Dev tabirinin bile cüce kalacağı bir organizasyon geliyor. Yakın zamanda İzmirlilerin yeni gurur kaynağı olacağı bir organizasyon. İzmir’in ve İzmirliler ile birlikte ülkemizin ender şahitlik ettiği mega bir organizasyon. İzmir’de ve ülkemizde yeri yerinden oynatacak akıllara ziyan bir organizasyon. Fedakârlığın, vefakârlığın, diğer gamlığın, dertlenmenin, paylaşmanın, kucaklaşmanın, erdemin, sevginin bayrağı mahiyetindeki bir devasa organizasyon. İnanılmaz gayretler ile say ‘e konu, her babayiğide nasip edilmeyecek, kopyalanamayacak sadece gıpta edilecek, geçmişi yıllar öncesinin sağlam temellerine dayalı orijinali, öz be öz “Yerli Malı” bir organizasyon.
Önden giden atlıların başlattığı rüzgârla dünya yüzeyine savrulan tohum misali, gönlü pek, vicdanı, imanı, inancı, vatan, bayrak ve insan sevgisi pek olanların vesile edildiği bir organizasyon. Aziz milletimizin makûs talihinin değiştiğinin, kabuğunu kırdığının habercisi fevkalade bir organizasyon. “Evrensel Barışa Doğru” organizasyonun sloganı olarak tayin edilmiş. Biraz sloganın parçalarını irdeleyelim dilerseniz. Evrensellikten bahsediyor. Tüm dünya insanlarını hiçbir ayrım kabul etmeksizin, ötekileştirmeksizin sadece insan olmaları noktasında, Yaradanlarından ötürü, eşrefi mahlûkat olmak noktasında hürmetle kucaklamak demektir bu. Barış diyorlar. Dolayısıyla insanlığın ve evrensel kardeşliğin altını koyuuu koyuuu çiziyorlar. İnsanlık diyorlar. Kardeşlik diyorlar. Birilerinin öldürmeye, yok edip yıkmaya çalıştığı insani değerlere payandalık yapıyorlar. Büyük oranda içi boşaltılan insanlığın içini doğru değerlerle adeta yeniden dolduruyorlar.
İNSANLIĞA HİZMET
Önlerinde oluşturulan hiçbir engele ve kendilerine atılanlara aldırış etmeden, ardlarına bakmadan, hak rızası için daima ileri gidiyorlar. “Hakiki manada insan yetiştirmeye gayret edenlerin derdi insanlığa hizmettir” diyorlar. Bu dertle dertleniyorlar. Sevgi, hoşgörü ve tevazuun olmazsa olmazı “El ele” ile slogan son buluyor. Öyle eller vardır ki, insanlığı yok etmek, öldürmek için kullanır. Öylede eller vardır ki, mübarekler, hayır için, dua için, insanlığı yüceltmek için kullanılır. İşte bu eller o ellerdir. Yaptıklarından alenen anlaşılan budur. Ellerinde kalem, dillerinde kelam, icraatlarında eğitim, akıllarında, fikirlerinde hak ve rızası var. Eğitimle yatıp eğitimle kalkıyorlar. Sonucunda ortaya, tadı birçok meyveyi kıskandıracak türden milyonlarca meyve sunuyorlar. Bu organizasyon vesilesiyle bu meyvelerin ancak birkaç binini insanımızla buluşturmayı diliyorlar. Bizlerde geldiğimiz nokta itibariyle dünyayla kucaklaşacağımız anı sabırsızlıkla bekliyoruz. İzmir’in hiç olmadığı kadar dünyaca tanınacağı günleri dört gözle bekliyoruz. Sanırım artık organizasyonun detaylarına girme zamanı. Adı, “Uluslararası Kültür ve Dil Festivali”. Önceki birkaç yıl Kültür Şöleni adıyla İstanbul’da organize edilmişti. İzmir Kültürler arası Diyalog Merkezi Dernek Başkanlığı ( İZDİM ) ve Uluslararası Türkçe Öğretim Derneği ( TÜRKÇE-DER) ile birlikte organize ediliyor. Festival Kapılarını “24, 25, 26 Mayıs” tarihinde 11.00-22.30 saatleri arasında aziz milletimize açıyor. İzmirlilere de düşen, “Aç Açabildiğin Kadar Sineni Ummanlar Gibi Olsun, Kalmasın El Uzatmadığın Bir Mahzun Gönül” de ifadesini bulduğu şekliyle, sinelerimizi ummanlar misali dünya insanlığına açmaktır. Hazır, ömrümüzün vefa etmesine inşallah az bir zaman kala geleceğin dünyasıyla kucaklaşmaktır. Böylesi bir organizasyona akın akın akmaktır. Geçenlerde yapılan bir toplantıda kulağıma erişti, festivale bir milyon katılım bekleniyormuş. Bu rakam bence az. İzmir’in nüfusu dört milyonsa en az iki milyon İzmirli bu festivale akar diye düşünüyorum. Akmaz mısınız saygıdeğer hemşerilerim? Siz ne dersiniz? Akarız değil mi? Elbette akarız. Burası İzmir. Burası sevgi ve hoşgörünün, hizmet sevdalılarının kenti. Evet, festivale tam 140 ülke katılıyor. Yanlış okumadınız, tamı tamına 140 ülkenin her renk ve deseninden binlerce öğrenci sel olup akacak inşallah. Tek yürek olup sevgi için âlemi beşerin selameti için atacaklar. Gökkuşağı olup İzmir’in semalarına renk katacaklar. Hepsinden önemlisi tüm ülkelerle kendi dilimizi kullanarak konuşabileceksiniz. Dil probleminiz olmayacak. Kim derdi ki bir gün gelecekte, 140 tan fazla ülkede Türkçemiz sevgi dili olup yürekleri dolduracak Ay yıldızlı bayrağımız dünya semalarını süsleyecek deselerdi inanır mıydık? Dertlenilir miydi böylesi bir dertle? Güç, yürek yeter miydi bu dertle dertlenmeye, bunca tilkinin, sansarın arasında? Elimizi böylesi ağır bir taşın altına koyar mıydık? Ne dersiniz? Haydi Fuara…
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce