35 Yıl Oldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Her yıl olduğu gibi Bulgaristan’da Aralık ayında Bulgar devletinin 1984 yılı silah zoruyla Türklere karşı uyguladığı asimilasyon politikasına karşı gelerek şehit edilenleri anma törenleri düzenlenmekte. Bir daha öyle bir süreç yaşanmaması için şehitlerin anıtların önünde mezar başlarında 2019 Aralık ayında 35 konuşma yapıldı. 30 yıl geçmesine rağmen HÖH yönetimi şehitlerin mezarlarına sahip çıkmadı “TEK Rumeli”  televizyonu asimilasyon politikasının sembolü olan şehit Türkan bebeğin kaybolan mezarını görüntülemekle diğer şehitlerin mezarları da beş yıl önce yapılmış oldu. 

Rahmetli Nuri Turgut Adalı hayatının 20 yılından fazlasını Türklüğü savunduğu için Bulgaristan cezaevlerinde ve Belene adasında geçirdi. Mezarı Kırcaali’nin Ada köyünde bulunmakta. Her yıl mezarı başında anma törenleri yapılmakta. Sağlığında Mestanlı Bağımsız Belediye Başkanı Sali Şaban rahmetli Nuri Turgut Adalı’ya belediyeye ait garsoniyer tahsis etmişti. Üç öğün yemek ve her gün yemek getiren bir personel verdi. Belediye başkanlığını HÖH aldığında rahmetli Nuri Turgut Adalı unutuldu ve günün birinde garsoniyerinde ölü bulundu. Aynı yönetim her yıl sağlında dışladığı rahmetli Nuri Turgut Adalı’yı anmak için mezarı başında siyasi amaçlı tören düzenlemekte. HÖH yönetimi her yıl yaptığı gibi 2019 yılında da çizgisinde öteye geçemedi, insanlık dışı olayları anmaktan sınırlı kaldı. 35 yıldır HÖH yönetimi ülkede yaşayan Müslüman Pomakları ile Türklere sahip çıkma imajı yaratmaktan niye öteye geçemiyor diye sorular sorulmakta.  

35 yıl geçmesine rağmen Bulgaristan Türklerin ve Müslüman Pomakların geleceği anayasada garanti altına alınmış mıdır? Gelecekte aynı diktatör Todor Jivkov gibi kafası kırık biri silah zoruyla Türklerin ve Müslüman Pomakların isimlerini değiştirme emrini vermeyeceğine kim ve kimler garanti edebilir. Bulgaristan ana yasasında bireysel insan hakları ibaresinden başka kapsamlı hiçbir ibare yer almamaktadır. 

PAMUK İPLİĞİ

Bulgaristan devleti ülkede yaşayan Türklerin ve Müslüman Pomakların hayatlarını benliğini koruyarak yaşama garantisini anayasada değişikliğe giderek garanti altına alarak gelecekte pamuk ipliğine bağlı etnik barışı garanti altına almış olmayacak mı? Türklerin ve Müslüman Pomakların oylarıyla 34 yıldır parlamentoda görev yapan dört kez hükümet ortağı olan HÖH yönetimi Türklerin ve Müslüman Pomakların gelecekte etnik kimliklerini koruyarak yaşamaları için ana yasada değişime gidilmesi için parlamentoda önerge verilmezse çözülür mü? Bugün Bulgaristan’da yarım yamalak anadilini konuşan dinsiz bir Türk gençliğin yetişmesinin suçlusu ya da suçlular kimlerdir diye daha sık sorulmaya başladı. Bu sebepten dolayı HÖH yönetiminin ilk sorunu ana yasada değişime gidilmesi olmalı konuyu gündeminden asla düşürmemeli.