0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Batı Balkan ülkelerinin vatandaşlarına AB üyesi ülkelere giriş için sağlanan vize serbestliğinin askıya alınmasına dair teklif, AP’de kabul edildi. AP’deki oylamada, 328 milletvekili Batı Balkan ülkelerine uygulanan vize serbestliğinin askıya alınması yönünde oy kullanırken, 257 milletvekili öneriyi desteklemedi. Oylamada, 46 milletvekili de çekimser kaldı.

BRÜKSEL/BALKAN GÜNLÜĞÜ

Batı Balkan ülkelerinin vatandaşlarına AB üyesi ülkelere giriş için sağlanan vize serbestliğinin askıya alınmasına dair teklif, AP’de kabul edildi. Avrupa Parlamentosu’ndaki oylamada, 328 milletvekili Batı Balkan ülkelerine uygulanan vize serbestliğinin askıya alınması yönünde oy kullanırken, 257 milletvekili öneriyi desteklemedi. Oylamada, 46 milletvekili de çekimser kaldı.

AP Milletvekili Tonino Picula, AP’nin bu kararının yakın zamanda yargıya taşınabileceğini söyledi. Kararın, AP’nin bölünmüşlüğünü gözler önüne serdiğini iddia eden Picula, AB üyesi bazı ülkelerin, Batı Balkan ülkelerinin AB üyeliği yolunda yaptığı iyi işleri sekteye uğratma isteğinin alenileştiğini savundu.

Picula, AP’den geçen karara rağmen, Batı Balkan ülkelerinin AB reformlarına devam etmeleri gerektiğini kaydetti.

POTANSİYEL BİR SİYASİ FELAKET OLABİLİR

Avrupa İstikrar İnisiyatifi (ESI) Genel Sekreteri Alexandra Stiglmayer, AP’nin böyle bir kararı desteklemesini endişe verici bulduğunu söyledi. Kararın “siyasi felaket” olabileceğini öne süren Stiglmayer, şunları kaydetti:

”Mesela, Sırbistan birkaç ay içinde AB ile müzakerelere başlamayı planlıyor. Sırbistan hükümeti, bu karar nedeniyle AB reformlarını uygulamada vatandaşlarının desteğini kaybedebilir. Makedonya’da da durum aynı. Yunanistan’ın vetosu nedeniyle müzakerelere hala başlayamayan Makedonya’da da vatandaşlar, AB konusunda hayalkırıklığına uğramış olacak. Bosna Hersek ise belirsizlik içinde. Eğer karar uygulanmaya başlarsa, Bosna Hersek bu karara itiraz edebilir. Çünkü Bosna Hersek, sığınmacıların en çok geldiği ülke değil. Arnavutluk hükümetine de bu karar zarar verecektir. AB’ye katılım müzakereleri yürüten Karadağ ise çok az sayıda sığınma vakasının görüldüğü küçük bir ülke.”

AB ülkelerinin, vize serbestliğini askıya alarak Batı Balkan ülkelerinin yönetimleri üzerinde baskı kurmayı amaçladıklarını savunan Stiglmayer, “Bu durumda, Batı Balkan ülkelerindeki yöneticilerin yapabileceği tek şey, vatandaşlarına daha iyi hayat standartları sunarak, ülkelerinden kaçmalarını önlemektir” diye konuştu. Batı Balkan ülkelerinin, genel olarak AB’nin talimatlarını harfiyen uyguladıklarını savunan Stiglmayer, bu nedenle ceza almamaları gerektiğini söyledi. Stiglmayer, ayrıca potansiyel sığınmacıların, son karar üzerine endişelenip hızlı davranmak isteyeceklerine işaret ederek, “AB ülkelerinde, sığınmacı sayısında büyük artış yaşanacak” dedi.

Vize serbestliği rejiminin sadece 6 ay askıya alınabileceğine işaret eden Stiglmayer, bu arada ilgili komisyonun sığınmacı sayıları konusunda bir rapor hazırlayacağını anlattı.

İLTİCA BAŞVURULARINDA ROMANLAR BAŞI ÇEKİYOR

Bu arada, AP’nin yaptırım niteliği bulunmayan kararının ardından, AB üyesi ülkelerin takınacakları tavır, Balkan ülkelerinde merak konusu oldu.

Bosna Hersekliler, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle coğrafi yakınlığın yanı sıra eğitsel, kültürel ve ticari konularda temas halinde olduklarını, AP kararının hayata geçirilmesi halinde, haksız yere birçok kişinin elçilik ve konsolosluklar önünde sorun yaşayacağını, bu nedenle gelişmeleri merakla takip ettiklerini kaydetti. AB, Sırbistan, Karadağ ve Makedonya’ya 2009 ve Bosna Hersek ile Arnavutluk’a 2010 yılında vize muafiyeti tanımıştı. AP’nin, Balkan ülkelerine sağlanan vize muafiyetinin askıya alınması kararının arkasında, Balkan ülkelerinden 2009 ve 2010 sonrasında AB’ye yoğun şekilde iltica başvurusu yapılması yatıyor. AB ülkelerine yapılan iltica başvurularında, cömert sosyal ödemelerden faydalanma beklentisi içindeki Sırbistan ve Makedonya’dan gelen Romanlar başı çekiyor.