Bosna Hersek‘in liderleri, Avrupa Parlamentosunun Dış İlişkiler Komitesindeki oturumda bir araya geldi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlık Konseyi Hırvat üyesi Zeljko Komsic, Bosna Hersek’in Avrupa yolu ve beraberinde getireceği NATO üyeliğinin, ülkenin varlığını devam ettirmesi için önemli olduğunu ifade etti.
Komsic, “Rusya’nın, Batı Balkanlar ve Bosna Hersek’te uzun süredir devam eden ‘donmuş çatışma politikasının’, Ukrayna’da yaşananlardan sonra bölgede güvenlik için ‘tehdit’ olarak anlaşılmasının vakti geldi.” diye konuştu.
Bosna Hersek’in 2019’da yaptığı AB üyelik başvurusunun öneminin altını çizen Komsic, bu belgenin, Bosna Hersek Savaşı’nı sona erdiren Dayton Barış Anlaşması’ndan sonraki en önemli belge olma statüsüne sahip olduğunu, tarihi ve siyasi bir vasıf taşıdığını söyledi.
AB üyelik sürecinin Bosna Hersek için en güvenilir yol olduğunu da belirten Komsic, “Bosna Hersek bu şekilde daha düzenli, demokratik ve gelişmiş bir ülke haline gelecektir.” dedi.
Komsic, “Bosna Hersek şu an olduğu gibi bir ülke olarak devam ederse, vatandaşlar için dayanılmaz bir ülke haline gelmeye devam edecek. Devlet kurumlarının işlevselliğinin durdurulması ve bloke edilmesi, içinden geçtiğimiz zor bir süreç. Buna bağlı sebepler yüzünden genç nüfus ülkeyi terk ediyor.” şeklinde konuştu.
Bosna Hersek’te yaşananların Lugansk ve Donetsk’teki duruma benzetilmesinin normal olacağının altını çizen Komsic, “Bu durum bir devletin bir başka devleti yönetmek istemesidir ve bu tavır saldırgan bir tavırdır.” dedi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic de yaptığı açıklamada, Milorad Dodik’in liderliğinde Sırp Cumhuriyeti’nin Dayton Barış Anlaşması’nı çiğnediğinin altını çizdi.
AB’nin barış gücüne ilave askeri göndermesinden memnuniyet duyduğunu belirten Dzaferovic, “Bu adım Bosna Hersek’in güvenliği, istikrarı, Avrupa yolunda ilerleyişi ve vatandaşları için büyük önem arz etmektedir.” diye konuştu.
Dzaferovic, “Bosna Hersek, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını şiddetle kınamaya devam ediyor. Rusya’nın, Batı Balkanlar ve Bosna Hersek’teki etkisinin farkındayız. Bu sebeple yaşanan saldırganlığın durdurulması için gerekli adımların atılması gerektiğini savunuyoruz.” dedi.
Bosna Hersek’in yarım yıldan fazla süren bir siyasi kriz içerisinde olduğunu belirten Dzaferovic, “Bu krize Sırp Cumhuriyeti tarafının hamleleri neden oldu. Dodik liderliğinde Sırp Cumhuriyeti, Dayton Barış Anlaşması’na açıkça tehditte bulunuyor. İlk olarak Bosna Hersek devlet kurumlarının işlevselliği bloke edildi ve sonrasında Sırp Cumhuriyeti’nde paralel kurumlar oluşturulmaya çalışıldı.” ifadesini kullandı.
Dzaferovic, yaşanan bu krizlerin sona ermesi ve ülkenin daha işlevsel bir hal alması için Bosna Hersek’in AB üyelik sürecinin büyük önem taşıdığına da dikkat çekti.
Bosna Hersek Devlet Başkanlık Konseyi Sırp Üyesi Milorad Dodik de AP’ye mevkidaşlarıyla polemiğe girmek için gelmediğini söylese de konuşmasının büyük bölümünde Dzaferovic’e yönelik suçlamalarda bulundu.
Anayasal bir Bosna Hersek için mücadele ettiğini savunan Dodik, AB’ye yönelik de “Bize sorun çıkaracaksanız yardım etmeyin.” ifadesini kullandı.
Bosna Hersek’i “bitmemiş bir iş”, “istikrarsız” ve “başından bu yana kriz içinde” olarak tanımlayan Dodik, Sırp Cumhuriyeti’nin Dayton Anlaşmaları’na bağlı olduğunu öne sürdü.
Dodik, “Sırp Cumhuriyeti’nin Bosna Hersek’ten ayrılmak için herhangi bir planı yok. Bosna Hersek’te anayasal düzenden yanayız ve bu bir ayrılma anlamına gelmiyor.” dedi ve “AB’nin Bosna Hersek halklarına neden farklı davrandığını ve anayasal düzen için gayretinin neden istikrarı bozma olarak nitelendirildiğini merak ettiğini” söyledi.
Diğer konuşmacıların kendisinden daha uzun süre konuştuğunu iddia etmesi üzerine Dodik, Komite Başkanı David McAllister tarafından ikaz edildi.
Bosnalı Hırvat siyasi partilerini temsil eden Hırvat Demokratik Birliği (HDZ) Başkanı Dragan Covic de Bosna Hersek’in geleceğini AB yolunda gördüğünü, AB’nin de mevcut siyasi krizi aşmada ülkeye destek vermesi gerektiğini söyledi.
Covic, “Bosna Hersek’teki Hırvatların, üç kurucu halktan biri olmalarına rağmen kendilerini Bosna Hersek’te güvende hissetmemeleri kabul edilemez. Bosna-Hersek’teki Hırvatların siyasi hakları diğer iki halkın haklarına eşit tutulmuyor.” diye konuştu.
Hırvatların anayasal çözümden yana olduğunu vurgulayan Covic, “Üç halkın anayasal haklarına dayanan ve Bosna Hersek anayasasına uygun, uzun süreli bir çözüme ulaşabileceğimize inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce