İSTANBUL (AA) – 4,5G teknolojisinin Türkiye’de kullanıma başlamasından bu yana geçen sürece ve teknolojiye etkilerine ilişkin AA muhabirine bilgi veren Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Vehbi Çağrı Güngör, Türkiye’de 4,5G teknolojisinin kullanıma sunulmasının, dijitalleşme sürecinde adeta bir milat olduğunu söyledi.
Güngör, 2016’da başlayan bu yolculuğun, kişileri sadece daha hızlı bir internete değil, aynı zamanda daha akıllı ve bağlantılı bir topluma taşıdığına işaret ederek, 4,5G’nin getirdiği hız ve kapasite artışının, video içeriklerin akıcı bir şekilde izlenmesinden, IoT cihazlarının etkin kullanımına kadar pek çok yeniliğin hayata entegre edilmesine olanak sağladığını dile getirdi.
Güngör, 4,5G’nin özellikle eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye kadar her sektörde dijital dönüşümün ivme kazanmasında büyük bir rol oynadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“4,5G ile birlikte, kullanıcılarımızın çevrim içi dünyayla etkileşim biçimi temelden değişti. Sosyal medya kullanımından online alışverişe, uzaktan eğitimden telekomünikasyona kadar günlük hayatımızın her alanında bu teknolojinin izlerini görmek mümkün. Ancak 4,5G’nin etkileri sadece bireysel kullanım alanlarıyla sınırlı kalmadı, akıllı şehir projelerinden endüstri 4.0 uygulamalarına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi çözümlerin önünü açtı. Turkcell olarak, 2015’teki 4,5G ihalesinde bugünler için öngörülü davranarak en geniş spektrum bandını aldık. Bu aynı zamanda Avrupa’daki en geniş 4,5G frekans bandıydı. 4,5G ihalesindeki doğru stratejimizle sahip olduğumuz geniş spektrum sayesinde çok kuvvetli bir 4,5G şebekemiz var.
5G’ye adreslenen yeni kullanım senaryolarının önemli kısmı 4,5G teknolojisiyle sağlanabiliyor. Sahip olduğumuz geniş spektrumlu 4,5G imkanı sayesinde hem bireysel ve kurumsal müşterilerimize en iyi hizmet kalitesini sunarak memnuniyeti artırıyor hem de hızlı altyapı gücüyle geliştirdiğimiz yeni teknolojiler ile Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğuna rehberlik ediyoruz. Aynı zamanda, Türkiye’nin dijital altyapısını güçlendirmek ve uluslararası rekabette daha güçlü bir konuma gelmesini sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 4,5G’nin Türkiye’deki kullanıma sunulmasıyla başlayan bu dönüşüm süreci, bizleri sadece teknolojik olarak değil, sosyal ve ekonomik olarak da ileriye taşıdı. Şimdi bu sağlam temel üzerine 5G ve hatta 6G gibi yeni nesil haberleşme teknolojilerine geçiş yapma hazırlığında olmanın heyecanını yaşıyoruz.”
“4,5G kullanıcı sayımız 35 milyonun üzerinde”
Türkiye’nin 4,5G’ye geçişinin ardından bu teknolojiyi benimseyen kullanıcı sayısında müthiş bir artış yaşandığını belirten Güngör, “Halihazırda Turkcell olarak 4,5G kullanıcı sayımız, Türkiye genelinde 35 milyonun üzerinde ve bu sayı artmaya devam ediyor.” dedi.
4,5G teknolojisinin bu denli hızlı şekilde benimsenmesi ve yaygınlaşmasının, Türkiye’nin dijital altyapısının ne kadar güçlü olduğunun ve yeni teknolojilere ne kadar hızlı uyum sağlayabildiğinin de bir göstergesi olduğunu dile getiren Güngör, “Bu hızlı geçiş ve adaptasyon süreci, ülkemizin gelecekteki 5G gibi daha ileri mobil teknolojilere de hızla adapte olabileceğinin bir işareti. Turkcell olarak, 4,5G altyapımızı sürekli olarak geliştiriyor ve kapsama alanımızı genişletiyoruz. Böylece kullanıcılarımızın artan veri ihtiyaçlarını karşılayarak, onlara kesintisiz bir iletişim ve internet erişimi sağlamak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“4,5G teknolojisinin Türkiye’deki yolculuğu bir kültür ve alışkanlık dönüşümü de oldu”
Vehbi Çağrı Güngör, 4,5G teknolojisinin Türkiye’deki yolculuğunun, sadece bir hız devrimi değil, aynı zamanda bir kültür ve alışkanlık dönüşümü olduğunu söyledi.
Bu teknolojinin en büyük etkisinin, tüketici davranışları ve beklentilerindeki radikal değişimlerde görüldüğünü bildiren Güngör, şöyle devam etti:
“4,5G’nin getirdiği yüksek hız, özellikle günümüzde yaygınlaşan video içeriklerin tüketimini de artırarak yeni bir boyuta taşıdı. 4,5G’nin sunduğu kesintisiz ve yüksek hızlı internet erişimi, öğrenme ve bilgiye erişim yöntemlerimizi temelden değiştirdi. Eğitim materyallerine her yerden ve her zaman erişim imkanı, uzaktan eğitim uygulamalarının hızla yaygınlaşması, interaktif ve çoklu medya içeriklerin eğitim süreçlerine entegrasyonu gibi yenilikler, öğrenme deneyimini daha esnek, erişilebilir ve etkileşimli hale getirdi. Pandemi döneminde bu değişimin ne kadar hayati olduğunu daha iyi anladık, 4,5G sayesinde, milyonlarca öğrenci ve öğretmen, eğitimlerine kesintisiz bir şekilde devam edebildi.
Tüketici kullanım alışkanlıklarında 4,5G ile birlikte yaşanan en büyük kırılma ise ‘anında erişim’ beklentisinin ortaya çıkması oldu. Kullanıcılar artık her türlü içeriğe, hizmete ve bilgiye anında erişebilmenin mümkün olduğunu biliyor ve bu hızı standart olarak görüyor. Bu durum, hizmet sağlayıcıları olarak bizi de yeni çözümler geliştirmeye, hizmet kalitemizi sürekli olarak iyileştirmeye ve kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmaya itiyor. 4,5G teknolojisi Türkiye’de birçok alanda dönüşümlere öncülük etse de eğitim ve öğrenme alanındaki etkisi ile kullanıcı beklentilerinde yarattığı ‘anında erişim’ paradigması, bu dönüşümün en belirgin ve kalıcı yönlerinden biri olarak öne çıkıyor. Turkcell olarak, bu dönüşümün hem öncüsü hem de destekçisi olmaya devam ediyoruz.”
“4,5G teknolojisinin hizmete sunulduğu 1 Nisan 2016, dijital dönüşüm sürecini hızlandıran kilometre taşı oldu”
Türk Telekom Destek Hizmetleri ve Satınalma Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Beytur da 4,5G teknolojisinin hizmete sunulduğu 1 Nisan 2016’nın Türkiye’nin mobil iletişim altyapısını daha ileri bir seviyeye taşıyan ve dijital dönüşüm sürecini hızlandıran kilometre taşı olduğunu söyledi.
Beytur, 4,5G teknolojisiyle hızlı veri aktarımı ve düşük gecikme sürelerinin elde edildiğine dikkati çekerek, bu sayede bilgiye erişimin hızlandığını, cep telefonuyla yapabileceklerin neredeyse sınırının kalmadığını, mobil internette yeni bir dönemin kapısının açıldığını dile getirdi.
4,5G’nin hayata dahil olmasıyla video izleme, müzik dinleme ve sosyal medya kullanımı alışkanlıklarının değiştiğinin altını çizen Beytur, “Dijital eğlence hizmetlerinin popülerliği artarken, yerel ve küresel oyun pazarı büyüdü ve video akış platformlarının hayatımızdaki yeri arttı. Türk Telekom olarak herkes için erişilebilir yüksek hızda internet mottosuyla Türkiye’nin her köşesinde bu hizmeti sunuyoruz. Teknoloji birikimimizi hayatın tüm alanlarına yansıtarak sağlıktan sanayiye, eğitimden spora dijitalleşmede öncü adımlar atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bu yeni akıllı bağlantı çağında, akıllı cihazlarla birçok hizmete erişimin kolaylaştığını bildiren Beytur, şunları söyledi:
“Mobil oyunlar, video akış hizmetleri ve bulut tabanlı uygulamaların kullanımı arttı. İşletmeler hız ve bağlantı güvenliği sayesinde mobil çalışma süreçlerini iyileştirirken, aynı zamanda çalışmalarında daha verimli ve rekabetçi olmaları sağlandı. Mobil internet erişimini çok daha hızlı ve kaliteli bir şekilde kullanılmasını sağlayan 4,5G teknolojisi 8 yılda sadece gündelik hayatımızda değil, sağlık, eğitim ve haberleşme gibi kritik alanlarda öncü değişiklikler sağladı. Türk Telekom olarak, yenilikçi teknolojileri yerli ve milli üretim hamlesiyle hayata geçirirken 4,5G teknolojisini hem geliştirip hem de daha verimli kullanılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ürünlerin kullanım alanını her geçen gün genişletirken, 4,5G üzerinde yaptığımız AR-GE çalışmalarımız ayrıca yerli ve milli 5G teknolojilerinin gelişimine de katkı sağlıyor. Türkiye’nin her noktasında yüksek hızda internet mottosuyla çalışıyoruz. Türkiye’nin en yüksek yatırım yapan teknoloji şirketlerinden biri olarak, ülkemizi teknoloji yarışında ileriye taşıyacak ve dışa bağımlılığını azaltacak her tür çalışmayı milli görev olarak görüyoruz. Bu nedenle 4,5G mobil şebeke yaygınlaştırmaları için yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürürken, 5G için gereken adımları da hızla atıyoruz.”
“5G’ye geçişin iki tane olmazsa olmazı var: Biri fiber altyapı, diğeri ise yerli ve milli teknolojiler”
Mehmet Beytur, 5G’ye geçişin fiber altyapı ile yerli ve milli teknolojiler olmak üzere iki tane olmazsa olmazı bulunduğuna dikkati çekerek, bu unsurların kendilerinin ana faaliyet alanlarını oluşturduğundan bahsetti.
Geçen yıl sonu itibarıyla 437 bin kilometreye çıkardıkları uzunluğuyla yaklaşık 32 milyon haneyi kapsayan fiber altyapıları ve artan yatırımlarla 5G’yi Türkiye için hazır hale getirdiklerini belirten Beytur, şunları kaydetti:
“4,5G teknolojisinin gelişiminde hayata geçirdiğimiz projeler ve yapılan işbirlikleri 5G alanında da önemli adımlar atılmasını sağlıyor. ULAK ile 5G için baz istasyonları geliştirmelerimize devam ediyor, iştiraklerimiz Netsia ve Argela ile teknoloji bilgi birikimimizi kullanarak 5G’ye hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yerli imkanlarla geliştirilen teknolojileri ihraç ederek Türkiye’nin pazardaki konumunu güçlendirmeye emin adımlarla devam ediyoruz. Yerli ve milli unsurlarla, doğru zamanda 5G’ye geçerek Türkiye’yi bu alanda da öncü yapmaya kararlıyız. 4,5G teknolojisinin 5G’nin benimsenmesinde hızlandırıcı bir güç olarak görebiliriz. Özellikle endüstriyel alanlardaki kullanım genişliği, akıllı şehirler, akıllı tarım, sağlık hizmetleri ve otomotiv gibi sektörlerde 4,5G’nin dönüştürücü etkisini görüyor ve 5G ile birlikte daha yaygın bir şekilde bu alanlarda gelişmeler yaşayacağımızı biliyoruz.”
“4,5G, 5G için güçlü bir zemin oluşturuyor”
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de sektörün hikayesinin tuşlu telefonlarla başladığını anımsatarak, 3G’de akıllı telefon ve mobil genişbant, 4,5G’de ise daha akıllı telefon ve daha hızlı mobil genişbantın kullanıcılarla buluştuğunu anlattı.
Süel, “4,5G, e-ticaretten finansa, birçok sektörde hızla yaygınlaşan mobil teknoloji kullanımını, daha gelişmiş bağlantı kapasitesini ve daha hızlı internete olan talebi tetikleyerek 5G için güçlü bir zemin oluşturuyor.” dedi.
Deloitte tarafından 2021 sonunda yürütülen tüketici anketi araştırmalarının sonuçlarına göre, Türkiye’deki abonelerin salgın döneminde daha yüksek hızda internet hizmeti almayı tercih ettiğinin görüldüğüne dikkati çeken Süel, şöyle konuştu:
“İnternet hızına verilen bu önemin, 5G teknolojisine geçiş konusundaki tutuma da olumlu yansıdığı ve internet kullanıcılarının çoğunluğunun 5G’yi daha hızlı ve güvenilir bulduğu, 5G teknolojisine geçmek istediği ve operatör tercihlerini 5G hizmetini göz önünde bulundurarak değiştirebileceği görülüyor. 4,5G teknolojilerinin kullanım oranından daha hızlı bir yaygınlaşma eğilimi göstereceği öngörülen 5G teknolojileri için frekansların tahsis edilmesi ve yatırımların bir an önce yapılması, yükselen tüketici talebinin zamanında karşılanabilmesi için önem taşıyor. Bununla birlikte, mevcut makroekonomik koşullar, hem sektörümüzde hem de üretim alanında verimliliği artıracak uygulamaların hayata geçirilmesini kaçınılmaz kılıyor.”
“4,5G ile birlikte en büyük kırılma pandemi döneminde yaşandı”
Hasan Süel, 4,5G ile birlikte en büyük kırılmanın salgında yaşandığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu dönemde milyonlarca insanın yaşama ve çalışma biçimlerini değiştirmesiyle birlikte aslında birbirimizle bağlantıda olmanın ve dolayısıyla altyapının ne kadar önemli olduğunu gördük. İnternet, herkesin evlerine çekildiği bir dönemde hayata bağlanmanın tek yolu oldu. Dijitalleşmenin, ekonomik faaliyetlerin devam etmesinin yanı sıra temel hizmetlere erişim için de kritik unsur olduğu görüldü. Vatandaşlarımızın kamu hizmetlerine ulaşabilmesi, çocuklarımızın eğitimine devam edebilmesi, hem büyük şirketlerin hem KOBİ’lerin faaliyetlerini sürdürebilmesi genişbant internet sayesinde mümkün olabildi. Bu dönemde müşterilerimizin online platformlara ilgisi arttı. İnsanların evden çalıştığı, iş yerlerine uzaktan bağlandığı, toplantılarını video konferans benzeri yöntemlerle gerçekleştirdiği bir dönemden geçtik. Alışverişler online siteler üzerinden yapıldı, uzaktan eğitim platformlarına ve dijital yayınlara talep arttı.”
“Operatörlere sürdürülebilir, öngörülebilir bir yatırım ortamının sağlanması elzem”
Hasan Süel, “Daha verimli olan yeni teknolojilere geçiş, 3G’nin artık yerini 4,5G ve 5G’ye bırakması ve frekans tahsisi, yalnızca bizim şebekemiz üzerinden sunduğumuz hizmetleri bir üst seviyeye taşımamıza değil, aynı zamanda ekonomi genelinde bir büyüme etkisini tetiklememizde de rol oynayacak.” dedi.
Bu bakımdan, operatörlere sürdürülebilir, öngörülebilir bir yatırım ortamının sağlanmasının elzem olduğunu dile getiren Süel, “Sektörümüzün 5G’yi de kapsayan yeni teknolojilere geçiş ve etkin spektrum kullanımı ile ilgili adımların atılmasına ve gereken frekans tahsislerinin yapılmasına ihtiyacı var. ” ifadesini kullandı.
Muhabir: Fatma Eda Topcu,Arife Yıldız Ünal
AA
BALKAN YEMEKLERİ
1 gün önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024