Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in görev süresi 4 Temmuz’da sona eriyor. Şimdi Meclis kulislerinde başkanlık koltuğuna kimin oturacağı konuşuluyor. Önümüzdeki hafta başlayacak olan seçim süreci için zikredilen en güçlü isimler; Burhan Kuzu ve Hayati Yazıcı. Ama ben bu zikredilenlerin dışında; 22. ve 23. dönemde İstanbul Milletvekili seçilen, 59.Hükümette Devlet bakanı, 60. Hükümette Devlet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı görevlerinde bulunan Nimet Baş’ında adaylar arasında olduğunu düşünüyorum. Kulislerde görmeye pek alışık olmadığımız Nimet Baş, son günlerde kulislerde boy gösterir oldu. Diğer milletvekilleriyle yapılan küçük sohbetlerin bir seçim çalışması olduğunu düşünüyorum. Koridorlardaki bir diğer fısıltı; TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in bir dönem daha başkanlığı yürüteceği yönünde iken Başbakan Erdoğan’ın adayının Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu olduğu yönünde. Adaylık süreci 24 Haziran pazartesi günü başlıyor ve 28 Haziran Cuma günü sona eriyor. Ve başkanlık içinde ilk tur seçimlerinin 2 Temmuz günü yapılması planlanıyor.
Gezi Parkı Olayları ile İlgili Soru İşaretleri !
1-Olaylar Photshopla oynanarak neden farklı şekilde sosyal medya’da paylaşılıyor?
2-Sosyal medyaya bazı siyasi parti mensubu kişiler, hükümeti yıpratmak amacıyla aslı olmayan videoları neden yüklüyor?
3-Sürekli polisin sert müdahalesinden bahsediliyor. Karşısındaki insanlar masum mu? Polis masum insanlara bunu yapıyorsa, neden bize aynısını yapmadı. Basın olarak Kızılay’daki gösterilere gittik ve basın olduğumuzu belirtmedik, işimizi gayet güzelce müdahale olmadan yaptık. Kimse bize gaz sıkmadı.
4-Meydanlardaki o kadar insanın ihtiyaçları kim tarafından karşılandı-karşılanıyor?
5-Bu çarşı grubu neden olayın başından bu yana hep meydanda?
6-CHP milletvekilleri neden hep olayların olduğu yerde? Siyaset için değilse neden nüfuslarını kullanarak TOMA’ların önüne oturuyorlar, sıradan bir vatandaş olarak orada bulunmak yerine.
7-Sosyal medya’da insanları galeyana getirecek bir paylaşım anında paylaşılırken, bu demokrasi aşığı(!) insanlar neden bir paylaşım yalanlandığında insanlarla doğruyu paylaşmıyor?
8-Üniversitelerde öğrenciler olaylara katıldığı için notları neden yükseltiliyor?
9-Final sınavlarında, çok ciddi bir rahatsızlık olmaması halinde yapılmayan sınavlar, öğrenciler gösterilere katıldı diye neden telafi sınavları yapıldı yada sınav ikinci plana atıldı.
10-Başbakan’ın danışmanını yayından alan CNN İnternational kahraman ilan edilirken, aynı yayın kuruluşunun Irak savaşında ya da Afganistan’daki olaylarda aynı duyarlılığı gösteremediğini neden kimse görmüyor ya da Ak Parti’nin mitingini dahi halk ayaklanması olarak veren bir yayın kuruluşunun senin, ülkenin iyiliğini istediğini nasıl düşünebiliyorsun?
11- Ak Parti’ye karşı imamın karısıyım diye karalama kampanyası yapan kişinin kızı ile duran adam eylemini yapan kişinin arkadaş olması tesadüf mü?
12- Henüz yaşı reşit olmayan çocuklar neden derste olması gerekirken meydanlara gönderildi?
13-Hükümetin farklı temsilcilerle görüşmesi ve valiliğin çeşitli açıklamalarına rağmen neden olaylar devam ettirilmek istendi? Refarandum denildi. İstenilen demokrasi değil miydi?
14-Türkiye ile Avrupa’da ortak paydaları paylaşan Brezilya’da da aynı olayların olması bir tesadüf mü?
15-Almanya milletvekilinin Türkiye’de ne zaman önemli bir olay olsa olay yerinde olması tesadüf mü?
16-Sözde vatansever olan bu direnişçileri sosyal medya aracılığıyla NATO VE BM’yi göreve çağırmaları amaçlarıyla ne kadar örtüşüyor?
17-Mastır mülakat sınavlarında, öğrenci kendi görüşünden olmadığı için eleyen akademisyenlerin sosyal medya’da demokrasi bildirisi yapması ne kadar etik? Amaç gerçekten demokrasi mi?
18-Şehit komiserin adına ailesinin bilgisi dışında neden asılsız paylaşımlar yapıldı?
28 Şubat sürecince bir tiyatro sahnesi olan sokaklar yine aynı şekilde bir sahneye çevrildi. Sokakta kara çarşaf giydirilmiş insanlar önce planlı olarak sokağa salındı sonra irtica geliyor diyerek hükümet baskı ile istifaya zorlandı. Yine aynı oyunlar oynanıyor sadece oyunun adı değişik. Hepimiz aklı başında insanlarız. Olayları şöyle bir akıl süzgecimizden geçirsek sonra ne gerekiyorsa ben bunu sandıkta halledeyim desek!
DEMOKRASİNİN KENARA İTİLMESİ
Malumunuz 29 Mayıs’tan bu yana ülkemizin ana gündemi “Gezi Parkı” olayları ve olaylara polisin sert müdahalesi ve meydanlara çıkanların demokrasi isteyerek demokrasiyi bir kenara itmeleri. Olaylara geniş bir çerçeveden bakacak olursak, değerlendirme yapılacak birçok yönü var. Daha önceki yazılarımda farklı yönlere değindim. Bu defa olayları sık sık değişen Türkiye gündemi olarak bakmak istiyorum. Olaylar meydana gelmeden hemen önce ekranlarda sürekli “akil adamlar” olarak adlandırılan 63 kişiden birisini görüyorduk. Yaptıkları, yapacakları çalışmalardan bahsediyorlardı(!). Ama gündemden bir anda düştüler. Daha öncesinde da “akil adamlar” ile bağlantılı olan “çözüm süreci”, “İmralı görüşmeleri”, Diyarbakır meydanında okunan mektup gibi konular vardı. Ama şu an hepsinin üstü örtüldü. Bunları konuşan bile yok. Dağdaki PKK’lılar ne kadar çekildi? Ne kadarı dağda? Ne kadarı ovaya indi? Süreç hangi aşamada? Birileri bu güzel ülkeye daha önce sağ-sol diye diye birbirleri kırdırdı şimdi de böyle bir oyun tezgâhlandı. Hükümetin çalışmalarından rahatsız olan, muhalif kanatta, hükümetin çalışmaları demokrasi ve hukuk çerçevesinde her şeye uygun olduğu için, hukuken bir tepki koyamadı ve böyle bir yol işlerine geldi ama maalesef zarar gören yine bu topraklar oldu. İktidarlar geçici ama bu topraklar kalıcı bunu vatansever olduğunu iddia edenler bir fark etse eminim millet olarak önümüzde kimse duramayacak.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce