Gazetecilik kutsal bir meslek. Tarafsız olmak, adil olmak, doğru olmak onun taşıması gereken en önemli meziyetleri. Gazeteci de bir insan, onun da duyguları, inançları, siyasi düşünceleri pekâlâ olabilir. Hatta bir Gazete de inandığı siyasi çizgide yayın yapabilir, bu son derece doğaldır. Ama gazetecileri temsil ettiği söylenen bir kurum taraf olamaz, olmamalıdır. Zira aynı fikirde olmayan çok sayıda gazeteciye saygısızlık etmiş olur. Bunu bilerek ve inatla sürdürmekse ayrı bir yanlışlar silsilesidir. Bu kurum saygın bir mesleğin temsilciliğini üstlendiyse sadece bir siyasi düşüncenin arka bahçesi olamaz.
Son zamanlarda İzmir Gazeteciler cemiyeti hakkında çıkan haberleri paylaşmak istiyorum:
10 Ocak Gazeteciler günü, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, Çalışan Gazeteciler Günü’nün bayram olmaktan çıktığını belirtti. Türkiye’de bugün gazetecilerin işten çıkarılma, işsiz kalma, tutuklanma gibi korkularla mesleği yürütmeye çalıştığını söyleyen Dikmen, “Sözün bittiği yerdeyiz.” dedi. Böylece 10 Ocak kutlanmadı.
Aynı İzmir Gazeteciler Cemiyeti, geleneksel hale getirdiği yılbaşı balosunu bu yıl, Kuşadası Pine Bay Holiday Resort’ta gerçekleştirdi. 25 ve26 Aralık’ta konaklamalı olarak organize edilen baloya İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve yönetim kurulu ev sahipliği yaptı. Ve yine aynı İzmir Gazeteciler Cemiyeti, 69’uncu, 9 Eylül Gazetesi’nin 3’üncü kuruluş yıl dönümünü tarihi Havagazı Fabrikası’nda geniş katılımlı bir kokteyle kutladı. Kokteyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil Hüner, Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan katıldılar. Kendi kutlamasını, kokteylini en ala şekilde yapan cemiyet 10 Ocak’ta kutlama yapmıyor ve yasa bürünüyor. Üstelik ilginçtir, bütün bu balo ve kutlamalara sadece CHP’liler katılıyorlar.
Cemiyet adına sürekli şu açıklamalar yapılıyor: “Gazeteci yargılanıyor, gazeteci cezaevinde” “Gazeteci ve medya çalışanları gözaltına alındı” Durumun vahim olduğunu söyleyen İGC Başkanı Dikmen, verilerinin yarınlara olan kaygıları büyüttüğünü söyledi”
Sormak gerek, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında gazetecilerin dokunulmazlıkları mı var? Mesela bir gazeteci, çalabilir mi? , zarar verebilir mi? , kişisel haklara tecavüz edebilir mi? Devletine karşı bölücülük yapabilir mi? Yanlış bilgiler vererek fitne sokabilir mi? Terör örgütüne destek verebilir mi? Adi suçlar işleyebilir mi? Gazetecilerin böyle bir dokunulmazlığı var mıdır? Bir gazeteci Türk ceza kanununa göre ceza olan bir şeyi yapabilir mi? Mesela adam öldürebilir mi? Bir suç işlediğinde içeri niye atıldı diye sorulabilir mi? Sürekli aynı soruyu soruyoruz ama bu yalan iddiaları yayan bir Allah’ın kulu çıkıp cevap veremedi. Türkiye’de kaç tane gazeteci yazdığı fikirlerinden dolayı içerde yatıyor? Yalan yanlış bilgilerle kendi ülkesini uluslararası camiada böyle karalayan kaç kişi, kaç cemiyet var?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin nisan ayında yapılan kongresinde basın kartı olmayan ancak cemiyet üyeliğine devam eden gazetecilerin de oy kullandığının tespit edilmesi üzerine, kongrenin iptali için İzmir 5’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılmıştı. Yeni Asır gazetesinden Yunus Karakaya bir yazısında sormuştu: “İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in savcılığa şikâyette bulunan bazı gazetecileri kesin ihraç istemiyle disipline sevk ettiği öne sürüldü. Kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Murat Eştürk, Mehmet Ali Okumuş, Önder Sümer ve Fazlı Oğuzhan’ın durumunun ne olacağını merak ediyorum doğrusu. Her iki lafından birisi ‘Basın Özgürlüğü’ olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’in, söyledikleri ile yaptıkları arasında derin uçurumlar olduğu gün gibi aşikâr değil mi? “
Ha yeri gelmişken ben de sorayım. Sekiz yıldır Sarı basın kartım var. Dört yıl bir televizyon kanalında canlı yayınlar yaptım. Bir süre kendi gazetemi çıkardım. Balkan Günlüğü gazetesinde yazıyorum. Beş yıl boyunca Yenigün gazetesinde köşe yazıları yazdım. Bir süre Akşam ege sayfasında yazılarım yayınlandı. Şimdi de Star Gazetesi Ege ekinde köşe yazıları yazıyorum. Cemiyete başvurdum. Çokta önemli değil. Ancak İzmir Gazeteciler cemiyetine kabul edilmiyoruz. Neden? Cemiyette herkesin sarı basın kartı var mı? Herkesin yazdığı bir gazete veya dergi var mı? Ya da gazetecilik dışında uğraştığı bir meşgale yok mu? Sorun olan bizim AK Parti milletvekilliğimiz mi? Siz demokrasiden ve tarafsızlıktan mı bahsediyorsunuz?
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı
rifatsait@balkangunlugu.com
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce