Yunanistan’ın içine düştüğü “mali bataklık” çevresini de etkilemeye başladı. Atina’nın başlattığı kriz sadece Avro bölgesi açısından risk taşımıyor. Yunanistan bu kriz ile Balkan Yarımadası için de sorun üretiyor. Bunun ilk göstergesi Yunan çiftçilerin Bulgaristan sınırını bloke etmesi oldu. Yunanistan’da “sosyal patlama” işaretleri giderek artarken, Atina sadece kendisini ve Avro bölgesini değil, Balkanları da tehlikeye atıyor.
Kimse Yunanistan’da yaşanan krizin “küresel mali krizin” bir parçası olduğunu düşünmesin. Yunanistan’da patlayan kriz tamamıyla “Made in Greece”. Çünkü kriz küresel ekonomik dengelerdeki değişimden veya mali piyasalardaki sarsıntılardan çıkmadı. Yunanistan’daki kriz, Yunan devlet kurumlarının ve Yunan özel sektörünün yanıltıcı verilerle, düzmece raporlarla AB kasasından aldığı paranın hortumlanmasından ve peşkeş çekilmesinden kaynaklandı.
Bir bakıma Atina’nın son krizinin daha önceki “Koskotas Skandalı”ndan fazla bir farkı yok. O nedenle Atina’da yaşanan krizi okuyucuya “küresel mali krizin bir bölümü” olarak sunmak, sadece okuyucuyu aldatmak ve Atina’yı “mazur”, “mağdur” ve “mazlum” göstermek olur.
Bugün Yunanistan’da yaşananlar -Yunanistan’ın sorumlusu ve suçlusu olduğu bir kriz olsa da- Balkanları da tehlikeye sokuyor. Çiftçiler Yunanistan’da hükümetin tarım alanındaki ücret politikasını protesto ederek Bulgaristan sınırını bloke etti. Bunu diğer sınırlar da izleyebilir. Onlarca otobanı bloke eden çiftçiler daha önce de Yunanistan’ın İtalya’ya geçiş kapısı İgumeniça Limanı’nı saatlerce kapatmışlardı.
Çiftçiler kuzeyde ise Bulgaristan ile demir yolu bağlantısını kesti. Aynı kapsamda Atina-Selanik, Selanik-Dedeağaç, Selanik-Serez ve Serez-Kavala yollarını kapattılar. Tesalya bölgesi çiftçileri de Larisa-Volo kentleri arasındaki yolda eylemlerini sürdürüyor.
Yunan hükümetine göre devletin kasasında çiftçilerin taleplerini karşılayacak para yok. Çiftçilerin taleplerinin devlete toplam maliyetinin 12 milyar Avro olduğu öne sürülüyor. 17 Ocak’ta başlayan çiftçi eylemleri bütün Yunanistan’ı sarsıyor ve bölge ekonomisini etkiliyor. Yunan İhracatçılar Birliği (PSE) Başkanı Hristina Sakellaridi şubat ayının ilk haftası itibariyle zararın 200 milyon Avro olduğunu savunuyor. Bu arada Promahon-Kulata sınır kapısı yeniden abluka altında.
Başka bir deyişle AB içerisinde “emeğin ve mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı” Yunanistan söz konusu olduğunda “kısmen” ve “zorlukla” yürüyor! Kriz Bulgaristan’ı da zorlamaya başladı. Sofya, sınır kapılarındaki abluka yüzünden şimdiye kadar milyonlarca Avro kaybetti. Bundan sonra eylemcilerin Türkiye, Arnavutluk ve Makedonya sınırlarını da ablukaya alması beklenebilir. Bu arada sınır ablukası Türk Şişecam şirketinin ihracatını da etkiliyor. Şişecam’ın Tırgovişte kentinde faaliyet gösteren düz cam fabrikasının İnsan Kaynakları Müdürü Krasimir Kınev, Yunanistan üzerinden İtalya’ya yaptıkları ihracaatın sınır ablukası yüzünden durma noktasına geldiğini açıkladı. Yaşanacak genel grevler her şeyi daha kötüye götürecek gibi görülüyor.
Atina, kamu çalışanlarının grevleri, çiftçilerin eylemleri ve giderek büyüyen sosyal patlama riski ile mücadele ediyor. Okullar, hastaneler, havaalanları, yollar grev dalgasından etkileniyor. Hükümetin bütçe açığını dizginlemek için ücretleri azaltması, vergileri artırması ve emeklilik yaşını yükseltmesi eylemleri daha da yaygınlaştıracak. Atina, bu tedbirlerle 800 milyon Avro tasarruf yapmayı planlıyor. Ama grevler ve eylem dalgaları Yunanistan’ın ve komşularının kasasından bundan daha fazlasını götürebilir.
Avrupa Komisyonu da bu tehlikenin farkında… Komisyon Atina’yı Bulgaristan sınırının durumu nedeniyle uyardı. Atina’dan sorumluluklarına sahip çıkmasını istedi. Komisyon, Yunanistan’dan “AB içinde ortak pazarda mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı ilkesini” ihlal etmemesini istedi. Birlik üyeleri bu ilkeye uyacaklarını taahhüt ediyorlar. Keza Atina’nın sınır ablukaları konusunda da Komisyona bilgi vermesi gerekiyordu ve Komisyonun açıklamalarına göre Atina bunu da yapmadı.
AB müktesebatına göre AB Komisyonu’nun Yunanistan hakkında hukuk ihlali nedeniyle suç duyurusunda bulunma yetkisi var. Zaman zaman özel vasıtaların da geçişinin önlenmesine varan sınır ablukaları durumun giderek daha ciddi bir hale geleceğini gösteriyor. Eylemcilerin Mısır ve diğer ülkelerden gelen ucuz malların Bulgaristan sınırından ülkeye girdiği ve yerli üreticiyi zorda bıraktığı tezi de, Atina’nın içinde bulunduğu depresyon nedeniyle eylemler yüzünden sınırlarını açık tutamadığı gerçeği de AB’yi ilgilendirmiyor.
Bulgar basını Yunan eylemciler durdurulmazsa, Bulgaristan’ın da sınırları kapatmasını talep ediyor. Bu gidişat beklenenden çok daha tehlikeli bir noktaya varabilir.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
24 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce