DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3400783-0.41577%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

178 okunma

Avrupa’nın yegane bölünmüş şehri

ABONE OL
24/10/2010 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Taraflar yıllarca savaşmış ve en sonunda şehir ikiye bölünmüş.

Adeta ortadan ikiye kesilmiş. Ülkenin iki halkından birisi, şehrin kuzeyinde diğeri de güneyinde yaşıyor. Arada, uluslararası bir örgüte bağlı “Barış Gücü” konuşlanmış. Herhangi bir olayı önlemek veya taraflar arası iletişimi kurmak için ara bölgede bu “Barış Gücü” yıllardır görev yapıyor. Rumların yıllarca sürdürdükleri “Avrupa’nın Tek Bölünmüş Şehri” propagandası sonucu bu yazıyı okuyan herkesin aklına doğal olarak “Lefkoşa” şehri geliyor tabii. Rumların bu propaganda taktikleri gerçekte Bizans’tan kalma. 1960 Ağustosu’nda Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan sonra tüm silah ve cephane gereksinimlerini gizli yollardan karşılamaları akabinde, 21 Aralık 1963 tarihinde Türklere saldırmışlar, gerekçe olarak da dünyaya, büyük bir propaganda ustalığı ile “Türkler isyan etti, bu bir iç meseledir” yalanını yaymışlardı.

YALAN PROPAGANDA

Bu yalan propaganda pek inandırıcı olmamıştı ama Kıbrıslı Rumlar’la Yunanlılar’ın buna halen kalben inandıkları kesin.

Aynı şekilde “Kıbrıs Cumhuriyeti dairelerinde çalışan Kıbrıslı Türkler yerel yöneticilerinin baskısı ile Taksim amaçlı olarak görevlerine gelmediler” yalanını da yıllarca yaymaya ve uluslar arası kuruluşları bu varsayıma inandırmaya çalışmışlardı. Glafkos Klerides’in “Kıbrıs: İfadem” adlı 4 ciltlik eseri, Rum propagandasının aksine, kendi ağzından bu savın doğru olmadığını ortaya koymakta. Rumlar Kıbrıs konusu “İstila ve İşgal” konusudur diye ağız birliği içinde propaganda yaparken biz maalesef olayın “Kıbrıs konusu Yunanistan’ın adaya askeri müdahalesi, Kıbrıs Cumhuriyetini yıkması ve Kıbrıs Helen Cumhuriyetini ilan etmesi” konusu olduğunu bir türlü kabul ettiremedik. Yabancılar, ister Avrupalı olsun, ister ABD’li, ister Doğulu, Kıbrıs olayını Türkiye’nin adayı işgal etmesi olarak biliyorlar maalesef. Gelelim “Avrupa’nın Yegâne Bölünmüş Şehir” hikâyesine. Bu da Rumlar’ın bir başka yalan propagandası. Avrupa’da, hem de Avrupa’nın göbeğinde bir başka bölünmüş şehir daha var. Halkının birisi Arnavut, diğeri de Sırp. Şehrin kuzeyinde Sırplar, güneyinde Arnavutlar yaşıyor. Arada NATO’ya bağlı Kosova Barış Gücü (KFOR) bulunmakta. Aynen bizde olduğu gibi aradaki Barış Gücü de iki halk arasındaki sorunları çözmeye, herhangi bir çatışmayı önlemeye ve iletişim kurmaya çalışıyor. Avrupa’nın neredeyse göbeğinde yer alan bu şehrin adı “MİTROVİÇA”.

Bulunduğu ülke de Kosova. Üstelik orada yerel polis güçlerine, yani kuzey Mitroviça’daki Sırp Polis Gücü ve Güney Mitroviça’daki Kosova Polis Gücü’ne ilaveten bir de AB’nin Polis ve Adalet Misyonu (EULEX) bulunmakta.

Ne Arnavutlar ellerini kollarını sallayıp iki tarafı ayıran “İbra Köprüsü”nden kuzeye geçebiliyorlar, ne de Sırplar güneye. Aslında şehirdeki ayrılık, Lefkoşa’dakinden çok daha derin çizgilerle yer almış Mitroviça’da.

Sırp lider Slobon Miloseviç’in kanlı kampanyalarının tetiklediği Yugoslavya’nın dağılması süreci 1999’da NATO’nun düzenlediği bombardımanla Kosova’nın bağımsızlık yolu açılırken, bombardıman bitince Arnavutlar Sırplara intikam saldırıları düzenlemeye başladılar. Bunun üzerine de Fransız askerleri çareyi “Mitroviça”yı ikiye bölmekte buldu. O zamandan beri iki taraf bir araya hiç getirilemedi. Tamı tamına 11 yıldır Mitroviça ikiye bölünmüş durumda. Üstelik şehri paylaşan iki halk arasında bırakın geçişleri, iletişim bile yok. Rumlar dünyayı iyi kandırıyorlar “Lefkoşa, Avrupa’nın yegâne bölünmüş şehri” diye.

Yalandan kim ölmüş ki?

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP