DOLAR 34,3576 0.02%
EURO 37,4144 0.04%
ALTIN 3.019,73-0,09
BITCOIN 2348168-1.01056%
İzmir
14°

AÇIK

12:53

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Sırbistan ile Yakınlaşmak
247 okunma

Sırbistan ile Yakınlaşmak

ABONE OL
16/10/2017 16:19
Sırbistan ile Yakınlaşmak
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı Mail: rifat.sait@balkangunlugu.com  Twitter:  @saitrifat  Facebook: www.facebook.com/rifat.sait instagram: rifat.sait
Geçen hafta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Sırbistan ve Sancak özerk bölgesi ziyaretleri oldukça önemliydi. Türkiye-Sırbistan ilişkilerinin olumlu etkileneceği bu ziyarette çok önemli mesajlar da verildi. Bütün bunlar uluslararası ilişkilerde Türkiye için büyük kazanımlar olarak kayda geçti. Sayın Cumhurbaşkanımızın dışardaki karizması Sırbistan’da da oldukça etkili oldu. Bu tarihi ziyaret son derece önemliydi. Zira nüfusu en az bir Türkiye kadar olan 80 Milyonluk Balkan coğrafyası dış politikamızda önemli bir yer tutuyor.  Balkanlarda yaşayan yaklaşık bir milyon Türk ve sayıları 12 Milyonu geçen Arnavut, Boşnak, Roman, Torbeş, Pomak gibi Müslüman kardeşlerimizle 600 yıllık bir tarihi bağlarımız var. Balkanlarla ticari, kültürel, sosyolojik bağlarımız da çok önemli. Tüm bu merkezde Sırbistan’ın Balkanlarda oynadığı kilit pozisyonu da görmek gerekiyor. Gerçekten de severseniz ya da nefret edersiniz, Sırbistan Balkanlardaki önemli bir ülkedir. Rusya ile olan bağlantıları, Romanya, Karadağ, Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan ile olan Ortodoks din birliği, ilaveten Karadağ, Makedonya ve Rusya ile olan Slav birliği ona önemli bir güç katıyor. Bir zamanlar bağlantısızların lideri olan Yugoslavya’nın ana kaburgasını Sırbistan oluşturuyordu. Bugün kronikleşen Bosna-Hersek ve Kosova sorunlarının çözümü, Sırbistan ile ilişkilerden geçiyor.
Güzel bir atasözü vardır: “Düşmandan dost ayıdan post olmaz” Bu atasözünü bir yere iliştirip diplomatik gerçekleri yazmaya başlayalım. Uluslarası ilişkilerde en geçerli değer ülke çıkarlarıdır. Kısacası ülkeler dost olmaz ama menfaatleri nispetinde yakınlaşabilirler. Balkanlarda milliyetçilik hastalığı yüzünden ülkeler tarih boyunca birbirleriyle çatışmışlar. Milliyetçilik deyince de akla ilk gelen Sırbistan oluyor. Sırbistan’ın şu andaki Cumhurbaşkanı olan Vuçiç’in Başbakanlığı döneminde Müslümanlar için söylediklerini unutmadık. Miloşeviçleri, Arkanları,Mladiçleri unutmadık. Kırk yıllık Kani olmaz Yahni.  Kosova’da Arnavutlara ve Bosna-Hersek’te Boşnaklara adeta soykırım şeklinde uygulanan vahşetleri unutmak mümkün değil. Kosova’da Reçak katliamı ya da Bosna’da Srebrenica’yı unutmadık, unutmayacağız. Bütün bunları tabiri caizse buzdolabının derin dondurucu kısmına koyduk, Türkiye’nin ve dolayısıyla bütün Balkan coğrafyasının şu anki menfaatleri nedeniyle şu anki durumu anlayabiliriz.
Türkiye, Balkanlarda ve Ortadoğu’da lider ve sözü dinlenen bir ülke olmuştur. Mahallenin abisi olarak üstümüze çok görevler düşüyor. Balkanlarda Arnavutlar ve Boşnaklar, Ortadoğu’da Suriye ve Irak Türkiye’den çok şeyler bekliyor. Peygamberimizin  (SAV) Hudeybiye barışını ve Medine anlaşmalarını örnek almamız gerekiyor. Atatürk’ün Yurtta Barış Dünya’da barış ilkesi de unutulmaması gereken uluslararası bir gerçek. Türkiye’nin özellikle şu kritik dönemlerde çok fazla düşmana değil barışa ihtiyacı var. İlginç olan yıllardır sözüm ona çıkar birliği ettiğimiz ve müttefik dediğimiz ABD’nin gerçek yüzünü görmeye başlamamızla birlikte gereksiz yere gerginlik yaşadığımız bazı ülkelerle yakınlaşmamız Türkiye açısından yeni ufukların açılmasına neden oluyor. Meğer birçok düşmanlığın arkasında ABD varmış. Bundan sonra da çok önemli gelişmeler yaşayabiliriz. Hayırlı olsun.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP