İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Akşener’in açıklamalarından önemli başlıklar şöyle:
”Memleketimizin, dört bir yanında Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını büyük bir coşkuyla kutladık. Eşit, şerefli ve müreffeh bir yaşamın anahtarı olan Cumhuriyetimizin Türk milletinin birleştirici gücü olduğunu bir kez daha hatırladık. Geçtiğimiz pazar günü de, gördük ki bir olduğumuzda, ne kadar güzeliz. Bir sevinci, beraber paylaşırken, nasıl da mutluyuz. Ortak bir değerimizde buluşurken, nasıl da gururluyuz.”
”Cumhuriyetimiz bizim için başka hiçbir ülkede olmayan derin ve çok özel bir anlam taşıyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki Cumhuriyetimizin bu kıymetini bir an olsun unutturmayacağız. Atamızın, en büyük emanetine, her şart ve koşulda, sahip çıkacağız.”
”Filistin’de yaşananları görüyoruz. Bizim kadar kısmetli olmayan, mazlum milletlerin, ne acılar çektiğine, özellikle son dönemde, tüm çıplaklığıyla, şahit oluyoruz.”
”Gazze’de yaşanan Netanyahu terörü hız kesmeden devam ediyor. Her geçen gün yüzlerce çocuk, vicdansızca atılan bombaların hedefinde can vermeye devam ediyor. Ne yazık ki, her yüzyılda İnsanlığın başına bela olmuş birkaç psikopat çıkıyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılın baş psikopatı da hiç şüphesiz ki, Netanyahu’dur.”
”Hamas’ın, terör saldırısı da İsrail toplumuna korku saldığı gibi Netanyahu’ya da, gözü dönmüş gaddarlığını sergileyeceği bir bahaneyi hediye etmiştir. Hamas’ın, sivilleri katleden eylemleri Filistin’in, uluslararası hukuktan doğan, haklarını gölgelemiş Netanyahu’nun, kirli ajandasına hizmet ederek en büyük darbeyi, Filistin halkına vurmuştur.”
”Hamas’ı, Filistin’i temsil eden meşru bir siyasi yapı olarak tanımlamak Filistin hükûmetini yok saymaktır. Hamas’ı, Filistin’in yegâne temsilcisi görmek Filistinli sivilleri dünyaya terörist olarak göstermeyi hedefleyen Netanyahu’nun, insanlık dışı tezlerine dolaylı destek vermektir.”
”Hamas’ın saldırılarının zamanlaması her türlü şüpheye açıktır. Kime ve neye hizmet ettikleri de, şüphelidir. Unutmayalım ki, bu saldırılar Netanyahu’nun, toplumsal desteğinin, adeta eridiği bir dönemde gerçekleşti.”
”İsrail halkı Netanyahu’nun,saldırıya bilinçli olarak göz yumduğunu konuşuyor. İsrail Genelkurmayı’nın uyarılarını dikkate almadığını konuşuyor. Hatta ve hatta Netanyahu’nun bu saldırıyı bizzat organize etmiş olabileceğini bile konuşuyor. Ama sayın Erdoğan hâlâ, canhıraş bir şekilde Hamas’ı savunuyor. Bir de dönü, gerçekleri söylediğimiz için bize kızıyor. Neymiş? Biz Hamas’ın ne olduğu, bilmiyormuşuz. Bak sen şu işe. Sayın Erdoğan biz evellallah, tarihi, senin gibi, yarım akıllı, fesli meczuplardan öğrenmedik. Dış politikayı da ideolojik hezeyanlar yaşayan, romantik saray danışmanlarından öğrenmedik.”
”Söyle bakalım sayın Erdoğan: Sen sözde Kürdistan’ın bir parçasını Türkiye’de gördüğünü söyleyen Hamas’ı nasıl savunuyorsun?”
”Sorumsuzca yaptığın açıklamalarla Netanyahu’nun değirmenine su taşıyorsun. Türkiye’nin arabulucu tavrına zarar veriyorsun.”
”(Erdoğan’a) Senin yapman gereken Hamas’ın iletişim başkanı gibi değil Yüz yılını devirmiş, büyük Türk devletinin, Cumhurbaşkanı gibi davranmaktır.”
”Ülkemizin, değişmeyen tek gündemi ne yazık ki hâlâ ekonomi. Her geçen gün ağırlaşan bir tablo ile karşı karşıyayız. İnsanlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız, ve hatta bebeklerimiz, sağlıklı ve dengeli beslenemiyor. Ve bu acı gerçek, maalesef Sokaklarda, dükkanlarda, evlerde, her gün, daha da çarpıcı bir biçimde, karşımıza çıkıyor.”
”Ekonomiyi, oyuncağa çeviren iktidar seçimin üzerinden 5 ay geçmesine rağmen maalesef hâlâ kapsamlı bir ekonomik reçeteyi ortaya koyamadı. Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon altında ezilen, insanlarımız barınma krizi, açlık tehlikesi ve derinleşen yoksulluk gerçeği ile bir başlarına bırakıldılar.”
”Ülkemizde her iki çalışandan biri asgari ücretli. Yani, milyonlarca emeklimiz, milyonlarca çalışanımız, açlık ve yoksulluk içinde yaşıyor. Durumun vehametine bakar mısınız? Buradan açıkça ilan ediyorum Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında bu tablo Türkiye için, bir utanç vesikasıdır. Bu tablo İktidarın, Türkiye’yi yönetemediğinin, buz gibi ispatıdır.”
”Zeren Ertaş kızımız Aydın’da, bir KYK yurdunda bakımı ihmal edilen asansörde sıkışarak hayatını kaybetti. Öğrencilerin birçok kez yurt yönetimine şikâyet etmelerine rağmen hiçbir önlem alınmamış. Ve henüz 22 yaşında, daha hayatının baharındaki Zeren’i bir kazaya değil bir şuursuzluğa, ciddiyetsizliğe, niteliksizliğe, kurban verdik.”
”KYK yurtlarındaki ihmaller, iş bilmezlik ve niteliksizlik artık çocuklarımızı canından ediyor. Zeren’in acısı, tüm Türkiye’nin yüreğine kor gibi düşerken ‘Ölmek istemiyoruz, nitelikli yurt hakkımızdır’ diyen, binlerce gencimiz de, hakkını aramaya başladı. ”
”Böyle acıları yaşamamızın temel sebebi bir öncelik ve vizyon sebebidir. Onu öncelik edinmezse bir iktidar bunları yaşamaya devam ederiz. ”
”18-25 yaş arasında genç neslin anası-babası tuzu kuru olanların, doldurulmuş dudaklar, kaşlar gözler yapılmış, üniversite 1’deki yüzü ile 3’teki yüzü arasında fark olan, babalarının hırsızlıkla elde ettikleri paraları harcayan çocuklar. Bir kısmı da manyak arabalarla pudralar çeken ama dinden, imandan, dürüstlükten bahseden aileler. Hiç bugünkü kadar kalpten istemedim, bizlere, İYİ Parti’ye bu ülkeyi yönetmeyi nasip etsin. ”
”Bu ülkede ne yapılırsa yapılsın insanlar rezil olmuyor. Ne olursa olsun rezil olmuyor. Allah bize bu hırsızları, bu yolsuzları, bu ahlaksızları rezil etmeyi nasip etsin inşallah.”
”Bir yanda her biri birer Dilan Polat haline gelmiş, Engin Polat tipine dönmüş çocuklar, bir tarafta karnı guruldayan, yemeklerinden böcek çıkan çocuklar, ekmek ağırlıklı beslenen çocuklar. Bunların kursaklarından o haramları almayı bize nasip et Allah’ım.”
”Lüks içinde, şatafat içinde yüzenler geleceğimizin mimarı gençlere 8-10 kişi kaldıkları odaları layık görüyor. Devletlerine, milletlerine, adanmışlığı perçinlemek yerine içlerindeki kıvılcımı söndürmek için çalışıyorlar.”
”Bugünkü iktidarın çalışan, okuyarak başaran gençler yerine hayalleri olan gençler yerine vasatlıkla, garibanın sadece şükrettiği düzeni yönetmek istiyorlar. Bu düzen de gittikçe derinleşiyor. Ensar edebiyatıyla sığınmacılara kapı açanlar bu milletin öz evlatlarını görmezden geliyor. Yurt sorunu bir zihniyet, vicdan sorunudur. Türkiye’nin kaynak sorunu yok, israf sorunu var, vicdan sorunu var, AK Parti sorunu var.”
HABERLER
4 gün önceHABERLER
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
12 gün önceKÖŞE YAZARLARI
18 gün önce