DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 34096200.06493%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

216 okunma

Ermeni Açılımı

ABONE OL
15/10/2009 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

10 Ekim’de imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol”  Ermeni diasporasında çok şiddetli tepkilere yol açarken bizde de bazı kesimlerce kuşkuyla karşılanıyor. Nedenine gelince Ermenilerin hem suçlu hem güçlü misali uluslararası kamuoyunda yaptıkları propaganda  sonucu hakkımızda olumsuz imaj yaratmaları nedeniyle hissettiğimiz güvensizliktir. Çünkü Ermeniler bugüne kadar yaptıkları katliamların hesabını vermemişlerdir, hiç kimse bunu sormaz.
Esas sürgün ve katliam tarihte Türk olan, bugün ise Ermenistan devletinin bulunduğu topraklarda yaşanmış ve şimdi oralarda Türk kalmamıştır, kimse bunu konuşmaz.            Çarlık Rusya’sı zamanında ilk olarak 9 bin kilometrekare toprak Türkler göçe zorlanarak boşaltılmış, daha sonra bu rakam 49 bin kilometrekareye yükseltilmiştir. Kimse sorma; bu insanlara ne oldu diye. Ama ben söyleyeyim; 1906-1922 yılları arasında Anadolu ve Kafkaslar’da   “517 bin 955”  Türk,  Ermeniler tarafından katledilmiştir. Sayısı tespit edilemeyenlerle birlikte bu rakam  “2 milyonu” bulmaktadır.(1)

1887’de Cenevre’de sosyalist eğilimli militan Hınçak, 1890’da Tiflis’te aşırı, terör, isyan ve bağımsızlık yanlısı Taşnak komiteleri ortaya çıkmış, Osmanlı ülkesine dışarıdan gelen komitelerce yönlendirilmiş ve Anadolu’ya yayılan misyonerlerin katkısıyla örgütlenmelerini geliştirmişlerdir.
İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon Lordlar kamarasında “Ermeniler bazı kişi ve  çevrelerin kabul ettiği gibi masum birer kuzu değildir ve şu anda elimde Ermenilerce Türklere karşı girişilen kanlı olayları gösteren belgeler bulunmaktadır” demek zorunluluğunu  hissetmiştir.(2)
Buna rağmen emperyalist güçler daima aleyhimizde propaganda yapmış fakat haklı gerekçelerimizi dikkate almamış, yabancı basında bizi haklı çıkaracak hiç bir belge ve bilgi yayınlanmamıştır. Böylelikle dünya kamuoyunda Türk aleyhtarı görüş ve düşünceler geniş  bir destek bulmuştur. 1890’da başlayan ilk Ermeni isyanını takiben çeşitli olaylar, cinayetler yaşanmış, Padişah Sultan Abdulhamit’e kadar uzanan suikastlar tertip etmişlerdir. Birinci Dünya  Savaşı sırasında çeteler vasıtasıyla giriştikleri katliamlarla bölgedeki müslüman halka çok büyük zararlar vermişlerdir. Ruslar hesabına casusluk yapmışlardır. Askerlikten kaçmışlar ve silahları ile birlikte Rus ordusu saflarına geçerek  “vatana ihanet” etmişler ve Rus üniformasıyla müslümanları katletmişlerdir.
İstanbul’da ve yurdun bazı bölgelerinde bir çok cana ve büyük maddi hasara sebep olan sabotajlar yapmışlardır. Cephede düşmanla savaşırken içeride bu isyanları bastırmaya uğraşan ve kuvvetlerinin bir kısmını Osmanlı Ordusu’nun en üst yönetiminde bulunan Hristiyan Alman generallerin isteğiyle cephe gerisinde ayırmak zorunda kalan Osmanlı, öte yandan yabancıların dünya kamuoyunda “Müslümanlar Hristiyanları katlediyor” propagandasıyla uğraşmak zorunda kalmıştır. Bununla da kalmamış 1970-1984 arasında yurt dışındaki temsilciliklerimizde görevli 42 diplomatımız Ermenilerce katledilmiştir (Tesadüfe bakın ki Ermeni terörü bittiği anda PKK terörü sahne almıştır!!!).
Azerbaycan’da 1905-1907, 1918-1920, 1988-1994 yılları arasında çeşitli yerleşim merkezlerinde yaptıkları katliamlarla soykırıma sebep olmuşlardır.
Komşularımızla sıfır sorun, çevre ülkelerle barış, güvenlik, refah ve istikrar temeline dayalı politikalar çerçevesinde Ermenistan’la geliştirilen diyalog ortamının  önemini idrak etmekteyiz. Uluslararası hukuka saygı, ihtilafların dialogla çözümü, ekonomik işbirliği ortak arzumuzdur. Ancak anayasalarındaki Türklükle ile ilgili olumsuz maddelerin çıkarılması, uydurma soykırım iddialarından vazgeçmeleri, işgal ettikleri Azerbaycan topraklarından ve Karabağ’dan çekilmeleri, topraklarımızdan hak iddialarından vazgeçmeleri, paralarındaki Ağrı Dağı resimlerinin kaldırılması, Birinci Dünya harbinde Anadolu’da daha sonra da Azerbaycan’da yaptığı katliamlar için özür dileyerek samimiyetlerini kanıtlamalıdırlar. Düşmanlıkla bir yere varılamayacağını, Türkiye’nin yaklaşımının büyük bir alicenaplık olduğunu ve Ermenilerce kıymetinin bilinmesini diliyoruz.

Kaynakça :
(1)   Ermeni sorunu web sayfası
(2)   Aytun Çıray (makale)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP