Bulgaristan’ın üç seneden beri Avrupa Birliği üyesi bir ülke konumunda olmasına karşın, geçen süre zarfında üyeliğin ülke genelinde pozitif yönde çok büyük bir değişiklik yaratıp yaratmadığı sorusu sokaktaki vatandaşın kafasını kurcalar hale geldi. Eski Komünist rejimden kalan kar getiren emlaklar satılmaya devam ederken, kar getirmeyenler ise hayalet gibi insanları korkutmaya devam ediyor.
Bulgaristan’da ülke genelinde Avrupa fonlarından sağlanan FAR, İPSA, SAPART programlarının uygulanmasında bir eksiklik yaşanıyor olsa da, ülke çapında kısmen de olsa bir gelişmenin ve ilerlemenin başladığı gözden kaçmayan bir gerçektir. Bu duruma en iyi örnek doğduğum ve büyüdüğüm Mestanlı kasabasıdır. Genç Belediye Başkanı Erdinç Hayrullah, yerel yönetimin yetkisini kullanmak suretiyle AB fonlarını etkili bir biçimde değerlendirdi ve yerleşim biriminin çehresine adeta yeni bir hava kattı. Bu yenilik sadece Bulgaristan’ın Mestanlı kasabası ile sınırlı kalmayıp, aksine ülkenin her yerinde bu tarz değişiklikler ve yenilikler görülmeye başlandı. Kanalizasyon sistemi olmayan köylere yeni altyapı hizmetleri sunuluyor, toprak olan yollar asfaltlanıyor, yerleşim birimi içerisinden geçen dereler ıslah ediliyor ve sonuçta yerleşim yerleri adeta yeniden yaratılıyor.
AB’ye üye olma yolunda ilerleyen eski Doğu Bloğu ülkeleri halen sürdürmekte oldukları Komünist sistemin alışkanlıkları sebebiyle AB tarafından uyarılmak durumunda kalıyorlar. Durumdan en kötü etkilenen ülkelerin başında ise ne yazık ki Bulgaristan geliyor. Eski Komünistler, devletin her kademesine öyle derin yuvalanmışlar ki gelecek elli yıl içinde uzaklaştırmaları imkânsız gibi görünüyor. İktidara hangi parti gelirse gelsin, sözkonusu partide muhakkak eski DS/Devlet güvenlik/ elemanlarına rastlamak mümkün oluyor. Halihazırdaki azınlık Hükümetinin Başbakanı Boyko Borisov, iktidara gelişini Komünistler tarafından öldürülen dedesine adadıysa da, partisinde yine komünist kökenli milletvekillerine yer vermesi düşündürücüdür.
Bulgaristan’ın demokrasiye geçiş sürecinden sonra ülkede birtakım sivil toplum örgütleri kurulmaya başladı. Bunlardan birisi de eski rejiminin iktidarda kalma çabalarını açığa çıkarmak için rejime karşı geldiği sebebiyle ceza evinde yatan Vasil Kadrinov’un başkanlık yaptığı “DS karşıtı vatandaşlar” derneğidir. Sözkonusu Dernek, komünistlerin bütün kurnazlıklarını sezerek bunları kamuoyuyla paylaşmak, ayrıca iktidarda olan parti bünyesindeki eski komünistleri deşifre etme amacı taşıyor. Ülke bir taraftan kalkınmaya devam ederken, diğer taraftan da tarihi ile yüzleşmek zorunda kalıyor.
İsmail Topaloğlu
HABERLER
1 gün önceHABERLER
1 gün önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce