Bir annenin en korktuğu şey, evladının ölmesiymiş. Engelli evladı olan bir annenin en büyük korkusu ise evladından önce ölmekmiş. Düşünüyorum da her insan bir engelli adayı olduğu halde neden bu kadar duyarsızız. Yaşamı, zaten zorlukla sürdürdükleri halde neden bu insanlara daha zor hale getiririz. Tekerlekli sandalyeyle sokağa çıkmış engelli bir kızın kaldırımın üstüne park etmiş aracın karşısındaki çaresizliğinin fotoğrafı düştü şuan aklıma… Metro da asansörü bekleyen yine tekerlekli sandalyedeki adamın asansör geldiğinde hücum edercesine asansöre binip engelli adamın dışarıda kalması… Oysa saygı hiç de zor bir davranış değildir. Bir parça saygı… Bu insanlara hayatı daha fazla zorlaştırmanın anlamı yok. Dediğim gibi biraz saygı, biraz sevgi… Engel nedir? Sadece bir uzvun noksan olması mı? Rutin işlerini yapamaması mı? Yanılıyorsunuz, hem de çok… Gözleri görmeyen bir kişinin gönül gözünün ne denli açık olduğunu hepimiz biliyoruz. Bence onların karşısında gönül gözleri kapalı olanlar engelli. Kolları olmayan bir bayan bebeğine bakımdan tutun da araba kullanmasına kadar birçok kişiden daha başarılı. Görselde engelsiz gördüğümüz ama ne bebeğine, ne evine bakmayı bilemeyen, ya da bilmek istemeyen dünya kadar insan var. Bence işte onlar engelli. Bu arkadaşlarıma bakmasını bilmeyen gözler engelli, onlara konuşmasını bilmeyen diller engelli, onları aralarından soyutlamaya çalışan beyinler ve gönüller engelli. Lütfen ben böyle yapamam, düşünmem demeyelim, kendimizi gözden geçirelim. Her şeye sevgiyle bakalım. Görsel engeller değil, asıl görünmeyen engeller önemlidir. Sanırım bu yanlış davranışlar içerisinde olmamız, empati yapamamaktan geçiyor. Hepimiz birer engelli adayıyız. Bir dakika sonra neler olacağının garantisini veremeyiz. Sınıfta öğrencilerime bu zorluğu anlatırken şöyle demiştim. “ Hadi bu insanların nasıl zorluk çektiğini anlamaya çalışalım. Sadece bu teneffüs tüm sınıf görme engelli biri gibi davranacak. Bahçeye çıkarken, sınıfa girerken..” Tabi aynısını ben de yaptım. Öğretmenler Odası’nda önce biraz garip karşılansa da, tüm okul o gün bu empatiyi yaptı. Öğrencilerimle görüştüğümde artık çok farklı baktıklarını görmek bana da inanılmaz bir keyif verdi. Değerli Balkan Günlüğü okuyucuları, ülkemizde 2012 verilerine göre 672.172 Kadın, 887.041 Erkek değişik engel türünden Engelli vatandaşlarımız bulunmaktadır. Yine bu verilere göre 12.223 engelli vatandaşımız Kamu da çalışırken, 77.908 vatandaşımız Özel Kurumlarda çalışmaktadır. Engelli birey sayımızın daha fazla artmaması için anne çocuk sağlığı, ev güvenliği, çevre güvenliği, gıda güvenliği, bebek sağlığı takipleri ve daha aklıma gelmeyen alanlarda sıkı tedbirlerin alınması gerektiğine inanıyorum. engellerin bir kısmı doğumsal olurken büyük bir kısmı da çevresel etkilerle gerçekleşmektedir. Engelli bireyleri engeline göre gruplayacak olursak;
Görme | 216.077 |
İşitme | 156.573 |
Dil ve Konuşma | 37.494 |
Ortopedik | 321.895 |
Zihinsel | 482.361 |
Ruhsal ve Duygusal | 176.475 |
Süreğen Hastalıklar | 808.335 |
Unutmayın ki; Yarın kimseye vaat edilmemiştir. Her insan engelli adayıdır.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce