2017’NİN MUHASEBESİ
Siz sevgili okuyucularımı sevgi ve muhabbetle selamların en güzeli ile selamlıyorum. Bugün sizlere ne yazacağımı düşünürken imdadıma nihâyete ermekde olan 2017 senesi yetişti. Malumunuzdurki şu sıralar tüm ecnebi diyarlarında Noel Bayramı kutlamaları ve yeni seneye girmenin hazırlıkları var ve Kanada’da bu ülkelerden sadece bir tanesi. Türkiye dışına çıkışımın ilk senesi bana çok garip ve bir o kadar da enteresan gelmişdi çünkü ailemden ve arkadaşlarımdan uzak, yeni bir ülkede, hiç tanımadığım yeni insanlarla onların kültürleri içersinde onlarla hayatımı idâme etmeye başlayacaktım. Bu benim için yabancısı olduğum bir ortamdı ve bu yüzden çok heyecanlıydım. Hatta, Kanada’ya ayak bastığımın ilk haftası Kanadalılar bana göç için yanlış bir ülke seçimi yaptığımı ve çok pişman olacağımı dahi söylemekten geri durmadılar ve onlara niçin diyerek sual ettiğimde bana Kanada’nın dünyanın en soğuk ülkelerinden birisi olduğu ve her sene bu sebebten ötürü tüm göllerin, nehirlerin buz tuttuğu hatta sıcaklığın eksi kırklara kadar düştüğünü heyecanlı bir dille anlattılar. Bende tabiki dinleyip kendi kendime, görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler diyerek teselli etmeye çalıştım. Kanada’ya gelmezden bir sene evvel inanılmaz derecede kar yağışı olmuş ve hatta Toronto Belediye Başkanı Kanada Kraliyet Birlikleri’nden yollardaki karı temizlemek için acil kodunda yardım dahi istemiş. Allah’ın işine bakınız ki benim geldiğimin ilk senesi ve ilk kışında neredeyse hiç kar yağmadı ve hava sıcaklığı sıfırın altına inmedi. Tabiki banada Kanadalılar’la şakalaşma fırsatı doğmuşdu; onlara dedim ki, hani nerede sizin o müthiş kış ayınız, herhalde bu sene unuttu sizi diyerek takıldım. Onlarda, evet, çok şanslısın bu sene kış buraya uğramadı dediler. Doğrusunu isterseniz bende hiç dert etmedim kışın gelmediğine çünkü soğuğu hiç sevmem ve çekemem yapı olarak.
ENTERESAN KUTLAMALAR
Tabi ki Kanadalılar arasında onların Noel Bayramlarını ve yeni senenin bitişini nasıl kutladıklarını tecrübe etme fırsatını buldum ve bu bana kıtaya ayak basışımın ilk senesi çok enteresan gelmişti. Kanada’da Kasım ayının girişi ile tüm ülke Bayram havasına ve coşkusuna bürünür ve Noel yani onların tâbiri ile Christmas için hangi hediyelerin alınacağı kara kara düşünülür, özellikle de çocuklar için çünkü çocuklara Santa Claus’un yani bizim tâbirimiz’le evliya Klaus’un onlara hediyeler getireceği heyecanlı biçimde telkin edilir. Bu Santa Claus öyle marifetli ki geyikleri ile havada uçup geceleri herkes uykudayken evlerin bacalarından içeri girip hediyeleri sessizce bırakıp gidiyor. Kanadalılar Christmas hediyeleri ve süslemeleri için ev başı yaklaşık ikibin dolar harcamışlar ki bu müthiş bir rakam. Zavallı Kanadalılar Evliya Klaus’un onlara hediye getirmediğini ve aslında kapitalist ve neo-liberal sistemin sahiplerinin yani efendilerinin onların evlerinin bacalarından gece vakti onlar uykudayken gizlice girip onların paralarını çalıp gittiğinin farkında bile değiller. Bu öyle bir sistemki her kılığa girip her vakti fırsat bilip insanları sömürmekte ve hergün kendine daha da bağımlı hale getirmektedir. Müslümanların Allah yolunda kestiği kurbanlara laf eden bu sistem her sene Christmas ve yeni yıl kutlamaları için dünya genelinde milyonlarca zavallı ağacı katletmektedir. İnanın bana her sene Noel Bayramın ertesi günü dışarı çıktğımda binlerce zavallı ağacın nasıl acımasızca çöp bidonlarına bırakıldığını yüreğim ağlayarak görmekteyim. İşte batı budur, amacı için yetiştirir, kullanır ve işi bitince fırlatır atar.
İSRAF
Ne yazıkki vatanımız Turkiyedeki çoğu insanda kapitalist sistemden ister istemez nasibini almış görülüyor ve buradaki insanları aratmayacak şekilde israf içersindeler çünkü kapitalist sistemin var olması için bizler herdaim ihtiyacımız olmasa dahi tüketmekle yükümlüyüzki onlarda bizim için sürekli üretsin ve sattıkları mallardan milyarlarca dolar kazansınlar. Daha evvelki yazılarımda mevzu bâhis ettiğim üzere bizler, yani inananlar Allah’ın emrettiği şekilde hayatlarımızı idâme etmeğe mecburuz eğerki Müslümanlar olduğumuzu iddia ediyorsak, yok etmiyorsak o zaman zaten sorun yok ve bizlerde dinlerini oyun ve eğlenceye aracı yapan liberal ve kapitalist batılıar gibi bir müddet Allah’ın emri vaki bulana dek hayatımızı devâm ettiririz bu dünyada. Fakat çoğunluğu Müslüman denilen bir toplulukda nasıl oluyorda insanlarımız tıpkısının aynısı olarakdan yollarını şaşırmış Hıristiyan ve Yahudiler gibi onlara benzeyerek’den hayatlarını devam ettirebiliyorlar? Niçin bizlerde bu gibi vakitleri fırsat bilerek’den ailece, mahallece, milletçe ve devletçe oturup geçen koca bir senenin muhasebesini yapmıyor ve nerede hatalarımız oldu diyerekden gelecek sene için plan ve projeler hazırlamıyoruz? Batı bunu çok iyi yapıyor hemde o kadar iyi yapıyorki bırakın gelecek seneyi, gelecek yüzsene için muhasebe yapıyor. Coğrafyamızda vuku bulan sözde Arap baharı, hain 15 Temmuz kalkışması ve Kudüs’ün ABD tarafından tek taraflı israil’in başşehri ilan edilmesi bunlardan sadece bir kaçıdır. Müslümanı Müslümana kırdırmayı, Allah’ın bizlere bahşettiği paha biçilmez doğal kaynaklarımızı bizim elimizle kendi faydaları için kullanmayı, Müslümanları birbirine düşürüp sonra onlara milyarlarca dolar değerinde silah satmayı, birbirlerini öldürmelerini vedâhi kültürlerimizi kendi emelleri uğrunda tahrib etmeyi çok iyi hesap ediyor. Sözde hiç sevmediğimiz fakat hayatta aynı onlar gibi yaşadığmız batıyı suçlamak yerine ben derimki, gelin kendimizi suçlayalım ve oturup istişare edelim, muhasebe edelim ve tüm hatalarımızla yüzleşelim. Gelin 2018 senesini okuma, düşünme ve pisliklerden ki buna tüm şirklerde dahil kurtulma senesi yapalım!!!
HABERLER
20 saat önceHABERLER
20 saat önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce