ABD ve Rusya’nın Saraybosna Büyükelçilerinin “Bosna Hersek” tartışması

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

• ABD’nin Saraybosna Büyükelçisi Michael Murphy: – “Bosna Hersek’i Rusya’ya bırakmayacağız” – Rusya’nın Saraybosna Büyükelçisi İgor Kalabuhov: – “Biz, Batı’dan farklı olarak, Bosna Hersek’teki partnerlerimiz ile dostça diyalog yolunu tercih ediyoruz”
• Rusya’nın Saraybosna Büyükelçisi İgor Kalabuhov, ABD’nin Saraybosna Büyükelçisi Michael Murphy’nin, “Bosna Hersek’i Rusya’ya bırakmayacağız” açıklamasına tepki gösterdi.

ABD’nin Saraybosna Büyükelçisi Murphy, ülkesinin Bosna Hersek’i Rusya’ya bırakmayacağını söylemesi, Rusya’nın ülkedeki Büyükelçisi Kalabuhov ile tartışmalarına neden oldu.

Murphy, yerel bir radyoda yaptığı açıklamada, Rusya’nın, Bosna Hersek’in NATO ve Avrupa Birliği’ne (AB) katılım konularında aldığı kararlara müdahil olmaması gerektiğini ifade ederek, bu tür kararları Bosna Hersek’in tek başına alması gerektiğini savundu.

NATO ve AB’nin, Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü, egemenliği ve çok etnikli yapısı konusundaki görüşlerinin net olduğunun altını çizen Murphy, “Bosna Hersek’i Rusya’ya bırakmayacağız.” diye konuştu.

Rusya’nın bölgede istikrar, güvenlik, barış ve refah istemediğini ifade eden Murphy, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarını da “barbarca” olarak değerlendirdi.

• “Tüm dünya, ABD’nin Afganistan, Irak, Libya ve Yugoslavya’yı nasıl ‘savunduğunu’ gördü”

Rus Büyükelçi Kalabuhov ise yaptığı yazılı açıklamada, ABD’li Büyükelçi Murphy’nin sözlerine tepki gösterdi.

Kalabuhov, “Bu ülkenin insanları, Boşnaklar, Sırplar, Hırvatlar ve diğerleri, zorlu sınavlardan geçen ve bu nedenle kendilerini savunma ve müzakere etme yeteneğine sahip güçlü insanlardır. Bu müzakereler için ‘sahte yüksek temsilcilere’ ihtiyaçları da yok. Büyükelçi Murphy’nin bu sözleri, Washington’un sözleri ile eylemleri arasındaki çelişkiyi açıkça göstermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kalabuhov, açıklamasına şöyle devam etti:

“ABD, şimdi ise Avrupa’yı ‘savunmak’ için çalıştığını söylüyor. Tüm dünya, ABD’nin Afganistan, Irak, Libya ve Yugoslavya’yı nasıl ‘savunduğunu’ gördü. Biz, Batı’dan farklı olarak, Bosna Hersek’teki partnerlerimiz ile dostça diyalog yolunu tercih ediyoruz. Bizim konuşma şeklimiz, argümanları sakin ve net bir şekilde sunmak üzerine kurulu.”