Türkiye Cumhuriyeti’(nin 88. kuruluş yılına kavuştuk. Geçmiş tarihimize bakarsak, Cumhuriyetin öyle kolay kurulmadığını göreceğiz. Günümüzün gençliği milli mücadele yıllarımızın tarihini çok iyi öğrenmelidirler.
Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı sırasında hedefinin Cumhuriyet yönetimi olduğunu Samsun’dan Anadolu’yu dolaşırken hem Sivas, hem de Erzurum kongrelerinde dile getirmiştir. Çünkü toplum ümmetçilikten halk olması gereğine inanmıştı. 1918 yılı sonunda Birinci Dünya Savaşı bitmiş ve Almanya ile beraber Osmanlı savaştan mağlup ayrılmıştı. Savaş sonunda emperyalist güçler Osmanlı’ya topraklarını parçalayan Serv Antlaşması’nı kabul ettirerek, Türklere sadece Anadolu içlerinde askeri gücü yok denecek kadar az olan küçük bir coğrafya bırakmışlardı. Bu günkü Türkiye’nin dört bir tarafı emperyalist güçlerin işgalinde Anadolu halkı çaresizlik içerisinde kıvranıyordu. 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal, bir gurup arkadaşıyla beraber Kurtuluş Savaşını Samsun’dan yokluklar içerisinde başlatıp, Anadolu’nun birçok bölgesini eski bir araba ile dolaşarak 27 Aralık 1919 tarihinde Ankara’ya gelip, buradan işgal ordularına karşı örgütlediği Türk milletinin direnciyle verilen milli mücadelede milletin, yokluklar içerisinde alın terini göz nurunu savaş meydanlarında vererek 9 Eylül 1922 tarihinde başarıya ulaşmıştı. Başta Afyonkarahisar olmak üzere tüm Ege Bölgesi ile Kahraman Maraş, Şanlı Urfa, Gaziantep ve Adana’da Kuva-i Milliye ordusu ve bunun yanında halkımız, kendilerinin kıt olanaklarına karşı büyük güce sahip olan işgal ordularına geçit vermediler.
YIRTILAN SEVR ANTLAŞMASI
Türk milleti vermiş olduğu bu haklı mücadele sonunda emperyalist güçlerin Osmanlı’ya kabul ettirdikleri Serv anlaşmasını yırtıp attı. 26 Ağustos 1922 Afyon Kocatepe ve 30 Ağustos 1922 Sakarya Meydan Muharebeleri’nin kazanılmasıyla Cumhuriyet’e giden otoban yolları yaratıp, 23 Nisan 1920 meclisinin gücünü uluslar arası alanda perçinleyerek, Türk milletinin vatanı, bağımsızlığı ve özgürlüğü için neleri yapabileceğini dünyaya gösterdi.
Haklı olarak verilen bağımsızlık mücadelemiz Avrupa ve Asya’da bölge dengeleri açısından lehimize sonuçlanarak tüm dünya ülkelerinde saygınlığımız ve itibarımız ile gücümüzü artırdı. Cumhuriyet ilan edildikten sonra dünyanın sayılı devlet adamları Türkiye’ye Atatürk’ün makamına geldiler. Savaş meydanlarından elde ettiğimiz zaferin, 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan’da İsmet paşa liderliğindeki temsilcilerimizin diplomaside gösterdiği başarıyla sonuçlandı. İşte Türkiye Cumhuriyeti, milletin alın teri ve göz nurundan, ayaklarda çoğu zaman çarıklarla savaşarak aç susuz verdiği mücadele sonunda 29 Ekim 1923 tarihinde 41 pare top atışları arasında Ankara’da ilan edildi. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yaratılması, emperyalizm çağını sona erdirerek dünyanın tüm ezilen uluslarına bağımsızlık yolunda örnek oldu. Bu günlerde yine ülkemizde çeşitli olumsuzluklar yaratılmak istenmektedir. Ama dış güçlere karşı nasıl Kurtuluş Savaşında hep beraber olup bağımsızlığımızı kazandıysak, yine aynı dayanışmayı gösterip aynı başarıyı yaratacak bilinçte olmalıyız.
Kurtuluş Savaşımızın merkezi durumunda olan Afyon Karahisar ilimizin otogarında çok anlamlı bir yazı var. ‘ŞU AN CUMHURİYETİN KAZANILDIĞI TOPRAKLARDASINIZ’ diye yazıyor. Bağımsızlık yolunda çok büyük anlam ifade etmektedir.