Balkan Fıkraları – 22

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ISLAK YER

Makedonya’nın Jirovviça köyünden olan Faruk Aga, Manisa’da dolmuş şoförlüğü yaptığından çok ilginç olaylara da şahit olmaktadır. Bir kış günü dolmuşu tıka basa doludur. Yağmur hafiften yağmaya başlamıştır. Bir bayan yolcu arkadan seslenir.

“Şoför bey; ” Islak yerde durur musun”

Faruk Aga bakar her yer ıslak, fren yapar durur.

Kadın, şoför Faruk’a döner;

“Şoför bey sana burda dur demedim”

“Mori kadin er yer ıslak nerda durayim?

“Az ilerdeki apartmanın önünü hortumla yıkayan sarı kazaklı bir teyze var ya, onun önünde dur dedim sana!”

Faruk Aga iyice sinirlenir;

“Te isteysan dulmişla apartimanin içina giriim. Tüvbe Tüvbe.

VER Bİ URALET

Ramazan ayında Manisa’da tüm kahveler sahura kadar açıktır. Gece saat 02.00 olmuştur. Kahve’de 5-6 kişi ya var ya yok. Kahveci Hasan birazdan kahve kapanacak ya, müşterilere jest olsun diye küçük demliğe yeni çay demler.

“Taze çay yaptim içen var mi diye sorar?  Bir köşe de gazete okuyan Mizo Aga hariç, kahvedekiler ” İçeriz ” demişler. Mizo Aga bakıyor herkes çay içiyor, Hasan’a sorar;

“(H)Asan, taza çayin var mi?

“Var var olmaz mi? (H)em da yeni demladım”

 “Ha eyi Asanım.  Sen ver urdan bana bi Uralet u zaman”

Gece yarısı saat 02.00’de Kahveci Hasan’ın Mizo Aga’ya dediklerini elimızda ulmayan nedanlardan dolayı yazamayimm

İDDAA

Arnavut Aziz usta akşam vakti, oğluna seslenir:

“Te gızancik getir bakaym gaztanin sipor sayfesini bi iddiya koponi yapalim.

“Ben uynamai bilmiyim ki buba?”

“Eee..madam ki bilmiysın süle bakaim bu elimdaki karne kimındır?

Hepsı 0,1, 2!

CÜMLE KAPISI

Pomak Metin emmi evinin giriş kapısını değiştirmek ister. Uygun fiyatla yeni bir çelik kapı alır ve kapının üstüne bir kaç şey yazdırır. Karısı sorar; ““More adam, ayde kapi çuk güzal anladik ta, üstundaki yazilar ne oliiy?

“Mori bu kapinin adi ” CÜMLE KAPİSİ ”  o yüzden bellı ulsin diya, ustüne bi şeylar yazdirdum mori!

Cümle kapısı: Eskiden yer evlerine verilen giriş kapısı.

OTOBÜS BİLETİ

Bir Boşnak otobüse binecek ama, bileti yok. Biletler ise bir sonraki durakta satılıyormuş. Şoföre demiş ki:

“Ben şindı otobosa binsam, bi sunraki durakte inıp bileti alsam ulur mi?

Şoför de fazla bileti olan vardır düşüncesiyle “Yolculara sor belki onlarda bilet vardır ” der. Bizim Boşnak dönmüş yolculara “More ben şindi otobüsa binsam. Bi sunraki durakte inıp biletımı alsam, tekrar otobüsa binsam ulur mi? Ne deysınız?

SİNDİRELLA

Makedonya’nın Viduşe köyünden Cemal Mico(*) ve yeğeni Erkan kız çocukları hakkında sohbete dalmışlar. Kız çocuklarını nasıl büyüttüklerini böbürlenerek birbirlerine anlatmaktadırlar. Erkan;

“Cemal Mico, benım kizçelar küçükken pek bi şa yimiylerdı. Analari ” Sindira Sindira ” yedirıp ne zahmatlarla büyutti unlari. Maşallee şindı ikisi da buyudi, ” SİNDİRELLA “ gibi oldilar.

Cemal Mico yeğeninin altında mı kalır?

“More Erkan, benım kızçelere de anasi er gün “ Sindira Sindira ” greyfirt yediriyy.

Allah nazarden saklasin, ikisı da ” SİNDİ GREYFİRT “ gibı oldilar…

(*)MİCO: Amca

TAKMA DİŞ

Trebişçeli Süleyman aga, takma dişlerini evde bırakıp kahveye öyle çıkar.

Kahvede bunu fark eden yakın bir arkadaşı sorar;

“Dişlari nerda biraktin Sülo?”

Neşeli hali ile bilinen Sülo cevap verir.

“On günluk senalik izindelar!

“Nereya gittiler?”

“Nereye olacek. Evda bardaigin içinda tatil yapiyler!