasına “Siz konutta kalın” diyerek, oğlu ve eşiyle dışarı çıktığını söyledi.

Kalabalığa gerçek yürümeye başladıklarını belirten Şefkatlioğlu, şöyle devam etti:

“Benim Türk askerimin bana saldıracağı 40 yıl düşünsem aklıma gelmez. ‘Emniyete hücum yapılmış’ dediler o alana gerçek gitmeye başladık. Çıktığımızda çok fazla kalabalık yoktu. 15, 20 dakika geçince maşallah o denli bir akın oldu ki o gençleri görünce ben bir yandan ağlıyorum bir yandan tekbir getiriyorum. ‘Allah’a binlerce şükürler olsun, Allah’ın müsaadesiyle bu vatan yıkılmaz bu kadar ülkesini seven gençler varken’ diyorum. O günkü o vatan sevgisi, bayrak sevgisi öteki bir şeydi. Gençlerin elindeki bayraklar, tekbir sesleri, bu kadar vatanını seven gençlerimizin olması çok gurur verici bir şeydi.”

“Al bayraklı üniformamı giyip de beni ezmesi ne kadar büyük acı”

Şefkatlioğlu, oğlunun bulundukları yerden karşı tarafa geçtiğini, eşi ve kendisinin de kalabalıkla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karşılamak üzere havaalanına yürümeye başladığını anlattı.

Eşinin kendisine konuta gitmesini söylediğini lakin “ölmek var, dönmek yok” diyerek bunu kabul etmediğini aktaran Şefkatlioğlu, otobana gerçek yürümeye başladıklarını, bariyerlerden atlayarak otobana geçtiklerini söz etti.

Yaklaşık 15, 20 dakika yürüdükten sonra ardına baktığında çok büyük bir kalabalık gördüğünü aktaran Şefkatlioğlu, o an yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Oradan tankın geçmesi imkansızdı. Tankın oradan geçmesi için içindekinin insan değil canavar olması lazım. Bir insan karıncayı ezemezken bu kadar merhamet hissini yitirmiş insanların olması, al bayraklı üniformamı giyip de beni ezmesi ne kadar büyük acı, bunun esasen izahı bile yok. Karşınızdaki düşman olsa diyeceksin ki ben düşmana karşı savaşıyorum. Lakin bu benim tankım, benim silahım ve bunlarla bizi vuruyorlar, eziyorlar. 15 dakika sonra ateş etmeye başladılar. Ben tankı görmedim. Ateş insanların üstüne saçılmaya başladı. Herkes koşmaya başladı. Herkes bir kenara kaçmaya başlayınca eşim de bana ‘biz bariyerlerin üstünden atlayalım’ dedi. Ben de eşime ‘sen üstten atla ben alttan geçeyim’ dedim. Eşim ayağını bariyerlerin üstüne attı. Ben alttan elimi koydum. Tank o anda üstümüzden geçti. O kadar süratli geliyormuş ki yalnızca ‘Allah’ dedim. Şuurumu kaybetmedim. Bir çocuk ‘ablayı kurtaralım’ diye bağırmaya başladı. Kimisi ‘Ambulans gelsin’ diyordu. Biri de ‘Ambulans gelirse kan kaybından ölebilir zira bacakları kopmuş’ dedi ve beni bir araca bindirdiler. Acı falan da hissetmedim. Sahiden Allah hiçbir acı hissettirmedi bana.”

“İmanımızla, vatanımızı kanımızın son damlasına kadar koruduk”

Vahide Şefkatlioğlu, 2,5 ay ağır bakımda tedavi gördüğünü, 1 yıl da hastanede kaldığını belirterek, uyandığında birinci olarak “Vatan kurtuldu mu?” diye sorduğunu lisana getirdi.

Sonrasında sol bacağının kesileceğini öğrendiğini anlatan Şefkatlioğlu, eşinin durumunun da ağır olduğunu söylediklerini söz etti.

Sağ bacağından ise 8 ameliyat olduğunu belirten Şefkatlioğlu, “Bir yıl boyunca sağ bacağımı kurtarmaya çalıştılar. 6 ay elimi kullanamadım, parçalanmıştı. Dikiş tutmadığı için zımbalıydı. Hekimler ‘Senin vefat kağıdını yazıyorduk ancak mucize üzere kurtuldun’ dedi. Eşimin vefatını 1,5 ay sonra öğrendim. Herkese ‘Eşim nerede, nasıl, ne oldu?’ diye soruyorum, yalvarıyorum, görmek istiyorum. Oğlum, ‘Anne, babam şehit oldu’ dedi. Ne memnun ki şehit olmuş. Allah’tan gelen baş göz üstüne. Onun gururu çok büyük bir şey.” diye konuştu.

O gün dışarı çıktığı için asla pişman olmadığını vurgulayan Şefkatlioğlu, “Vatan için bir kez değil bin defa yeniden ölürüz. Bir Vahide masraf, bin Vahide gelir. Bir Mehmet sarfiyat bin Mehmet gelir. Lakin bir vatan geri gelmez. O geceye herkes kanlı gece diyor. Biz o kanlı geceyi ulu geceye çevirdik. Onurumuzla, gururumuzla, elimizdeki iman gücüyle nitekim vatanımızı kurtardık. Onlar tanklarla, tüfeklerle geldi, biz imanımızla, vatanımızı kanımızın son damlasına kadar koruduk.” tabirlerini kullandı.

“Bundan sonra kimseye bağımlı olmak istemiyorum”

Şefkatlioğlu, çocuklarının babasız büyümesinin çok güç olduğunu, onlara hem anne hem de baba olmaya çalıştığını belirterek, “Ben bu yola da Allah için çıktığımdan mükafatını Rabbim verecek bana. Onun takdirini kazanmak bence her şeyden daha değerli. Elhamdülillah ki Rabbim bize bu erdemi, onuru verdi. Bu gururu 3 evladım da yaşıyor. Bu türlü bir babaya sahipler. Esasen harika bir insan, çok güzel bir babaydı. Evlatları için her şeyi yapıyordu.” dedi.

15 Temmuz sonrası bacağı kesilerek protez takıldığını tabir eden Şefkatlioğlu, lakin 8 yıldır yanlışsız düzgün yürüyemediğini lisana getirdi.

Bu yıl Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yeni bir protez için tedavi sürecine girdiğini aktaran Şefkatlioğlu, şöyle konuştu:

“Bacağım çok derecede ödem toplamıştı. Eski protezi taktığımda istikrarımı kaybediyordum, düşüyordum. Geldiğimden beri buradaki herkes hakikaten çok hoş ilgileniyor. Artık kendi gereksinimlerimi karşılamak istiyorum. Bundan sonra kimseye bağımlı olmak istemiyorum. Yanımda biri olmadan dışarı çıkamıyorum ve artık tek başıma bir şeyler yapmak istiyorum.”

Eşi hayattayken küçük bir restoran açmayı düşündüklerini aktaran Şefkatlioğlu, “Allah da nasip ederse eşim ve kendi adıma bu türlü bir şey yapmayı düşünüyorum. Bir de 18 yaşında bir kızım var. O kızım 9 yaşından beri bana daima anne oldu. Artık ben ona anne olmak istiyorum. Onunla bir şeyler yapmak istiyorum. Zira o da çok yıprandı. Daima bana baktı. Küçüklüğünü yaşayamadan büyüdü, her şeyimi o yapıyordu. Ona anne olmak istiyorum. Onu bir yerlere götürmek, onunla vakit geçirmek istiyorum artık. Onun da bir annesi olduğunu hissettirmek istiyorum.” dedi.

Şefkatlioğlu, iki torunu olduğunu, onlarla da vakit geçireceği günleri düşündüğünü söyledi.

15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde yargılanan birtakım askerlerin hür kalmasının canını acıttığını vurgulayan Şefkatlioğlu, “Onların özgür kalmasını istemiyorum. Ben burada bir bedel ödediysem onların da bedel ödemesini istiyorum. Vatanımızın tekrar bu türlü bir şey yaşamasını istemiyoruz.” sözlerini kullandı.

Muhabir: Ayşe Şensoy Boztepe