ABD’nin yeni Doğu Akdeniz stratejisine Yunan kamuoyu böyle hazırlanmış

ABD’nin Atina Büyükelçisi Geoffrey Pylatt’ın Yunanistan’da “Yunanistan’ın Ankara ile Doğu Akdeniz’den elde edilecek gelirlerin paylaşılması konusunda anlaşma yapması gerektiğini” açıkladı. ABD Büyükelçisi’nin açıklaması, ABD’nin yöneldiği yeni Doğu Akdeniz stratejisi için Yunan kamuoyunu hazırlama doğrultusunda bir adım olarak yorumlandı. Bu ayın başında, Washington’un yeni Doğu Akdeniz stratejisini gösteren haritada Türkiye’nin kıtasahanlığının tanındığı ortaya çıkmıştı.

Yunan Hava Kuvvetleri Akademisi 7’nci Yıllık Konfesransı’nda yaptığı konuşmada; Geoffrey Pylatt, ABD Dışişleri’nin Atina ve Güney Kıbrıs’a Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri konusunda Ankara ile anlaşmaları için baskı yaptığını ima ediyor. Pylatt’ın bu konuşması Yunan basınının gündeminde ve Yunan basınına göre konuşma “Yunan yetkililere Amerikan politikaları konusunda uyarı niteliğinde.”

DOĞU AKDENİZ’DE ANLAŞMA YAPILMALI

ABD’li Büyükelçi Pylatt, 15 Mayıs’ta Yunan Hava Kuvvetleri Akademisi 7’nci Yıllık Konferansı’nda Türkiye’nin sondaj çalışmaları hakkında ABD’nin görüşleri sorulması üzerine şunları söylüyor: “ABD, Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs arasındaki gelişen ilişkilere çok fazla önem atfetmektedir. Bu durum, Doğu Akdeniz’in büyük güçlerin rekabetine konu olan bir bölge olarak yeniden ortaya çıktığının tarafımızca tanındığını göstermektedir ve bu üç demokratik ortağımız ile ilişkilerimiz özellikle değerlidir. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bahar aylarında bu nedenle Netenyahu ve Çipras ile üçlü görüşmeler yapmak üzere Kudüs’e gitti. Özellikle Kıbrıs EEZ (Güney Kıbrıs’ın tek taraflı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge’yi kastediyor) ve Türkiye’nin sondaj faaliyetleri hakkında kışkırtıcı ve gerginlik yaratıcı faaliyetlerden özellikle kaçınılması gerektiği konusundaki vurgu ile, Hükümetimin Washington’daki sözcümüz kanalıyla ve verdiği hızlı ve açık reaksiyonu gördünüz.

“Bu açıdan bizim uzun vadeli umudumuz, Doğu Akdeniz’deki enerji konusunun kazan kazan prensibi çerçevesinde işbirliğinin itici gücü olması gereğidir. Bu bağlamda Başkan Anastasiadis’in açıkça önerdiği gibi, Kıbrıs’taki sondaj faaliyetlerinin tamamından elde edilecek gelirlerin toplumlara eşit bir şekilde dağıtılmasına yönelik bir emanet hesabının açılması çok önemlidir.

TÜRKİYE’NİN NATO’DA KALMASI İÇİN…

“Ayrıca, Yunan hükümetinin Türkiye ile ilişkilerini geliştirme çabaları için hükümetimin çok güçlü desteğini de not edeceğim. Başbakan Çipras’ın Ankara ve İstanbul’a seyahat etmesi çok önemli. Dışişleri Bakanı Apostolakis’in Atina ile Ankara arasında güven artırıcı önlemler konusunda teşvik etmeye devam etmesi son derece önemli. Günün sonunda, Türkiye bir NATO müttefikidir. Hepimiz NATO’nun müttefikinin Avrupa-Atlantik kurumlarına kalmasını sağlamayı amaçlıyoruz.”

“Böylece bu sondaj faaliyetlerinin gerginleştirici nitelikte olduğunu açık bir şekilde söyledik, ancak sadece bizim politikalarımızı ortaya koymak suretiyle değil aynı zamanda bu konuların herkesin çıkarlarına yarayacak şekilde çerçevelemeye ve yönlendirmeye çaba göstermeye odaklandık.”

YUNANİSTAN’DAN TEPKİ

Pyatt’ın, “Ege denizindeki sondaj meselesini herkesin kazanacağı bir duruma dönüştürmeyi hatta yönlendirmeyi tercih ettiklerini” açıklaması ve “Günün sonunda Türkiye bir NATO müttefiki” diye vurgulaması, Yunan basınında öne çıkarılan başlık oldu. Rumlara göre Donald Trump, Yunanistan’ ı taviz vermeye zorlayarak Türkiye’yi NATO’ya geri çekmeyi düşünüyor.

HARİTA TÜRK KITASAHANLIĞINI TANIYOR

Türk kamuoyuna Aydınlık’ın duyurduğu harita, 5 Haziran’da basına servis edildi. Haritanın üzerinde son 10 yılda Kıbrıs, Mısır, İsrail ve Lübnan kıyılarında keşfedilen doğalgaz ve petrol yatakları ile buradan çıkarılacak olan doğalgazı Avrupa’ya taşıyacak boru hatları bulunuyor. Haritada Türkiye’nin devre dışı bırakıldığı East-Med Projesinin çöpe atıldığı ve Türk kıtasahanlığının tanındığı gözleniyor. Yunanistan’ın Meis Adası tezlerinin dikkate alınmaması ve enerji projelerine Kuzey Kıbrıs’ın dahil edilmesi dikkat çekiyor.

kaynak: Aydınlık