“TRT 12 Punto”da “Akdeniz Ateşi” ve “3000 Gece” sinemaları gösterildi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

İSTANBUL (AA) – TRT tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen, senaryo geliştirme ve ortak üretim platformu “TRT 12 Punto” kapsamında direktörlüğünü Maha Haj’ın üstlendiği “Akdeniz Ateşi” sineması Feriye’de izleyiciyle buluştu.

Filistinli direktör Haj, “Filistin Sineması Özel Gösterimleri” temasıyla açık havada izleyiciye sunulan üretimin akabinde, sinemaya dair açıklamalarda bulunarak izleyicilerin sorularını yanıtladı.

Filmde kendi deneyimlerinden ve yaşadığı depresyondan yola çıktığını lisana getiren Haj, “Bire bir bu deneyimleri yaşamadım. Birden fazla hayal gücümün eseri lakin sinema temelde kendi deneyimlerime dayanıyor. Rastgele bir acı, travma ve depresyon için en yeterli reçete sanat, bilhassa edebiyattır. Başta nasıl yapacağınız, yazacağınız çok güç gözükür fakat yazdıkça hem rahatlar hem de daha fazla yazmak için şevk bulursunuz.” dedi.

Haj, ana karakterin depresyonda olmasının kıymetli bir sebebinin işgal ile alakalı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Diğer değerli sebep, bir roman yazmak isteyip yazamaması. Karakterin depresyonunu bütün Filistinlilerin ortak sorunu olarak görebilirsiniz. Zira biz kapana kısılmış, umutsuz bir halde, bir sonraki günü görüp göremeyeceğimizden emin olmadan yaşıyoruz.”

“3000 Gece”

TRT tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen, senaryo geliştirme ve ortak üretim platformu “TRT 12 Punto” kapsamında, direktörlüğünü Mai Masri’nin üstlendiği “3000 Gece” sineması Feriye’de izleyiciyle buluştu.

Filistinli direktör Masri, “Filistin Sineması Özel Gösterimleri” temasıyla açık havada izleyiciye sunulan üretimin akabinde sinemaya ait açıklamalarda bulunarak, izleyicilerin sorularını yanıtladı.

Filmin öyküsünün gerçek hayattan alındığını lisana getiren Masri, “Film, yıllar evvel tanıştığım ve İsrail hapishanelerinde bir çocuk dünyaya getirmek zorunda kalan Filistinli bir bayanın öyküsünü anlatıyor. Sinemanın gösteriminin şu anda yapılması çok manalı. Gazze’deki akınlarda tıpkı vakitte birçok kişi mahpusa atılıyor. Hasebiyle şu anda gösterimin yapılması ayrıyeten çok değerli. Zira sinemamın ana teması umut. Bu sinema umut için yapıldı.” dedi.

Sinemanın yaşananları tarihe not düşmek için değerli bir araç olduğunu belirten Masri, şunları kaydetti:

“Konu Filistin olduğu vakit gerçekler bile yapay gözükebiliyor. Mesela sinemadaki ana karakter, ataklardan sonra toplumsal medyada yaptığı paylaşımlar sebebiyle konut mahpusunda tutuluyor. Ben bir sinema imalcisi olarak, aslında yaratıcılığımı daha fazla kullanabileceğim yapay sinemalara yönelmek isterim. Lakin Filistin’de gerçekler o kadar güçlü ki oradaki kıssaları izleyiciye sunmamız gerekiyor.”

Mai Masri, sineması Ürdün’de gerçek bir hapishanede çektiklerinin altını çizerek, “Aktörlerin gerçekliğe katkısı da şöyle oldu; Birçok İsrail hapishanelerinde yatmış yahut yatan bir akrabaya sahip. Hasebiyle o hisleri hissederek çektik sineması. Yaşadığımız en büyük zorluk ise finansman bulmaktı. Bu formda güçlü bir ileti içeren Filistin sinemalarının finansman bulması epey sıkıntı. Birebir vakitte sinemamı sansürlemek için de birçok teşebbüste bulunuldu. Bu durum benim hoşuma gidiyor. Demek ki güçlü bir sinema yapmışım ki beni sansürlemeye çalışıyorlar. Bu durum benim için bir iltifat.” biçiminde konuştu.

“Filistin özgür olacak”

Filistin’de yaşananların sinemadaki imajlardan çok daha makus olduğunun altını çizen direktör Masri, şöyle devam etti:

“Şu anda hapishanelerde azaptan aklını yitiren ya da açlıktan hayatını kaybeden çok sayıda kişi var. Ayrıyeten hapishanelerdeki insan sayısı da önemli derecede arttı. Sayılara istatistiklere yansımayanlar da var. Mesela 25 bin çocuk öksüz kaldı. Bombalardan ve açlıktan aklını yitiren birçok kişi var. Biz çok acılar çektik ve çekmeye devam edeceğiz lakin inanıyorum ki sonunda özgürlüğümüze kavuşacağız. Filistin özgür olacak.”

Mai Masri, umudun her vakit olduğunu vurgulayarak “Umut olmadan yaşayamayız. Sinemada gösterilen 5 bin mahkumun hür kalması da gerçek bir olay. Esir alınan altı İsrail askerine karşı, 5 bin mahkum hür kaldı. Hasebiyle her vakit bir umut vardır. Çok güçlü günlerden geçiyoruz. Gazze yıkıldı lakin yine inşa edilecek. Diğer seçenek yok ve bunu tek başımıza yapamayız. Sizin desteğinize gereksinimimiz var.” sözlerini kullandı.

Muhabir: Ömer Mirza Şeker