DOLAR 34,6463 0.25%
EURO 36,3717 0.18%
ALTIN 2.909,55-0,27
BITCOIN 3246113-4.32074%
İzmir

PARÇALI BULUTLU

12:56

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

254 okunma

Sponsorlu Siyaset ve ABD Örneği

ABONE OL
10/04/2016 11:40
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu hafta üzerinde tartışılması ve detaylı olarak istişare edilmesi gereken bir konuyu ele alıyoruz. Siyasi bağışlar veya Sponsorlu siyaset. Türkiye’de olur mu olmaz mı bilemem ama Amerika’da halen yasal olarak yapılıyor. Üstelik en fazla bağışı verenler arasında Amerika’da yaşayan bazı ünlü Türkler de var. Amerika’daki sistemi anlatmadan önce olayın etikliğini, ahlaki boyutunu veya daha açık bir ifadeyle helalliğini incelemek gerek. Neden yapılır, yapılırsa hangi yanlışları engeller, siyasette ve siyasetçinin hizmet yolunda avantaj sağlar mı? sorularına yanıt bulmak gerek.Halkın arasından insanlar siyaset yapacaksa, kişisel seçim kampanyaları için desteğe ihtiyaç duyabilir. Bunların legal olması önemlidir. Her şeyin kayıt içi olması, Siyasetçinin kimseye borçlu kalmaması, herkesi tenzih ediyorum rüşvetin önlenmesi gibi konulardan bahsediyoruz.

Amerika’da nasıl yapılıyor

Amerika’da sistem şu şekilde işliyor.Tüm gelirlerin tek tek kimden yapıldığı, bağışı yapan kişinin işi, adresi kayıt altına alınır ve kamuya açık olarak yayınlanır. Kişi ne kadar parası olursa olsun bağışın belli limitleri vardır, ödemeler nakit değil sadece kişisel hesaplardan çek veya kredi kartı ile yapılabiliniyor. Şirket hesabından bağış yapmak yasak ve bu limitleri aşmak suçtur. Limit aşımlarında fazla olan tutar geri iade edilir.

2008 Amerikan Başkanlık seçimlerinde Barack Obama, 747 milyon dolar bağış toplamıştı. Başkanlık için yarışan ön seçimlere katılan Cumhuriyetçi ve Demokrat adaylar ABD genelinde toplam 1.6 milyar dolarlık bağış rakamına ulaşmıştı. California eyaleti 211 milyon dolar, New York 148 milyon dolar, Texas ise 75 milyon dolar ile en fazla bağış yapan eyaletler olarak sıralanmıştı.

Amerika’daki siyasi bağış sistemi her seçim zamanı en çok tartışılan konuların başında geliyor. Sistemin zengin ve büyük çoğunluk oluşturan kitlelere avantaj sağladığı iddia ediliyor. Amerika’daki diğer yapılan bağışlar gibi siyasi bağışlar vergiden muaf olmadığı gibi, bağışların herhangi direkt ticari bir avantajı bulunmuyor. Ancak bunu yapanlar ya inandıkları ve destekledikleri adaylara, partilere veya gruplara bağış yaparak desteklerini lehte veya aleyhte kullanıyorlar.

Amerika’da bağış yapan Türkler

Amerika’da Yalçın Ayaşlı ve ailesi en fazla bağış yapanlar sıralamasında açık ara ile ilk sırada. Ayaşlı Ailesi’nin 169 farklı seçim kampanyasına yaptığı bağışların toplamı 657,100 dolar. Amerikan politik hayatında yaptığı bağışlarla tanınan İşadamı Ali Rıza Bozkurt’un yaptığı bağışın toplamı 103,750 doları buluyor. Bozkurt’un bir dönem Kongre için aday olmayı düşündüğü Cumhuriyetçi Parti’ye tek kalemde yaptığı 25’er bin dolarlık iki bağışı dikkat çekiyor. Kenan Şahin’in 1999 ve 2004’te üç ayrı seçim kampanyasına yaptığı bağış toplamı 102,000 dolar tutarında. Listede yer alan dünyaca ünlü kalp doktoru Mehmet Öz’ün eşi Lisa ile birlikte 58 farklı kampanyaya verdiği 70 bin dolarlık destekle ön plana çıkıyor.

Olmalı mı?

Sponsorlu siyaset yukarda da bahsettiğim gibi çok tartışılacak bir konu. Olmalı mı olmamalı mı? Buna halk karar verir.  Bu durum özellikle tuzu kuru olmayan, halkın içinden çıkan siyasetçileri yakından ilgilendiriyor. Seçim öncesi seçim kampanyaları, seçildikten sonra rutin ama mutlaka yapması gereken görevler var. Bütün bunları okuyan biri, “kardeşim zorla değil ki, kendi isteği ile bilerek geldi, söz verdi yapacak tabi” diyebilir. Ben de buna kesinlikle katılıyorum.

Rifat Sait

Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı

rifatsait@balkangunlugu.com

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP