DOLAR 32,6814 -0.23%
EURO 35,1811 0.25%
ALTIN 2.446,18-0,16
BITCOIN 20539262.04264%
İzmir
30°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

89 okunma

AB’nin Vize düzenlemesine karşı

ABONE OL
08/05/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kısa süre önce Türkiye Avrupa Birliği üyeliğine aday olmuştur. Batıdaki Balkan ülkeleri için 2009 ve 2010 yılından itibaren vize uygulaması kaldırıldığından beri vatandaşlarının halen vize almak zorunda olduğu tek aday ülke. Avrupa Birliği’ne katılmak için ne bir ilgi ne de bir beklentisi olan uzaktaki üçüncü ülkeler bile Schengen vizesi -istisnai kurallarından faydalanmaktadırlar.  Türk vatandaşlarının maruz bırakıldığı vize hükümleri uygulamada çok masraflı ve yorucu bir prosedür ortaya çıkarmaktadır. Ve ayrıca – olumlu sonuçlanmalarda bile – yakışık olmayan davranışlardan rahatsızlık duymaktadırlar. Avrupa Birliği ülkelerinin bu tür davranış ve politikası çifte standart olarak algılanmakta ve Avrupa Birliğine karşı olan yabancılaşma duygusunu güçlendirmektedir. Türkiye tabii ki uzun yıllara dayanan ilişkiler ve ortaklık anlaşmalarından kaynaklanan muhtelif yasal haklardan faydalanmaktadır ve Ankara Anlaşmasına göre de Gümrük Birliği üyesidir. Bu haklar Avrupa Adalet Divanı ve de üye ülkelerin ulusal mahkemeleri tarafından tanınmıştır.

AĞIR EKONOMİK KRİZ

Diğer taraftan Avrupa ülkeleri ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya kalmıştır. Eğer bu küçük düşürücü vize uygulamaları kaldırılırsa, bu ülkeler giderek artan Türk ziyaretçi trafiğinden hem ekonomik hem de sosyal bakımdan faydalanma şansını yakalayacaktır. Katılım müzakereleri ile ilgili olarak zor zamanlar geçiriyoruz. Vize konusu tam da somut adımlar atmamız gereken ağırlık noktalarından birisidir. Bu, müzakereleri sürdürebilmek için tüm taraflar açısından güven oluşumu bakımından önemli bir noktadır. Vize uygulamasının kaldırılması, Türkiye’de katılımla ilgili genel kanı ve ilgiyi bu zor zamanlarda ayakta tutabilmek için bir zorunluluktur. Türkiye kendi vatandaşları için vizesiz seyahat koşulunu hak etmiş durumdadır. Vize başvurularının açıkça kolaylaştırılması dünya çapındaki bir karşılaştırmada kolayca kavranabilen geçici bir iyi niyet girişimi olarak dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda, katılım müzakerelerini çabuklaştırması gereken Avrupa Komisyonu’nun vize prosedürlerine ilişkin düzenleme hakkındaki önerileri de Avrupa Birliği ve onun üye ilkelerinin hukuki esasları ve yükümlülüklerine dayanmaktadır. Türkiye bu hedefe tüm yükümlülükleri ile birlikte ulaşabilmek için Avrupa Birliği içinde vizesiz seyahat edebilmenin sağlanmasında gerekli olan koşulların yerine getirilmesini sağlamak için gerekli önlemleri yürürlüğe koymuştur – ayrıca Entegre Sınır Yönetimi sisteminin uygulanması için hazırlıklar veya biyometrik pasaport verilmesi koşulları yerine getirilmiştir. Avrupa Birliği ile yapılan yeni kayıt anlaşmaları hakkındaki müzakereler son on yılda detaylı olarak anlatılan hükümlerle tamamlanmıştır. Türkiye anlaşmayı henüz imzalamamıştır. Bu gecikmenin sebebi şimdiye kadar Avrupa Komisyonu’nu Türk vatandaşlarının vize muafiyeti konusundaki diyaloga izin vermeyi ertelemiş olan Avrupa Konseyi’nin tutumudur. Bu yetki verilince Türkiye geri kabul anlaşmasına muvafakat verecektir. Bu bağlamda, Avrupa Birliği ve üye ülkelerden en sonunda doğru ve mantıklı adımı atmalarını ve serbest dolaşım hakkındaki müzakereyi gecikmeden ele almalarını bekliyoruz. Avrupa Birliği projeler yoluyla katılım çalışmaları için hatırı sayılır meblağlar temin etmektedir. Buna rağmen, engel çıkarma ve hatta serbest dolaşım hakkına karşı dikenli tel çekme durumuna devam etmektedir. Bu engeller, Türk vatandaşlarının kafalarında ve kalplerinde Avrupa Birliği’ne karşı her geçen gün psikolojik duvarlar örmektedir.

NOT: Bu yazı AB Bakanı Sayın Egemen Bağış’ın 26.04.2012 tarihinde Avusturya’da Der Standard gazetesinde makalesi tarafıma gönderilmiştir.

 

 

    En az 10 karakter gerekli