Balkan Savaşları’nın üzerinden 100 yıl geçiyor. 100 yıl önce Balkan ülkeleri ihtiraslar içinde birbirilerine girmişler toprak kazanmak için acımasızca çocuk, kadın yaşlı demeden katlediliyordu. Balkan Savaşları insan hafızasından silinemeyecek kadar derin izler bırakmıştı. Savaşlardan sonra Balkan yarım adasının huzura kavuştuğunu söylemek mümkün müdür. Yeni çizilen sınırlar içinde Balkan ülkelerinin neredeyse tamamında birden fazla azınlık yaşıyor. Ülke sınırları içerisinde yaşayan azınlıklar bir araya gelip ortak sorunlarını konuşabilmeliler. Böylece tarihten kalan ön yargılar kaldırılmış ve bir birilerini daha da yakından tanımış olurlar. Azınlıklar bir araya gelip gönül sınırlarını kaldırmayı başarırlarsa, bu gelişme ülkeler arasındaki sınırların kalkmasına vesile olur. İşte bu yüzden sınırlar ve vizeler kalkmalı diyorum. Dünya coğrafyasında birbirilerine sınır ülkeler aralarında sınırları kaldırarak birlikler oluşturuyorlar. Kafkaslarda ve Arap yarım adasında yer alan ülkeler arasında ortak çıkarların korunması ve ekonomilerinin gelişmesi için global çalışmalar yapılırken, Türkiye dışındaki diğer tüm Balkan ülkeleri birbirlerinin zafiyetlerinden kendi adlarına menfaat bekliyorlar. Romanya ile Bulgaristan karayolundaki sınır da kalktı, Tuna nehri üzerine bir köprü daha inşa ediliyor. Türkiye ise Balkanlar’a vizeyi kaldırıp sınırlarını sonuna kadar açmaya çalışıyor. Peki diğer ülkeler neyi bekliyorlar. Yunanistan, sınır komşularıyla diplomatik ve ekonomik ilişkilerini geliştirmekten uzaklaşırken, aslını unutmuşa benziyor. Tarihten gelen ön yargılar Yunan halkını çıkmaza sürükleyip bugün sokaklara dökmüştür. Yunan halkı paylaşmayı öğrenip sınırlarını Balkan ülkelerine açmalıdır. Her zorluklar krizler dayanışma içinde aşılır.
BÜYÜK BALKANLAR PROJESİ
Peki AB’yi iyi taraflarını örnek alarak yaşanmış olumsuz tecrübelerden ders çıkarmak suretiyle güçlü bir Balkan Birliği kurulamaz mı? Bu oluşum bu kadar zor mu? Siyaset bu kadar belirleyici bir etken mi? Sınırlar açılarak, turizm, ticaret ve yatırımlar teşvik edilmek suretiyle sınırsız bir balkan yarım adası oluşturulamaz mı? Bulgaristan Dışişleri Bakanı Peter Mladenov Balkan Parlamenter Asemblesi oluşturulması önerisinin tüm ülkelerin eşit katılımı ile mümkün olabileceğini açıklamıştı. AB ülkeleri arasında nasıl ki vize sorunu olmaksızın serbest dolaşım imkanı oluyorsa, Balkan ülkeleri arasında da bunun gerçekleşmesi çok olağan karşılanmalıdır. Sınırdaş olan bu ülkeler hammaddeleri ve teknolojilerini karşılıklı çıkarlarını gözetmek suretiyle paylaşır ve birlikten güç doğar anlayışı ile hareket ederlerse işte o zaman ABD’nin hayalini kurduğu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Büyük Balkanlar Projesi’ne (BBP) dönüşecektir. Burada baş aktörün hangi ülke olacağından çok, gövdenin sağlam olmasıdır. İşte o zaman açılan sınırlar tam anlamıyla işlevini ve görevini tam anlamıyla yerine getirecektir. Bugün Balkan ülkeleri 100 yıl önce yaşanan o trajedileri unutarak sınırsız paylaşmayı seven Balkan Birliği’ne dönüşmelerin yollarını aramalıdır.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce