Bin dokuz yüz yetmiş sekiz yılında Muğla bölgesinde kendi olanaklarımızla Atletizm’e başladık. O yıllarda basın olarak günlük gazeteler ile Radyo ve TRT televizyonu vardı. Buralardan spor olaylarını dinlerdik. Muğla Teknik Lisesi’nde öğrenci olduğumuz o yıllarda şu an Muğla Valiliği’nde sözleşmeli olarak Basın Bürosu’nda görevlisi ve aynı zamanda Muğla TRT Muhabiri olan Sayın Ali Tutulmaz bizim okulda öğretmendi. TRT muhabiri olduğundan her Cuma günü saat 15.15 de Muğla bölgesinde haftalık spor olaylarını İzmir Radyosuna telefonla canlı bağlanarak anlatır ve bizlerde can kulağı ile Muğla’da yapılacak olan hafta sonu spor etkinliklerini dinlerdik. Bundan ayrı o yıllarda hem gazetelerde, hem radyolarda spor haberlerinde ve hem de tek televizyon kanalı olan TRT de amatör spor dallarına çok yer veriliyordu. Hele gazetelerde nerdeyse yarım sayfa amatör sporlara yer ayrılır ve o yılların gazete okuyucuları spor sayfalarında sadece futbolu değil diğer spor haberlerini de dikkatlice okuyordu.
1978 BALKAN ATLETİZM ŞAMPİYONASI
Ben bugünkü gibi hatırlıyorum, 1978 yılında Yunanistan’ın Selanik şehrinde yapılan Balkan Atletizm Şampiyonası’nda yüksek atlamada Ekrem Özdamar’ın, 2.13‘lük derecesini birden 2.24 atlayarak Balkan Şampiyonu olması Türkiye’de atletizm adına büyük olay olmuştur. Ekrem Özdamar’ın başarısına basında büyük yer vermişti. Bugünkü gibi bu olayı hatırlıyorum. Yine o yıllarda Türk atletizminde Veli Ballı’nın maraton koşularında dünya çapında elle ettiği birinciliklerine basın büyük puntolarla yer veriyordu. 1979 nisan ayında bir pazar günü öğleden sonra otobüsle İzmir’den Muğla’ya atletizm müsabakasından dönüyorduk. Otobüsün radyosunda saat 15.00 haberleri okunuyordu ve birinci haber olarak Veli Ballı’nın o gün Hollanda’nın Amsterdam şehrinde yapılan uluslararası bir maratonda birinciliğini söyledi ve otobüsteki yolcuların büyük bir sevinç yaşadıklarını hiç unutmuyorum. Mehmet Yurdadön’ün ayağına çivi batmasına rağmen Balkan Şampiyonu olduğu haberini TRT televizyonunda ağlayarak ‘arkamda Türkiye’yi düşündüğüm için yarışı bırakmadım ve birinci oldum’ dediğini basın büyük harflerle vermişti. Yine büyük sporcu Sadık Salman’ın akşamdan Ankara’da Yüksek Atlama Minderinde yatıp arkasından Türkiye rekoru haberleri gözümün önüne geliyor. Geçen hafta Finlandiya’nın Başkenti Helsinki’de Avrupa Atletizm Şampiyonası yapıldı. Türkiye Atletizm’de ilk şampiyonluğunu iki binli yılların başında Süreyya Ayhan ile kazanmıştı. Daha sonra Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda 2010 yılında Nevin Yanıt’ın Avrupa Şampiyonluğu bizi çok sevindirmişti. Geçen hafta 29–30 Haziran, 01 Temmuz 2012 tarihleri arsında Helsinki’de yapılan Avrupa Atletizm Şampiyonasında Nevin Yanıt, Aslı Çakır Alptekin, Gülcan Mıngır ve Polat Kemboi ile Türkiye 4 altın madalya birden kazandı. Daha önceki yıllarda Avrupa şampiyonalarında ismimiz dahi geçmezken, Türk atletizmi Avrupa pistlerine ismini 4 Altın Madalya alarak yazdırmayı başardı. Türk Atletizm’i 70’li yılların sonlarında yazımın girişinde isimlerini yazdığım sporcularla kendine gelmişti. Umarım Avrupa’da elde ettiğimiz dört şampiyonluk Türk atletizmi 3 hafta sonra Londra Olimpiyatlarına taşır.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce