Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girişinin 20. yılında 2018’i Troya Yılı ilan etmesinin ardından 2019’u da ‘Tarihin sıfır noktası’ olarak bilinen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’ye adadı. Likya’nın en önemli ve en eski şehirlerinden olan Patara Antik Kenti de 2020’ye damga vuran kültür ve turizm mirası olarak öne çıktı. Ancak koronavirüs nedeniyle turizm durma noktasına geldi, Patara da beklenen ilgiyi göremedi. O nedenle Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2021’in yeniden Patara Yılı olarak ilan edilmesini önerdiklerini açıkladı. 2021’in seyahat rotası ilan edilmese de Anadolu’da medeniyetlerin izlerini günümüze taşıyan ve görülmeye değer birçok tarihi zenginlik var.
Aşıyla birlikte turizmde de hareketlenmeler başladı. Türkiye’ye 10 milyon doz aşı daha geliyor. Yerli aşıların da haziran ortasında hazır olması hedefleniyor. Bu gelişmelerin ardından pandeminin etkisini kaybetmesiyle seyahatler kaldığı yerden devam edecek. Peki, siz tatil rotanızı oluşturdunuz mu? Yeni yılda gezi listenizde olması gereken tarihi yerleri derledik:
Medeniyetlerden miras
Efes Antik Kenti: İzmir Selçuk’ta yer alan Antikçağ’ın görkemli eseri Efes, 2015’te UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdi. Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yaklaşık 9000 yıl kesintisiz yerleşim gören Efes, tarihin tüm aşamalarında önemli bir liman kentiydi. Antik kent, “Dünyanın Yedi Harikası”ndan biri olan Artemis Tapınağı’na ve asırlardır dini merkez işlevi gören Selçuk Meryem Ana Evi´ne ev sahipliği yapıyor.
Aizanoi Antik Kenti: Kütahya Çavdarhisar’da yer alan Aizanoi Antik Kenti, doğal afetler karşısında günümüze kadar ayakta kalabildi. Friglere bağlı yaşayan Aizanitislerin ana yerleşkesi olan Aizanoi, en parlak dönemini 2. ve 3. yüzyılda yaşadı. Antik kentte dünyadaki en sağlam Zeus Tapınağı’nın yanı sıra 15 bin seyirci kapasiteli Antik Tiyatro ve 13 bin 500 kişilik Stadyum, Antik Borsa, Sütunlu Yol, iki antik köprü, Mozaikli Hamam bulunuyor. Tapınağın önündeki kadın büstü Tanrıça Kybele’ye ait.
Blaundos Antik Kenti: Uşak Sülümenli Köyü sınırlarındaki Blaundos, Büyük İskender’in Anadolu seferinden sonra Makedonya’dan gelenler tarafından kuruldu. Bergama Krallığı, sonrasında da Roma İmparatorluğu’na bağlanan kent, derin vadilerle çevrili bir yarımada üzerinde yer alıyor. Kale, tapınak, tiyatro, stadyum gibi birçok yapının bulunduğu kentin bazı yapıları günümüze ulaştı. Roma İmparatoru Claudius’un mabedi ve kaya mezarları öne çıkan tarihi eserler arasında.
Dev heykeller diyarı
Nemrut Dağı: Dünyanın 8. harikası olan Adıyaman’daki Nemrut Dağı, her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti kendine çekiyor. Bölgede, Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdarlık yapan Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarasıyla Helenistik Dönemin en görkemli kalıntıları yer alıyor. İyi korunmuş durumdaki devasa heykeller 8-10 metre yüksekliğinde. En güzel fotoğraf kareleri ise gün doğumu ve gün batımı sırasında çekilebiliyor.
Çatalhöyük Neolitik Kenti: Konya Çumra’daki Çatalhöyük, 1958’de keşfedildi. Günümüzden 9 bin yıl önce iskân edilmiş, çok geniş bir Neolitik ve Kalkolitik çağ yerleşim yeri olan bölgede ilk buluntular M.Ö. 7400’e dayanıyor. Medeniyetin ve tarımın temellerinin izlerini taşıyan bölge, 2012’de UNESCO Listesi’ne girdi.
Bergama Antik Kenti: Kuzey Ege’deki antik kent, Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Pergamon, Kibele Kutsal Alanı, İlyas, Yığma, İkili, Tavşan, X ve A tepeleri ile Maltepe Tümülüsleri olmak üzere dokuz bileşenden oluşuyor. Helenistik ve Roma dönemlerine ait pek çok örneği içinde barındıran kentte, Athena Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, agora ve yüksek basınçlı su sistemi en önemli eserlerden.
Ani Arkeolojik Alanı: Kars’ta Türkiye ve Ermenistan sınırında yer alan Ani Arkeolojik Alanı, Orta Çağ’ın şehircilik, mimarlık ve sanat açısından gelişiminin tüm zenginlik ve çeşitliliğinin bir arada görüldüğü çok kültürlü bir İpek Yolu yerleşimi. Ermeni, Gürcü, Bizans ve Selçuklu kültürlerinin buluşma noktası olan Ani, 2016’da UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdi.
Yıllara damga vurdular
Patara Antik Kenti: Fethiye-Kalkan arasında Ovagelemiş Köyü’ndeki Patara, Likya’nın en eski şehirlerinden biri. İ.Ö. 167-168’de Likya’nın başkenti olan Patara, Roma’ya geçtikten sonra valiliklerin adli işlerini gördüğü bir merkez oldu. Anadolu’dan Roma’ya nakledilen tahılların depolandığı ve saklandığı bir liman olan kent, Bizans Dönemi ve sonrasında Türklerin gelmesiyle önemini korudu. Noel Baba diye anılan Saint Nicholaos, Pataralı’dır. Bu yönüyle de ziyaretçi çeken kentin diğer kalıntıları arasında Vespasian Hamamı, Korinth Tapınağı, liman ve tahıl ambarı yer alıyor.
Göbeklitepe: Şanlıurfa Örencik köyü yakınlarındaki Göbeklitepe, 1994’ten bu yana yapılan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarıldı. Tarihi 12.000 yıl öncesine uzanan Çanak Çömleksiz Neolitik döneme ait bir inanç merkezi olan Göbeklitepe, tarihin sıfır noktası olarak tanımlanıyor. Çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli, 5 metre yüksekliğinde sütunlar yapının en ilgi çeken tarafı.
Troya Antik Kenti: 1870’lerde keşfedilen Troya, Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak biliniyor. Tarihi, M.Ö. 3000’e kadar uzanan kent, Çanakkale’de Hisarlık Tepesi’nde bulunuyor. Troya kuruluş efsanesine göre deniz perisi Thetis ile denizler tanrısı Okeanos’un kızı Elektra, Zeus’un karısı olarak Dardanos’u dünyaya getirdi. Dardanos’un oğlu Tros, Truad adlı kenti, onun oğlu İlus da Troya kentini kurdu. Eteklerinde Troya’nın kurulduğu Kaz Dağı, Troya Savaşı’nın da nedeni olan dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak biliniyor.
Milliyet
BALKAN YEMEKLERİ
15 saat önceHABERLER
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024