Akbaşoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin Türkiye’ye yönelik S-400 yaptırımı kararına değinerek “Hiçbir yaptırım bizi kendi milli hedeflerimizden asla alıkoyamaz. Bu yaptırımlar ancak hedeflerimize daha kısa sürede ulaşmamıza sebebiyet verir. Aynen yerli İHA’da, SİHA’da olduğu gibi.” dedi. Yunanistan’ın S-300’leri kullanmasına bir şey demeyen ABD’nin, S-400 ile ilgili kararının ikircikli ve hukuka aykırı olduğunu, müttefikliğe sığmadığını dile getiren Akbaşoğlu, muhalefetin konuya ilişkin açıklamalarını eleştirdi ve milli meselelerde basit siyasi hedefler noktasında yaklaşım sergilenmemesi gerektiğini söyledi. CHP’nin “İktidara gelirsek S-400’leri rafa kaldıracağız.” şeklinde bir yaklaşımı olduğunu aktaran Akbaşoğlu, “CHP, Türkiye’nin adeta yumuşak karnı olma noktasında bir misyon üstlendiğini bütün dünyaya ilan etti. Bu açıklamalardan sonradır ki ABD tarafından S-400 kararları geldi. Bu, sizce manidar değil mi?” diye sordu.
“Tank Paleti Fabrikası’nın satışı söz konusu değil”
Akbaşoğlu, Altay Tankı’nın üretimiyle ilgili süreci anlatarak Otokar’ın Sakarya Arifiye’deki Tank Paleti Fabrikası’nda 5 adet prototip ürettiğini, daha sonra Altay Tankı’nın seri üretiminin gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını hatırlattı. Prototipi üreten firmayla konuşulduğunu ve 250 tank üretimi için 7 milyar avro teklif söz konusu olunca devletin tam rekabet koşullarını uygulamak suretiyle ihale açtığını belirten Akbaşoğlu, bu ihaleye, biri Amerikan ortaklı, biri İngiliz ortaklı, biri Katar ortaklı 3 firmanın girdiğini ifade etti.
İhale Kanunu çerçevesinde 3,5 milyar avroluk teklifiyle BMC’nin bu ihaleyi aldığını ve Altay Tankı seri üretimi için düğmeye basıldığını dile getiren Akbaşoğlu, ordunun acil tank ihtiyacı nedeniyle 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (i) bendi gereğince Arifiye’deki Tank Paleti Fabrikası’nın BMC firmasına 25 yıllığına işletme devrinin yapıldığını anlattı. Akbaşoğlu, “Asla ve kata ne arazinin ne fabrikanın ne fabrikanın içindeki tezgahların bir satışı söz konusudur.” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ne ilişkin TBMM Genel Kurulundaki konuşmasında, “Bir kuruş bile alınmadı.” şeklindeki ifadelerine dikkati çeken Akbaşoğlu, “Hangi beyanınız doğru? Her iki beyan da aslında kafa karışıklığına ilişkin, bir yalanı bir başka yalanla örtmeye dönük yalan ve iftira siyasetinin bir tezahürü olarak karşımıza çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
Stratejik yatırımları ve projeleri baltalamaya çalışmanın devletin yararına olmadığının altını çizen Akbaşoğlu, şunları söyledi:
“Uçak fabrikalarımızı kapatan, vaktiyle yerli Devrim otomobilini sekteye uğratan zihniyet, yerli otomobilimiz TOGG ve yerli milli tankımız Altay’ı akamete uğratma çabası içinde. Ancak bunların hiçbirisi gerçekleşmeyecek. Onların akim bırakma teşebbüsleri akim kalacak. Biz, mutlaka hem yerli otomobil TOGG’u hem de yerli ve milli Altay Tankımızı seri üretimini gerçekleştirerek milletimizin, ordumuzun hizmetine sunacağız. Bu tanklarla içeride ve dışarıda milli güvenliğimizi, sınır güvenliğimizi tam manasıyla tesis edecek bir güce yakın bir zamanda kavuşacağız.”
“Şartname herkese eşit bir şekilde ortaya konuldu”
Akbaşoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin “Aciliyet nedeniyle Arifiye’deki Tank Paleti Fabrikası’nın işletme devri gerçekleşti. Bu ihale şartnamesinde olmayan bir durum. Diğer firmalar açısından bakıldığında adil olmayan bir yarış söz konusu değil mi?” şeklindeki sorusuna Akbaşoğlu, “Şartname herkese eşit bir şekilde ortaya konuldu. Bu şartname çerçevesinde 3 firma girdi; Otokar, FNSS ve BMC. Bu şartname çerçevesinde bir yarışma söz konusu oldu. Bu şartnameye göre teklifler verildi.” yanıtını verdi. Akbaşoğlu, işletme devri hakkının iptali için Danıştay’da dava açıldığına dikkati çekerek ilk mahkeme ve temyiz aşamalarının taleplerin reddiyle sonuçlandığını, şu anda herhangi bir yargı safhasının söz konusu olmadığını söyledi.
Altay Tankı projesinde Almanya ile birtakım anlaşmalar olduğuna dikkati çeken Akbaşoğlu, şöyle devam etti:
“Almanya bu süreçte kendi yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Yerine getirmediği için iş gecikiyor. Şundan herkesin emin olması gerekir, nasıl TEI’nin bu konuda TS-1400 motorunu yerli ve milli olarak üretip, GÖKBEY yerli helikopterimize takıp kullanma noktasına geldiysek inşallah her türlü içeriden ve dışarıdan bu projeyi akamete uğratmak isteyenlerin kursaklarında bırakacağız. Bu milletin ve devletin gücünü tekrardan göstereceğiz. Mutlaka milli ve yerli Altay Tankı’nı üreteceğiz. Gecikmenin sebebi uluslararası anlamda yükümlülükleri olanların bunu Türkiye’nin kendi motorunu, tankını yapamaması noktasındaki yaklaşımlarıdır. Burada muhalefetin çıkıp da ‘Ey AK Parti’, ‘Ey Türkiye’ diyeceğine, ‘Ey Almanya’ deyip, Alman devletinin, oradaki şirketlerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiğini haykırmaları, milli birlik ve beraberlikte kol kola olmamız gerekmez miydi?”
“Milletimizin haklarını sonuna kadar gözetiyoruz”
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, “Alman firmaları yükümlüklerini yerine getirmiyorsa neden Almanya’ya bunun hesabı sorulmuyor?” şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
“İlgili firmalarla bu görüşmeler yapılıyor. Bizim bir projemiz var. Bu projeyi en kısa sürede nasıl hayata geçirebiliriz, yaklaşımız bu. Sizi, bizi, hepimizi, 83 milyon insanımızın tamamını, bütün milletimizi korumak, güvenliğini sağlamak, dışarıdan gelen birtakım saldırılara cevap verebilmek için S-400’ü alıyoruz, yerli mühimmatları üretiyoruz, Altay Tankı projesini ortaya koyuyoruz. Biz, hukuki haklarımız mahfuz kalmak üzere, bu konuyla ilgili her türlü görüşmeyi, hukuki hak arama yollarını, her türlü yaklaşımı, diplomatik, askeri, hukuki olarak da ortaya koyuyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu konuda milli egemenliğe, milli menfaatlere kırmızı çizgi olarak baktıklarını vurgulayan Akbaşoğlu, “Bu konuda her platformda siyaset arenasında da yargı önünde de ulusal veya uluslararası bütün ortamlarda, bütün mercilerde milletimizin haklarını sonuna kadar gözeten bir yaklaşım ve kararlılık içerisindeyiz.” dedi.
Proje kapsamında Türk ordusuna şu ana kadar kaç tankın teslim edildiğinin sorulması üzerine Akbaşoğlu, “Bileşenlerden oluşan bir proje. Farklı farklı ayakları var. Almanya ‘Ben kendi yükümlülüklerimi yerine getirmeyeceğim. Türkiye, daha da güçlenecek. Milli tankı olacak. Dolayısıyla ben yükümlülükleri yerine getirmiyorum’ deyince o zaman iş aksıyor. Başka seçeneklerle yolunuza devam etme durumundasınız.” diye konuştu. Projenin geciktiğini ancak rafa kalkmayacağını belirten Akbaşoğlu, “Bu konuda, bu projeyi nasıl gerçekleştirebiliriz şeklinde kendi irademizi ortaya koyduk ve devam ediyor.” ifadelerini kullandı. Akbaşoğlu, biraz gecikerek de olsa Altay Takı’nın seri üretiminin gerçekleştirileceğini ve Türk Ordusu’na verileceğini kaydetti.
“Bu gecikmeden dolayı firmaya bir yükümlülük söz konusu mu?” şeklindeki soru üzerine Akbaşoğlu, Milli Savunma Bakanlığına ait ASFAT AŞ ve BMC Savunma AŞ arasındaki protokol çerçevesinde konunun karşılıklı görüşüldüğünü ve verilen taahhütlerin yerine getirilmesi noktasında iş birliği ile bir çalışma yapıldığını belirtti.
Milliyet
HABERLER
3 gün önceHABERLER
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
6 gün önceKÖŞE YAZARLARI
11 gün önceKÖŞE YAZARLARI
17 gün önce