0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ŞANLIURFA (AA) – AFAD ile Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Türkiye Canlı Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi” projesi, TÜBİTAK tarafından yürütülüyor.

Proje kapsamında jeoloji mühendislerinin de yer aldığı 10 kişilik akademisyen heyeti, Şanlıurfa ve Adıyaman ortasındaki Bozova Fayı’nda 5 bölgede kazılan, yaklaşık 4 metre derinliğinde 12 metre uzunluğundaki hendeklerde araştırma yapıyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Sarsıntı Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Doç. Dr. Sümer, fay hattında gazetecilere, yaklaşık 20 yıldır zelzele konusunda çalışma yaptığını söyledi.

Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde hızlanan proje kapsamında çalışma yürüttüklerini vurgulayan Sümer, “Yaklaşık 25 konseyden 100’ü aşkın bilim insanın çalıştığı çok büyük bir proje. Hatta dünyanın en büyük paleosismolik projesi diyebiliriz. Paleosismolik, fayların geçmişine bakarak ileride nasıl bir sarsıntı üretecekleriyle ilgili bir yaklaşım sergileyen bilim koludur.” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi yürütücülüğünde öncelikle Bozova Fayı’nı çalıştıklarını anlatan Sümer, şöyle konuştu:

“Bu değerli, zira Atatürk Barajı’na yakın bir fay. Uzunluğu itibariyle 55 kilometrelik bir fay ve 7 şiddetine varan bir sarsıntı üretebilir. Atatürk Barajı’na tesiriyle ilgili ehemmiyeti hasebiyle biz öncelik olarak Bozova Fayı’nı öne çektik. Bu fayın geçmişini anlamaya yönelik bir sene evvel bilimsel çalışmalar başlattık. Yaklaşık bir aydır burada 5 farklı alanda çalışıyoruz. Bizim hendek dediğimiz hafriyatlar yaparak, fayın içine bakarak, o fayın zelzele tarihçesi ile ilgili datalar elde ediyoruz. Bu projenin sonucunda, 8-9 ay sonra laboratuvar çalışmaları da bittiğinde, biz bu fayla ilgili çok daha fazla bilimsel dataya sahip olacağız.”

“Atatürk Barajı bendini fay kesmiyor”

Sümer, Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde Bozova Fayı konusunda gerçek dışı büyük spekülasyonların yapıldığına dikkati çekti.

Fay çizgisinin, Atatürk Barajı bendini kesmediğinin altını çizen Sümer, “Bu çok kıymetli. Sarsıntılarda iki hasar oluşuyor, birisi yüzey yırtılması oburu dalgadan kaynaklı. Hasebiyle biz en azından Atatürk Barajı’nın bendini kesen bir fay riskinden kurtulmuş durumdayız. Atatürk Barajı bendi ve bilhassa havzanın güneyiyle ilgili bir baskınla ilgili bir tehlike olur mu? Bu çalışmanın sonunda ortaya çıkartılacak. Atatürk Barajı ehemmiyeti münasebetiyle Bozova Fayı araştırması öncelikli fay olarak ilan edildi.” formunda konuştu.

Sümer, şu an için bölgede telaş edilecek bir durumun olmadığını gözlemlediklerini tabir ederek, projenin tamamlanmasının akabinde hareket planına ait çalışma yapılmasını beklediklerini kelamlarına ekledi.

Doç. Dr. Sümerin yanı sıra Afyon Kocatepe Üniversitesi Zelzele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Kısmı Lideri Prof. Dr. Volkan Karabacak ile Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Paleosismoloji Uzmanı Dr. Çiğdem Tepe de proje başkanı olarak heyette yer alıyor.

Muhabir: Rauf Maltaş