0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Manisa’nın en büyük ilçesi, yeşillikler diyarı, Manisa – Balıkesir karayolu üzerinde yer alan, kendisine has bir lezzet olan o meşhur ”Akhisar Köftesi”nin memleketi. Bizim çocukluk yıllarımızda o meşhur tütünüyle tanıdığımız,

oysa son yıllarda adını zeytin ağaçları ve zeytin tarımı ile duyuran, ayrıca Rumeli’den Selanik Vilayeti’nin Drama Kasabası’ndan kalkıp Türkiye’ye

göç ederek Akhisar’a yerleşen ve daha sonraları tavukçuluk sektörünün en gelişmiş markasını dünyaya tanıtan bir duayen şirket olan Keskinoğlu Tavukçuluk ve 1920 yılında Makedonya’nın Prilep (Pirlepe ) şehrinden göç ederek, Akhisar’a yerleşen ve babasından öğrendiği Rumeli Kebabı’nı

Akhisar’ın içinde yer alan o küçük dükkânında geliştirerek ” Akhisar Köftesi”

adıyla dünya çapında bir marka yaratan, yurt genelinde 130’u aşkın şubesiyle hizmet veren ”Köfteci Ramiz ” adındaki Lezzet Markası’nı bünyesinde barındıran, güler yüzlü, sıcakkanlı, kibar, kültürlü, çalışkan ve

üretken insanların yaşadığı bir Anadolu kenti Akhisar … Yaklaşık 1 ay kadar önce bu güzel ilçemizin Belediye Başkanı Sayın Salih Hızlı Beyefendi, beni telefonla arayarak Akhisar’a davet etti. Balkan Günlüğü Gazetesi yazarı arkadaşım İzzet Karasu ile birlikte davete icabet ederek Akhisar’a gittim.

Pırıl pırıl bir kent Akhisar … Sanayisi gelişmiş, modern bir kent gördüm.

Belediye Binası’nın kapısında güler yüzlü personel karşıladı. Bizi doğruca Başkanlık makamına götürdüler. Başkan Bey güler yüzü ve samimiyetiyle bizi kapıda karşıladı. Makam odasına girdik. Tanışma faslının ardından sohbete başladık. Başkan Salih Bey, benim yazdığım ve göç öncesi Yugoslavya’da ve 1960 yılında başlayan göç sonrasının acılarını, zorluklarını, sevdalarını, yoksulluk dolu yılları anlattığım, yaşanmış gerçek öykülerin yer aldığı ” BİSTRA’NIN KARDELENLERİ ” isimli kitabımın basımını üstlenip kültür hizmetine katkı vermek istediklerini söylediler. İnanın ne kadar bahtiyar olduğumu anlatamam. Kendilerine şükranlarımı ifade ettim. Üç saati aşkın bir süre sohbet ettik. Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Ömer İşçi Beyefendi de sohbetimize katıldı. Ben kendilerine  ” Makedonya Rekalar Kazasında Türk İzleri ” isimli kitabımı imzalayarak hediye ettim. Makedonya, Bosna, Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk, Kosova ve kısacası tüm Rumeli üzerine sohbet ettik. Balkan Savaşları öncesini ve sonrasını, göçe zorlanan Atalarımızın göç yollarında yaşadıkları çileleri, zorlukları konuştuk.

GÖÇ SONRASI MANİSA VE AKHİSAR

Göç sonrası Manisa’yı, Akhisar’ı ve Türkiye’yi konuştuk. Belediye Başkanı Salih Hızlı Bey’in benim anlattıklarımı dinlerken bir ara gözlerinin dolduğunu gördüm, anlattığım öykülerden çok etkilenmiş ve duygulanmıştı. Kitabımın en kısa zamanda siz değerli okuyucularımla buluşması için belediyenin Sosyal İşler ve Kültür Müdürü Sayın Nadir Güven Beyefendi’ye talimat verdiler. Kitabımın dizgi ve mizanpaj çalışması tamamlandı. Basım aşamasına geldi. Ben kitabım ile ilgili bu güzel gelişmeyi sosyal medya üzerinden tüm dünyada ve Türkiye’de ki okurlarıma ve derneklere duyurdum. Babası ve Dedesi Yunanistan’ın Drama kasabasından Mübadele Göçmeni olarak Selanik’ten 1920’li yıllarda Akhisar’a gelip yerleşen bir göçmen çocuğu olan Salih Hızlı Başkan … Akhisarspor’da top koşturmuş ve Akhisar Belediyespor Kulübü ile kentine Süper Lig heyecanını, coşkusunu yaşatmış … 500 Yıl önce Akhisar’dan kalkıp Bosna-Hersek’e gidip o toprakların İslam Dini ile şereflenmesine vesile olan ve türbesi Doljnı Vakuf ( Aşağı Vakıf ) isimli Bosna kentinde bulunan, Gazi Dervişlerden Ayvaz Dede’nin memleketi Akhisar… Ülkemizde öğrenim gören çok sayıda Bosnalı öğrenci kardeşlerimize sahip çıkarak onlara burs veren kadirşinas bir kent Akhisar.

Rumeli’nin dört bir yanından gelen göçmen kardeşlerimize yurt olan, ekmeğini muhacirlerle paylaşan cömert insanların kenti Akhisar … Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün babasının köylüleri olan, Makedonya’nın Debre Kasabası’nın ”Kocacık ” beldesinden göç eden Kocacık Yörükleri’ni barındıran kent Akhisar … Günümüz Makedonya’sının Köprülü ( Veles ) Şehri’nin Gorna Vranyofça, Melnica ve Viniçani köylerinden göç eden hemşerilerimizin yaşadıkları kent Akhisar. Ben, Manisalı bir kardeşiniz olarak sizlere bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Unutmayınız ki; Selanik Limanı’ndan 1920 yılında Türkiye’ye İzmir Limanı’na gelen  ve sayıları

128 kişi olan ilk muhacir kafilesinin iskan edildikleri kent Akhisar’dır ….

Bundan böyle Akhisar’a daha sık geleceğimi ve sizleri dünyaya anlatacağımı

bilmenizi isterim. Teşekkürler dostlarım, teşekkürler AKHİSAR…..